Translation of "Planlıyorum" in English

0.013 sec.

Examples of using "Planlıyorum" in a sentence and their english translations:

Kazanmayı planlıyorum.

I plan on winning.

Gelmeyi planlıyorum.

I'm planning to come.

Taşınmayı planlıyorum.

I plan to move.

Dövüşmeyi planlıyorum.

I plan to fight.

- Yüksek lisans yapmayı planlıyorum.
- Master yapmayı planlıyorum.
- Doktora yapmayı planlıyorum.

I'm planning to go to graduate school.

- Ondan ayrılmayı planlıyorum.
- Onunla ilişkiyi bitirmeyi planlıyorum.

I plan to break up with her.

- Yüksek lisans yapmayı planlıyorum.
- Master yapmayı planlıyorum.

I'm planning to go to graduate school.

Otelde kalmayı planlıyorum.

I'm planning to stay at the hotel.

Şehirde kalmayı planlıyorum.

I plan to stay in the city.

Kentte kalmayı planlıyorum.

I'm planning on staying in the city.

Asla evlenmemeyi planlıyorum.

I plan to never get married.

Erken gelmeyi planlıyorum.

I plan on being early.

Görevimi yapmayı planlıyorum.

I plan on doing my part.

Boston'a taşınmayı planlıyorum.

- I plan to move to Boston.
- I'm planning to move to Boston.

Avustralya'ya taşınmayı planlıyorum.

I'm planning to move to Australia.

Fransızca okumayı planlıyorum.

I'm planning to study French.

Boston'a gitmeyi planlıyorum.

I plan on going to Boston.

Doktor olmayı planlıyorum.

I plan to be a doctor.

Erken ayrılmayı planlıyorum.

I plan to leave early.

Şarkı söylemeyi planlıyorum.

I plan to sing.

Onu yapmayı planlıyorum.

- I've been planning on doing that.
- I've been planning to do that.

Doktora yapmayı planlıyorum.

I'm planning to go to graduate school.

Hâlâ gitmeyi planlıyorum.

I'm still planning to go.

- Hâlâ onu yapmayı planlıyorum.
- Ben hâlâ onu yapmayı planlıyorum.

- I'm still planning to do that.
- I still plan to do that.
- I still plan on doing that.

Amcamın evinde kalmayı planlıyorum.

I'm planning to stay at my uncle's place.

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.

I plan to go there.

Hillside Hotel'da kalmayı planlıyorum.

I'm planning to stay at the Hillside Hotel.

Bu kentte yaşamayı planlıyorum.

I plan to live in the city.

Kaldığın sürece kalmayı planlıyorum.

I plan to stay as long as you stay.

Bir genelevde çalışmayı planlıyorum.

I plan to work in a brothel.

Bu akşam çalışmayı planlıyorum.

I'm planning to study tonight.

Günlerdir bu partiyi planlıyorum.

I've been planning this party for days.

Şahsen orada olmayı planlıyorum.

I plan on being there in person.

Bir otelde kalmayı planlıyorum.

I'm planning to stay at a hotel.

Boston'a geri taşınmayı planlıyorum.

I'm planning to move back to Boston.

Ben basitçe ileriyi planlıyorum.

I'm simply planning ahead.

Oraya yalnız gitmeyi planlıyorum.

I plan to go there alone.

Avustralya'ya göç etmeyi planlıyorum.

I plan to emigrate to Australia.

Yarın geri gelmeyi planlıyorum.

I plan to come back tomorrow.

Bugün tiyatroya gitmeyi planlıyorum.

I'm planning to go to the theater today.

Onlara senden bahsetmeyi planlıyorum.

I plan to tell them about you.

Ona senden bahsetmeyi planlıyorum.

I plan to tell him about you.

10.30 trenine yetişmeyi planlıyorum.

I plan to catch the 10:30 train.

Öğle yemeğini yememeyi planlıyorum.

- I plan to skip lunch.
- I plan on skipping lunch.

Yazın Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.

I plan to go to Europe in the summer.

Ben şehirde yaşamayı planlıyorum.

I plan on living in the city.

Ben sinemaya gitmeyi planlıyorum.

I plan to go to the movies.

Yıllık toplantıya katılmayı planlıyorum.

I am planning to attend the annual meeting.

Tom ile ayrılmayı planlıyorum.

I plan to break up with Tom.

İlk sırada olmayı planlıyorum.

I intend to be first in line.

Yakında emekli olmayı planlıyorum.

I plan to retire soon.

Ben geri dönmeyi planlıyorum.

I plan to return.

Tom'u Mary'ye tanıtmayı planlıyorum.

I plan to introduce Tom to Mary.

Ben buradayken yüzmeyi planlıyorum.

I plan to swim while I'm here.

Boston'u ziyaret etmeyi planlıyorum.

- I plan on visiting Boston.
- I'm planning to visit Boston.

Boston'a geri dönmeyi planlıyorum.

- I plan to come back to Boston.
- I plan to go back to Boston.
- I plan to return to Boston.

Ben de gitmeyi planlıyorum.

I'm planning to go, too.

Mary ile ayrılmayı planlıyorum.

I plan to break up with Mary.

Onu yapmayı reddetmeyi planlıyorum.

- I plan to refuse to do that.
- I plan on refusing to do that.

Hala onu yapmamayı planlıyorum.

I'm still planning not to do that.

Kesinlikle onu yapmayı planlıyorum.

- I definitely plan on doing that.
- I definitely plan to do that.

Onu aylardır yapmayı planlıyorum.

- I've been planning on doing that for months.
- I've been planning to do that for months.

Aylardır onu yapmayı planlıyorum.

- I've been planning on doing that for months.
- I've been planning to do that for months.

Bunu burada bırakmayı planlıyorum.

I plan to leave this here.

Doktor olarak kılık değiştirmeyi planlıyorum.

I'm planning to disguise myself as a doctor.

Yarın onun yerinde kalmayı planlıyorum.

- I'm putting up with him tomorrow.
- I'm planning on staying at his place tomorrow.

Öbür gün Mary'yi aramayı planlıyorum.

I am planning to call on Mary the day after tomorrow.

Onunla öğle yemeği yemeği planlıyorum.

I plan to have lunch with him.

Önümüzdeki hafta Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.

- I am planning to go to Europe next week.
- I'm planning to go to Europe next week.

Gelecek yıl Fransa'ya gitmeyi planlıyorum.

I plan to go to France next year.

Üç gün burada kalmayı planlıyorum.

I plan to stay here for three days.

Gitmek istemediğimi Tom'a söylemeyi planlıyorum.

I plan to tell Tom that I don't want to go.

Orada bir hafta kalmayı planlıyorum.

- I plan to stay there a week.
- I plan to stay there one week.

Bu konuda Tom'la konuşmayı planlıyorum.

I plan to speak with Tom about that.

Judy'ye bir mektup yazmayı planlıyorum.

I plan to write Judy a letter.

Ne olduğunu Tom'a söylemeyi planlıyorum.

I plan to tell Tom what happened.

Yılbaşı tatilini Avustralya'da geçirmeyi planlıyorum.

I plan to spend the New Year's holiday in Australia.

Üç ay Boston'da kalmayı planlıyorum.

I'm planning to stay in Boston for three months.

Tom'a Boston çevresini göstermeyi planlıyorum.

I plan to show Tom around Boston.

Tom'a deneyinde yardım etmeyi planlıyorum.

I plan to help Tom with his experiment.

Yarın bir tane yapmayı planlıyorum.

I plan to make one tomorrow.

Onu pazartesi günü görmeyi planlıyorum.

- I expect that I will see him on Monday.
- I plan to see him on Monday.

Yaz'ın geri kalanında çalışmayı planlıyorum.

I plan to work the rest of the summer.

Bu gece erken yatmayı planlıyorum.

I plan to go to bed early tonight.

Bütün günü Tom'la geçirmeyi planlıyorum.

I plan to spend all day with Tom.

Üç gün Boston'da kalmayı planlıyorum.

I plan to stay in Boston for three days.

Ben onu yakında yapmayı planlıyorum.

I plan to do it soon.

Hokkaido'da kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.

I plan to go skiing in Hokkaido.

Henüz bilmiyorum ama öğrenmeyi planlıyorum.

I don't know yet, but I plan to find out.

Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.

I plan to reply to his letter right away.

Tom'a bir mektup yazmayı planlıyorum.

I plan to write Tom a letter.

Tom'dan bir tablo almayı planlıyorum.

I'm planning to buy a painting from Tom.