Translation of "Renkli" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Renkli" in a sentence and their portuguese translations:

Kadınlar renkli şemsiyeleri severler.

As mulheres gostam de guarda-chuvas coloridos.

Renkli kalemlere ihtiyacım var.

- Eu preciso de lápis de cor.
- Preciso de lápis de cor.

Senin kedilerinin hepsi gri renkli.

- Todos os seus gatos são cinza.
- Todos os teus gatos são cinzentos.

Senin kalemin çok koyu renkli.

Seu lápis é muito escuro.

Mavi renkli bir pasta istiyorum.

Quero um bolo azul.

Tukanların büyük, renkli gagaları vardır.

Os tucanos têm bicos grandes e coloridos.

O yeni bir renkli dünya keşfetti.

Ela descobriu um novo mundo colorido.

Bir gökkuşağı gökyüzünde yedi renkli kemerdir.

Um arco-íris é um arco de sete cores no céu.

Işığa duyarlılık uğruna renkli görmeyi feda etmişlerdir.

Não distinguem cores, mas têm grande sensibilidade à luz.

Tom bugün mavi renkli bir kazak giyiyor.

Tom está vestindo um suéter azul hoje.

O her zaman siyah renkli kıyafetler giyer.

Ele sempre veste roupas pretas.

Tom her zaman koyu renkli gözlük takar.

- O Tom sempre usa óculus escuros.
- Tom sempre usa óculus escuros.

Tom'un tuttuğu şişenin mor renkli bir etiketi vardı.

A garrafa que Tom estava segurando tinha um rótulo roxo.

Aşırılığa karşı gün için slogan "kahverengi yerine çok renkli" idi.

O slogan para o dia contra o extremismo era "multicolor em vez de marrom".

- Bu kültürde insanlar rengarenk giyinirler.
- O kültürde insanlar renkli giyinir.

Naquela cultura, as pessoas usam roupas bem coloridas.

Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.

Dizem que há rãs de cores brilhantes, mas eu nunca as vi.

Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.

Muitos animais servem-se da visão a cores para encontrar frutos. Está na hora de uma última refeição antes que a visibilidade diminua.