Translation of "Okuyacak" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Okuyacak" in a sentence and their portuguese translations:

- Okuyacak zamanım yok.
- Okuyacak vaktim yok.

- Nem tenho tempo para ler.
- Não tenho tempo para ler.

- Okuyacak kitaplarım yok.
- Okuyacak kitabım yok.

Não tenho livros para ler.

O kitap okuyacak.

Ele vai ler um livro.

Okuyacak hiç kitabım yok.

- Não tenho nenhum livro para ler.
- Eu não tenho nenhum livro para ler.
- Eu não tenho livros para ler.

Tom sana meydan okuyacak.

Tom vai te desafiar.

Tom muhtemelen Fransızca okuyacak.

O Tom provavelmente estudará francês.

Tom okuyacak bir kitap arıyor.

Tom quer um livro para ler.

Okuyacak çok sayıda raporum var.

Eu tenho uma dúzia de relatórios para ler.

Trende okuyacak bir kitap istiyorum.

Quero um livro para ler no trem.

Okuyacak bir şeyin var mı?

Você tem algo para ler?

Sabahları gazete okuyacak zamanın oluyor mu?

Você tem tempo para ler o jornal de manhã?

Hâlâ okuyacak bir sürü sayfam var.

- Eu ainda tenho que ler um monte de páginas.
- Ainda tenho que ler um monte de páginas.

Tom bana okuyacak bir şey verdi.

Tom me deu algo pra ler.

Sana okuyacak bir şey vereyim mi?

Quer que lhe dê alguma coisa para ler?

Tom bana kitaplar okuyacak zamanı olmadığını söyledi.

Tom me disse que não tinha tempo para ler livros.

- Benim okumak için zamanım yok.
- Okuyacak zamanım yok.

Não tenho tempo para ler.

Bir bilim adamı hayatı boyunca düzinelerce kitap okuyacak, ama hala öğrenecek çok daha fazla şeyi olduğuna inanıyorum.

Um cientista lerá dezenas de livros em sua vida, mas ainda acreditará que tem muito que aprender.