Translation of "şeyleri" in Korean

0.011 sec.

Examples of using "şeyleri" in a sentence and their korean translations:

İçindeki şeyleri görüyor musunuz?

속이 꽉 찬 거 보이시죠?

Ve bir şeyleri ertelemeyle.

정지되어 있는 느낌.

Düşündüğümüz şeyleri haber yaptıkları zaman

우리가 인종 문제라고 생각하는 일들에 대해 보도할 때,

Iş yerinde aynı şeyleri istiyorlar,

직장에서 같은 것을 원하며,

Günlük hayattaki olağanüstü şeyleri görebilmeleri

특정 직업에 상관없이 사람들을 돕고

Ve böyle şeyleri fark ederim.

그런 걸 자주 접하죠.

Basit şeyleri yaparak detaylardan kurtulabiliriz.

성가신 세부사항을 신경쓰지 않게 해준답니다.

çünkü önemsediğim şeyleri internette göremiyordum.

왜냐하면 제가 진짜 보고싶은 것들은 온라인에선 볼 수 없기 때문이죠.

Karanlıkta gizlenen şeyleri ortaya çıkarır.

‎그리고 어둠 속에 숨어 있는 게 ‎무엇인지 드러내죠

Tüm insanlar aynı şeyleri istiyor,

인간은 모두 같은 것을 원해요.

Onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz.

그걸로 할 수 있는 일을 포함시키지 않음을 저는 깨닫게 됩니다.

Bazı garip şeyleri keşfetmeye başladım.

이상한 점을 발견했습니다.

Görülebilir olmadığını düşündüğümüz şeyleri gördük.

우린 우리가 볼 수 없다고 생각했던 것을 보았습니다

Gelecek için önemli olan şeyleri ölçmüyoruz.

우리는 미래에 정말 중요한 것들은 측정하지 않고 있습니다.

çoğumuz yakınımızdaki şeyleri düşünmeyi tercih ederiz;

우리는 주변만을 생각합니다

Söylenen şeyleri nasıl göz ardı edebildin?

그의 발언을 듣고도 어떻게 묵과할 수 있었죠?

Sonra da bir şeyleri haykırmaya başladım.

그러다가 구호를 외치기 시작했죠.

Aslında insanlar inandıklarını ispatlayan şeyleri yapıyor.

사실 사람들은 그들이 믿는 것을 증명할 만한 일을 하게 됩니다.

İşim, özetle, yanlış şeyleri dışarıda bırakmanızı sağlamak.

저의 일은 말하자면, 여러분들로 하여금 잘못된 걸 거르도록 하는 거죠.

Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.

사랑하는 이들과 보내는 시간보다 일하는 데 더 많은 시간을 보내죠.

Bir şeyleri nasıl doğru ve yanlış yaptığımız --

일들이 어떻게 잘못되고 잘 되는지,

Test ettikleri şeyleri ve buldukları ilginç sonuçları

레빗 교수는 저에게 그들이 진행한 일부 실험 내용을 설명해 주었고

Yaprakların kenarındaki şu küçük şeyleri görüyor musunuz?

풀 가장자리를 따라서 난 작은 톱니가 보이시나요?

Ve bir şeyleri gerçekten doğru yaptıklarını gösteriyor.

그들이 환경에 아주 잘 적응하고 있음을 보여줍니다.

çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.

저는 대부분의 사람들이 두려워하는 일을 아무렇지 않게 합니다.

Yükselip alçalan, dalgalı şeyleri ve nasıl etkileşimde

이런 느슨하고 흔들거리는 비트 말예요.

Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.

하지만 그 결과를 보고 우리는 놀라게 되죠.

Sayelerinde, sevdiğim şeyleri, daha da sever hâle geldim;

자신이 좋아하는 걸 더욱 좋아하게 되었습니다

Ama bu tür şeyleri yapmak daha pahalı olurdu.

이런 것들을 하는 게 훨씬 더 돈이 많이 들었을 수는 있겠네요.

Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım.

몇 년이 지나서, 이제 어느 정도 스스로 삶을 꾸려갈 수가 있었어요.

Ve kâr dışındaki şeyleri de temsil eden bir kitaba.

수익에 매달리지 않고 그 너머를 볼 수 있어야 해요.

Tüketiciler olarak her biriniz bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz.

바로 우리예요. 우리 한 사람 한 사람 모두 변화를 이끌 힘이 있어요.

Bu yüzden, inandığın şeyleri sökmeye çalışan bir atmosfer var.

수용소는 위구르족이 믿는 걸 뿌리째 뽑으려는 분위기죠

Aynı şeyleri tekrar inşa etmek yerine daha iyisini yapacak kişileri bekliyorlar.

예전의 영광을 살리는 정도가 아니라 더 나은 공동체를 만들고 싶어 해요.

Bizi özel ve farklı kılan ve bizi bir arada tutan şeyleri

어떻게 하면 우리를 특별하게 만들고,