Translation of "Bırakmış" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Bırakmış" in a sentence and their portuguese translations:

Tom içkiyi bırakmış.

Tom está na carroça.

Yarısını bırakmış. Belki beğenmemiştir.

Ele deixa-o meio cheio. Se calhar, não gosta.

Onu arabada bırakmış olabilirsin.

- Você podia tê-lo deixado no carro.
- Você podia tê-la deixado no carro.

Birisi pencereyi açık bırakmış olmalı.

Alguém deve ter deixado a janela aberta.

Biri kapıyı açık bırakmış olmalı.

Sem dúvida alguém deixou a porta aberta.

Tom şemsiyesini otobüste bırakmış olmalı.

Tom deve ter deixado seu guarda-chuva no ônibus.

Tom güneş gözlüğünü bizde bırakmış.

Tom deixou seus óculos de sol em nossa casa.

Tom şemsiyesini Mary'nin arabasında bırakmış olabilir.

Pode ser que o Tom tenha deixado o guarda-chuva no carro da Mary.

Onlar kapı açmayı bırakmış biz avm yapmayı bırakamadık

Eles pararam de abrir a porta, não podíamos parar de fazer compras

Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.

Mas os habitantes locais desativaram a chaminé, dada a sua importância.