Translation of "öfkeli" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "öfkeli" in a sentence and their portuguese translations:

Tom öfkeli.

Tom está furioso.

Yabanarıları öfkeli.

Os abelhões são peludos.

İşçiler öfkeli.

Os trabalhadores estão zangados.

Tom öfkeli olacaktır.

Tom vai ficar furioso.

Tom öfkeli görünüyor.

Tom parece estar bravo.

Sanırım o öfkeli.

Acho que ele está bravo.

Tom öfkeli görünmüyordu.

O Tomás não parecia zangado.

Tom öfkeli olacak.

Tom ficará furioso.

Tom öfkeli değildi.

Tom não estava bravo.

Tom öfkeli görünmüyor.

Tom não parece zangado.

Tom öfkeli oluyor.

Tom está ficando bravo.

Ben öfkeli olabilirim.

- Posso ficar com raiva.
- Posso ficar nervoso.
- Posso ficar nervosa.

Tom öfkeli görünüyordu.

Tom parecia furioso.

O niçin öfkeli?

- Por que ela está com raiva?
- Ela está zangada por quê?

Öfkeli değil misin?

- Você não está bravo?
- Você não está zangado?

Tom öfkeli olabilir.

- Tom pode estar furioso.
- Tom pode ficar furioso.

Öfkeli adamı yatıştırmaya çalıştı.

Ele tentou acalmar o cara irritado.

Annem kesinlikle öfkeli olacak!

A mãe vai ficar furiosa, com certeza!

Tom şu anda öfkeli.

O Tom está bravo agora.

Tom son derece öfkeli.

Tom está extremamente bravo.

Tom öfkeli ve mutsuz.

Tom está bravo e infeliz.

Tom öfkeli olduğunu söyledi.

- Tom disse que estava com raiva.
- Tom disse que estava irritado.
- Tom disse que estava brabo.

Tom neden öfkeli olurdu?

Por que Tom estaria irritado?

Tom muhtemelen öfkeli olacak.

- O Tom provavelmente ficará furioso.
- Tom provavelmente vai ficar furioso.

Onun öfkeli olmasının nedeni odur.

- Foi por essa razão que ele ficou bravo.
- Foi por isso que ele ficou com raiva.
- Esse é o motivo dele ter ficado com raiva.

O ne hakkında çok öfkeli?

Por causa de que ele está tão bravo?

Tom Mary'nin öfkeli olduğunu söyledi.

- Tom disse que Maria está brava.
- Tom disse que Maria está zangada.

- O niçin kızgın?
- O niçin öfkeli?

- Por que ele está com raiva?
- Por que ele está zangado?

Tom Mary'yi bu kadar öfkeli görmemişti.

O Tom nunca tinha visto a Mary tão furiosa.

Öfkeli kalabalık küfür için İsa'nın öldürülmesini istedi.

- A multidão enfurecida queria matar Jesus por blasfêmia.
- A multidão furiosa queria que Jesus fosse morto por ter blasfemado.

Onun niçin çok öfkeli olduğunu biliyor musun?

Você sabe por que ela está tão nervosa?

- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.

Ideias verdes incolores dormem furiosamente.

Öfkeli bir gergedanla karşılaşırsanız pek kaçma şansınız olmaz.

Se te cruzares com um rinoceronte zangado, não vais escapar.

- Onlar niçin öfkeli?
- Neden sinirliler?
- Neden kızgınlar?
- Neden öfkeliler?

- Por que eles estão com raiva?
- Eles estão zangados por quê?

Birçok pars, meseleleri kendileri çözmek isteyen öfkeli çeteler tarafından öldürülüyor.

levando muitos leopardos a ser mortos por multidões zangadas focadas em tratar do assunto sozinhas.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

Um espírito quase invisível que nasceu zangado e mata aos milhares.

Ona umutsuz bir çatışma öfkeli ... atlar atlara, erkeklere karşı erkeklere,

ele um conflito desesperado se enfureceu ... cavalos eram atolado contra cavalos e homens contra homens,

Bu kez, öfkeli, büyük bir erkek pars eyalet başkenti Bangalore'daki bir okulda.

Desta vez, um grande leopardo macho à solta numa escola local na capital do estado, Bangalore.

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.

Mas foi durante o dia, a fazer o seu trabalho, que o biólogo marinho Richard Fitzpatrick foi vítima dum ouriço-do-mar chateado.