Translation of "Koruyan" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Koruyan" in a sentence and their portuguese translations:

Yavrusunu koruyan anne hafife alınmaz.

Nunca se deve subestimar uma progenitora protetora.

Ama yavruları koruyan bunca anne varken...

Mas com tantas progenitoras protetoras por perto

Sendika işçinin hakkını koruyan bir kurum olmuştu

o sindicato tornou-se uma instituição protegendo o direito dos trabalhadores

Dünyayı çevreleyen ve koruyan bir atmosfer var

existe uma atmosfera que cerca e protege o mundo

En büyük korkularımız en derin hazinelerimizi koruyan ejderhalardır.

Os nossos maiores medos são os dragões que guardam os nossos tesouros mais profundos.

Yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil

então a nuvem oort não é uma estrutura que protege o sistema solar

Bir saldırı varsa bu genellikle yavrusunu koruyan bir annenin tepkisidir.

Quando ocorre um ataque, é normalmente a resposta de uma mãe a proteger a cria.

Yavrularını besleyen ve koruyan kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.

Diferente dos pássaros, que alimentam e protegem seus filhotes, os peixes os abandonam.

- Yavrularını besleyen ve koruyan kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
- Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.

Diferente dos pássaros, que alimentam e protegem seus filhotes, os peixes os abandonam.