Translation of "Kardeşine" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Kardeşine" in a sentence and their portuguese translations:

- O, kız kardeşine çarptı.
- Kız kardeşine vurdu.

Ela bateu na irmã.

Erkek kardeşine vuramazsın.

- Você não pode bater em seu irmão.
- Você não pode bater no seu irmão.

Kız kardeşine vuramazsın.

- Você não pode bater em sua irmã.
- Não podes bater em tua irmã.

Kız kardeşine bluzünü ütületti.

Sua blusa foi passada pela sua irmã.

O, erkek kardeşine kızdı.

Zangou-se com o seu irmão.

Anahtarları erkek kardeşine götür.

Leve as chaves para o seu irmão.

Erkek kardeşine vurmayı bırak.

Pare de bater em seu irmão.

Kız kardeşine vurmayı bırak.

- Para de bater na tua irmã.
- Pare de bater na sua irmã.

Kız kardeşine takılmayı kes!

- Pare de importunar a sua irmã!
- Para de importunar a tua irmã!

Sadece kız kardeşine benziyorsun.

Você é igualzinha à sua irmã.

Tom erkek kardeşine benziyor.

Tom se parece com o irmão.

O, erkek kardeşine benziyor.

- Ele se parece com o irmão.
- Ela se parece com o irmão.

Anahtarları erkek kardeşine getir.

- Traga as chaves ao seu irmão.
- Traga as chaves ao teu irmão.

Erkek kardeşine çok benziyorsun.

Você se parece muito com seu irmão.

Tom erkek kardeşine benzemiyor.

Tom não se parece com o irmão.

Küçük erkek kardeşine bak.

Cuide de seu irmãozinho.

Küçük kız kardeşine bak.

Cuide de sua irmãzinha.

Tom kız kardeşine yazacak.

- O Tom vai escrever para a sua irmã.
- O Tom vai escrever para a irmã dele.

O, kız kardeşine bakmak zorundaydı.

- Ela tinha que tomar conta de sua irmã.
- Ela teve que tomar conta de sua irmã.

O, senin erkek kardeşine benziyor.

Ele se parece com o teu irmão.

Tom erkek kardeşine çok benzemiyor.

Tom não se parece muito com seu irmão.

Erkek kardeşine yardım etmeye git!

- Vai ajudar teu irmão!
- Vá ajudar seu irmão!

Kız kardeşine iyi bak Tom.

Tome conta de sua irmã, Tom.

- O, tam olarak erkek kardeşine benziyor.
- O tam olarak erkek kardeşine benziyor.

Ele é a cara do irmão.

Git ve kız kardeşine yardım et.

- Vá ajudar a sua irmã.
- Vai ajudar tua irmã.

Tom, Mary'nin küçük kız kardeşine aşık.

Tom está apaixonado pela irmã mais nova da Mary.

Mary, erkek kardeşine neden yardım etmiyorsun?

Maria, por que você não ajudou o seu irmão?

O, kız kardeşine Mina-chan diyor.

Ela chama a irmã de Mina-chan.

Mike erkek kardeşine kötü bir oyun oynadı.

Mike pregou uma peça em seu irmão.

Ann, küçük kız kardeşine bir ninni söyledi.

Ann cantou uma canção de ninar à sua irmãzinha.

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.

Tom cortou um pedaço de bolo à sua irmã.

- Başlangıçta, yanlışlıkla seni erkek kardeşine benzettim.
- Başlangıçta seni erkek kardeşinle karıştırdım.
- Başlangıçta seni erkek kardeşine benzettim.

A princípio eu o confundi com seu irmão.

Bunun delice görünebileceğinin farkındayım fakat sanırım senin küçük kız kardeşine âşık oldum.

Eu sei que pode parecer loucura, mas eu acho que estou apaixonado pela sua irmã mais nova.