Translation of "Insanları" in Korean

0.013 sec.

Examples of using "Insanları" in a sentence and their korean translations:

Ve diğer insanları,

다른 이들을 비난하지 말아야 합니다.

--özellikle diğer insanları--

특히 남을 비난하는 이유가

Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz

페이스북에서 친구를 차단하고

Bilim insanları stimulatörü çalıştırdılar

과학자들이 자극을 켜자

Bilim insanları bunu tekrarladı.

과학자들이 이를 다시 시도하게 됩니다.

İkincisi, sıkıcı insanları uzaklaştırır.

둘째, 파티에 지루해 하는 사람들은 보자마자 집으로 가고요.

Insanları aradığını biliyor muydunuz?

경기력만 보고 선수를 뽑지 않습니다.

İnsanları sosyal medyayı bırak dediğimde

다음은 제가 듣는 세 번째 반대 의견입니다.

İnsanlar diğer insanları hoş karşılamak

직원들 모두가 환영받고 있음을 알려주고

Büyük bağışçılar normalde insanları sever,

날 때부터 훌륭한 기금모금가들은 사람들을 좋아하고,

İnsanları kovalayıp kasten ısırmaya çalışmazlar

왕지네는 일부러 인간을 쫓아 물지는 않지만

Kalbi kırık olan insanları biliyoruz.

그리고 우리는 모두 부서진 사람을 본 적 있을 겁니다.

İnsanları açmak çok merak uyandırıcı.

직원의 창의력을 끌어내기 위한 거니까요.

Türk tankları sokaktaki insanları vurdu.

거리 사람들에게 탱크를 발사했습니다

Çünkü mizah insanları birbirine bağlar.

유머는 사람들을 연결시켜줘요.

Insanları parçası olmaktan gururlandırmada çok önemlidir.

또한, 조직의 일원으로서 느끼는 자부심에 아주 중요한 영향을 미칩니다.

Hükûmet insanları öldürmede dronları kullanıyordu bile.

정부는 이미 살상 목적으로 드론을 사용하고 있었습니다.

Hastalıkları yok etmek, aç insanları doyurmak,

질병을 없애고, 기근을 없애고

Bir şekilde, insanları bir araya getirdi,

한편으로는 세계를 통합시키는 역할을 했잖아요.

Kabalık, insanları ve performanslarını ortadan kaldırır.

무례함은 사람들과 그들의 능력을 깎아 내립니다.

Amacımız hem insanları bu program hakkında eğitmek

우리 목표는 사람들을 이러한 프로그램의 대해 교육시키는 것도 있지만,

Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı

이러한 상징들은 같은 뜻을 가진 사람들을 연결했고

Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.

물론, "우리"의 유산이라고 할때 우리는 전세계 모든 인류를 의미합니다.

Kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

자신의 인생에서 중심에 있는 사람을 연기하고 싶었습니다.

Bu odadaki insanları kesinlikle, muhtemelen şaşırtmaz ki

여성이 남성보다 지속적인 방식으로 강렬하게 더 화를 낸다는 보고는

Akıntının yönünde yaşayan insanları da kötü vuracak.

하류 지역에 사는 사람들도 큰 피해를 입게 될 것입니다.

Bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp

이 쇼에서, 저는 모든 사람들을 그들의 시력과 관계 없이

Hollanda'da bakım ve refakate ihtiyaç duyan insanları

네덜란드에서는 교회 또는 의료기구에서

Böylelikle bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar

과학자, 예술가, 음악가, 작가는

Yetiştirilen bir ahtapotun farklı insanları tanıdığını gösterdi.

포획된 문어가 사람을 분간한다고 합니다.

Ve bu insanları daha fazla memnun etti,

그리고 사람들이 만족하도록 하려면

RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz,

RH: 우린 사람들이 즐거워할 때 많은 희열을 느낍니다.

Hiçbir zaman insanları hapiste tutmak için tasarlanmadı.

보석금은 사람들을 감옥에 잡아두기 위한 게 아니었어요.

Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları

그렇지만 이 영국의 연구를 분석하는 과학자들은

O halde insanları asıl motive eden ne?

그래서, 대체 무엇이 사람들을 자극하는 것일까요?

Kurumunuzla uygun düşen yetenekleri olan insanları seçebilirsiniz.

사람들을 선발할 수도 있습니다.

Ve insanları daha iyi lider yapan niteliklere bakmaktır,

좋은 리더가 될 수 있는 자질이 무엇인지 살피는 것입니다.

özellikle de bu özellikler genellikle insanları lider yapmadığında.

그것이 일반적으로 리더의 자질로 여겨지지 않는 것일 때 특히 더요.

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

또한 과학자들은 조직 샘플들로 이뤄진 거대한 은행을 만들어

Hedef sadece iş arayan insanları işe almak değil,

목표는 그저 직장이 필요한 사람들을 고용하는 것이 아니라

Afrikalı insanları kaçırmak ve köle yapmak için Sahraaltı Afrika'ya

그들은 사하라 이남의 아프리카로 직접 항해하여

Bilim insanları haksız olmayı sevmezler ama yapboz oynamaya bayılırlar

과학자는 틀리는 건 원치 않지만, 수수께끼는 좋아합니다.

Dev çarpışma fikrini tamamen reddetmek isteyen bilim insanları vardı.

거대충돌설을 거부하고자 하는 과학자들이 있었습니다.

Bunlar dünyanın en zengin, en güçlü insanları olmalarına rağmen

세상에서 가장 부유하고 힘을 가진 이들이

Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.

여러분이 강렬하게 거부하는 이야기에 귀 기울이세요.

Bu gösteri ise insanları değiştirir, fakat önce onlar mahveder.

게다가 이 작품은 사람을 뒤바꿉니다, 물론 다 망가뜨린 다음에 말이죠.

İşte bu yüzden insanları devreye sokmak bu kadar mühim.

동시에 이는 사람들의 참여가 그토록 중요한 이유이기도 합니다.

Bu veri, bilim insanları için çok ama çok önemli oldu,

그 연구결과는 6,000개 이상의 학술 논문과 책을 생산해 낼 정도로

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

과학자들은 이 기간의 대부분동안 전염성이 있다고 생각합니다

Ve insanları birbirine daha da yaklaştıran olumlu ortak deneyimler oluşturur.

긍정적 경험을 나눔으로 인해 사람들을 더욱 끌어 모아요.

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

전문가들은 왕지네가 공격적일 수는 있지만 인간을 먹이로 보지는 않는다고 합니다

Bilim insanları 3 tip sentetik kıyafeti test etti ve bir çamaşır makinesine takılmış özel bir filtreyle

과학자들은 실제로 실험을 통해 세 종류의 합성섬유 의류를