Translation of "Yaşındaki" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Yaşındaki" in a sentence and their polish translations:

Altmış yaşındaki birine değil altı yaşındaki birine sorun.

Zapytaj sześcio-, nie sześćdziesięciolatka.

İki yaşındaki yavrular tam erişkinliğe yakın.

Młode mają już dwa lata i są prawie dorosłe.

3 yaşındaki çocuğum harbiden sinirlerimi hoplatıyor.

Mój trzylatek działa mi na nerwy.

Ben Hyogo Üniversitesi'nde kırk yaşındaki bir öğrenciyim.

Jestem czterdziestoletnim studentem na Uniwersytecie Hyogo.

Üç yaşındaki oğlum için bir randevu almak istiyorum.

Chciałbym umówić mojego trzyletniego synka.

Geçen ay 25 yaşındaki kızımız bir kız doğurdu.

W zeszłym miesiącu nasza dwudziestopięcioletnia córka urodziła dziewczynkę.

Bu kitap beş yaşındaki bir çocuğun okuyabileceği kolaylıkta.

Ta książka jest wystarczająco łatwa dla pięciolatka.

Benim on iki yaşındaki oğlum beyzbol oynamaktan hoşlanmaz.

- Mój dwunastoletni syn nie lubi grać w baseballa.
- Mój dwunastoletni syn nie lubi grać w baseball.

Benim on üç yaşındaki kız romantik film izlemeyi seviyor.

Moja trzynastoletnia córka lubi romanse filmowe.

12 yaşındaki çocukların %90'ının düzenli olarak porno izlediğini biliyoruz.

sprawia, że 90% 12-latków regularnie ogląda porno.

Filipinler'de yedi yaşındaki bir kız ısırıldı ve ertesi gün öldü.

Siedmioletnia Filipinka zmarła dzień po ugryzieniu.

18 yaşındaki bir erkek, dün geceki bir partideki tartışmadan sonra hastanededir.

Osiemnastoletni chłopak jest w szpitalu po sprzeczce na imprezie wczorajszej nocy.

Benim iki yaşındaki oğlum onu beslemeye çalıştığım sağlıklı yiyeceğin bazısını yemeyecek.

Mój dwulatek nie chce jeść zdrowej żywności, którą próbuję go karmić.