Translation of "Civarında" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Civarında" in a sentence and their portuguese translations:

Okulun civarında yaşıyoruz.

Moramos na vizinhança da escola.

Beş civarında oraya varacak.

Ele chegará lá por volta das cinco horas.

Öğle civarında yağmur yağabilir.

- Deve chover pela noite.
- Pode chover por volta do meio-dia.

Altı civarında seni alacağım.

Vou buscar-te por volta das seis horas.

Saat beş civarında okuldan geri dönecek.

Ele chegará da escola por volta das cinco.

Fransa'da öğle yemeği iki civarında yenir.

Na França, almoça-se por volta das duas.

Genellikle akşam 11.00 civarında yatmaya giderim.

Eu normalmente vou para a cama perto das onze horas.

Tom 6:30 civarında işe gitti.

O Tom saiu para trabalhar por volta das 6h30.

Tom saat 20.00 civarında Mary'nin evine geldi.

Tom chegou à casa de Mary em torno das 8 da noite.

Yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi

cerca de 20-25 pessoas não conheciam 30 pessoas

Sabah saat 10.00 civarında bacağından kabukla vuruldu parça.

Por volta das 10h, ele foi atingido na perna por fragmentos de bala.

- Yolumu nehrin yakınında kaybettim.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.

- Estava próximo ao rio, quando me desviei do caminho.
- Estava perto do rio quando perdi o meu caminho.

Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.

Tom tem uma reputação muito ruim na cidade.

Sadece tek başıma Boston civarında yürüyeceğim ve manzaraları göreceğim.

- Eu vou passear em Boston e ver as atrações sozinho.
- Eu vou passear em Boston e ver as atrações por conta própria.
- Vou passear em Boston e ver as atrações por conta própria.
- Vou passear em Boston e ver as atrações sozinho.

Anlatına göre Tom bu fırından saat yedi civarında ayrılmış.

De acordo com a sua história, Tom saiu desta padaria próximo às 7 horas.

Ve son yedi yılda parslar tarafından yaralanan kişi sayısı 120 civarında.

E cerca de 120 pessoas foram feridas por leopardos nos últimos sete anos.

- O yaklaşık kırk olmalı.
- O, yaklaşık kırk olmalı.
- O 40 civarında olmalı.

- Ele deve ter uns 40.
- Ele deve estar perto dos 40.

Bennigsen'in ordusunun 40%'ı 20.000 civarında asker ölü, yaralı ya da esir durumdaydı

20,000 mortos, feridos ou capturados - 40% do exercito de Bennigsen.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.

Graças aos arranjos feitos por Ken'ichi, as mulheres encontraram vários lugares para trabalhar ao redor da cidade.

- Yaklaşık 2.30'da Boston'a ulaşacağım.
- Saat 2.30 gibi Boston'a ulaşacağım.
- Saat 2.30 civarında Boston'a varacağım.

Chegarei em Boston por volta das 14:30.

- Ben ona saat dört civarında beni almasını rica ettim.
- Ondan saat dört gibi beni almasını istedim.

Pedi-lhe que me buscasse por volta das quatro.