Translation of "Kazanmak" in Polish

Kazanmak zorundayız.

Musimy wygrać.

Kazanmak istiyorum.

Chcę wygrać.

Kazanmak istemiyorsun bile.

Nawet nie chcesz wygrać.

Kazanmak her şey değildir.

Wygrana to nie wszystko.

Zaman kazanmak için bilgisayar kullandık.

Użyliśmy komputera, by oszczędzić czas.

Daha çok para kazanmak istiyorum.

Chcę zarobić więcej pieniędzy.

Ne kadar para kazanmak istersin?

Jak dużo pieniędzy chciałbyś zarabiać?

Bugün biraz para kazanmak ister misin?

Chcesz dzisiaj zarobić?

Kazanmak istiyor musun yoksa istemiyor musun?

Chcesz wygrać czy nie?

Gerçekten biraz para kazanmak istiyor musun?

Naprawdę chcesz trochę zarobić?

Hayattaki yegâne hedef para kazanmak değildir.

Zarabianie pieniędzy to nie jest jedyny cel życia.

O para kazanmak için her şeyi yapacak.

Zrobi wszystko, by zarobić pieniądze.

Kişisel bilgisayar satın almak için para kazanmak zorundayım.

Muszę zarobić pieniądze, żeby kupić komputer osobisty.

Tom daha çok para kazanmak için iş değiştirdi.

Tom zmienił pracę, żeby zarabiać więcej.

Kapitalizmin övüncü bu. Çalışmak ve başkalarının parasıyla para kazanmak.

To kapitalizm w pełnej krasie: zarabianie na cudzych pieniądzach.

Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.

Wygrana w wyborach zaiste była wielkim zwycięstwem dla partii politycznej tego kandydata.

- Yaşamımı kazanmak için şarkı söylüyorum.
- Geçimimi sağlamak için şarkı söylüyorum.

Zarabiam na życie śpiewając.

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

Aby porwać słuchaczy, mówca posunął się do wykorzystania technik retorycznych, których nauczył się na kursach komunikacji.

Bir el daha poker oynayalım. Paramı geri kazanmak için bir şans istiyorum.

Zagrajmy jeszcze partyjkę pokera. Chciałbym mieć szansę się odegrać.

En büyük kabahat, Birleşik Devletler'de bankacılık sistemi kurup çalışmadan para kazanmak, öyle mi?

jest amerykański proceder, czyli tworzenie systemu bankowego i zarabianie pieniędzy bez pracy.