Translation of "Severler" in Portuguese

Onlar elma severler.

- Eles gostam de maçãs.
- Elas gostam de maçãs.

Şarkı söylemeyi severler.

- Eles gostam de cantar.
- Elas gostam de cantar.

Onlar bizi severler.

Querem-nos.

Tavşanlar havuç severler.

Os coelhos adoram cenouras.

Köpekler sonbaharı severler.

Os cães gostam do outono.

Kuşlar pirinci severler.

O pássaro gosta de arroz.

Kadınlar Tom'u severler.

As mulheres gostam de Tom.

Sivrisinekler beni severler.

Os mosquitos me amam.

Ebeveynler çocuklarını severler.

Pais amam seus filhos.

Onlar kahveyi severler.

- Eles adoram café.
- Elas adoram café.

İnsanlar savaşmayı severler.

- As pessoas gostam de brigar.
- As pessoas gostam de lutar.
- As pessoas curtem brigar.

Onlar müziği severler.

- Eles amam música.
- Eles adoram música.

Karıncalar şeker severler.

As formigas gostam de açúcar.

Köpekler koşulsuz severler!

Os cães amam incondicionalmente!

Kumarbazlar risk almayı severler.

Jogadores se divertem assumindo riscos.

Kediler güneşte oynamayı severler.

Os gatos gostam de brincar ao sol.

Erkekler şehvetli kadınları severler.

Homens gostam de mulheres amorosas.

Çocuklar sahilde oynamayı severler.

As crianças gostam de brincar na praia.

Arkadaşlarımın hepsi futbolu severler.

Todos os meus amigos gostam de futebol.

Onlar Tsuneoki Ikeda'yı severler.

Eles gostam de Tsuneoki Ikeda.

Kadınlar renkli şemsiyeleri severler.

As mulheres gostam de guarda-chuvas coloridos.

Bazı insanlar tehlike severler.

Algumas pessoas gostam do perigo.

Çocuklar meyve suyunu severler.

As crianças gostam de suco de fruta.

Birçok Amerikalılar suşi severler.

Muito poucos americanos gostam de sushi.

Tavşanlar havuç yemeği severler.

Os coelhos gostam de comer cenouras.

Amerikalılar genellikle kahveyi severler.

Em geral os estadunidenses gostam muito de café.

Genellikle çocuklar tatlı severler.

Normalmente, as crianças gostam de bala.

Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.

As crianças gostam de subir em árvores.

Çocuklar Tom'la oynamayı severler.

- As crianças adoram brincar com Tom.
- As crianças adoram brincar com o Tom.

Genel olarak, Amerikalılar kahveyi severler.

- De uma maneira geral, norte-americanos gostam de café.
- Os estadunidenses em geral gostam de café.

Bütün Finler kendi dillerini severler.

Todos os finlandeses amam sua língua.

Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.

O inseto quer fazer tecido de captura de comida.

Arkadaşlığı nedeniyle insanlar onu severler.

As pessoas gostam dele por causa de sua cordialidade.

Annem ve babam birbirlerini severler.

Meus pais amam um ao outro.

Köpekler yangın musluklarına işemeyi severler.

Cães gostam de mijar em hidrantes.

- Kadınlar konuşmayı sever.
- Kadınlar konuşmayı severler.

As mulheres gostam de falar.

- Bu oyunu seviyorlar.
- Bu oyunu severler.

- Elas gostam desse jogo.
- Eles gostam deste jogo.
- Eles gostam desse jogo.

Benim çocuklarım rock müzik dinlemeyi severler.

Meus filhos adoram escutar rock.

Tom ve Mary dans etmeyi severler.

Tom e Maria gostam de dançar.

Neden erkekler ve kızlar farklı oyuncakları severler?

Por que os meninos e as meninas gostam de brinquedos diferentes?

Sırplar ve Brezilyalılar futbolu gerçekten çok severler.

Os sérvios e os brasileiros gostam muito de futebol.

- Tom ve Mary'nin her ikisi de eski filmleri severler.
- Hem Tom hem de Mary eski filmleri severler.

Tanto Tom como Mary gostam de filmes antigos.

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

Os europeus gostam de beber vinho.

Akrepler her zaman çalıları ve taşların altına saklanmayı severler.

Os escorpiões adoram arbustos e esconderem-se sob pedras.

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

Os escorpiões adoram arbustos e esconderem-se sob pedras.

21 yaşına kadar, çocuklar ebeveynlerini severler; 25 yaşında onları yargılarlar, daha sonra onları bağışlarlar.

Até os 21, os filhos amam os seus pais; aos 25, os julgam e depois os perdoam.

- Tom ve Mary her ikisi de atlara binmeyi severler.
- Hem Tom hem de Mary ata binmeyi sever.

Tanto Tom quanto Mary gostam de montar a cavalo.