Translation of "Genellikle" in Korean

0.007 sec.

Examples of using "Genellikle" in a sentence and their korean translations:

Genellikle,

대개

Genellikle.

보통은 그렇죠.

Cevap genellikle şöyle,

그들의 대답은 대게

genellikle aynı özellikleri paylaştılar,

동일한 특징을 공유했는데

Genellikle gece vakti avlanıyorlar.

대부분 밤에나 사냥에 나서기 때문이죠

genellikle futbol gibi sporlar esnasında

보통 축구같은 스포츠에서

genellikle 9-6-5 çalışıyorum.

어쩌다가 996하지만, 대개 965입니다.

Genellikle sözcüklerle anlaşan dergi editörleriyle

제가 잡지 편집장들과 반복해서 토론하고 있는 건

Ve İngilizce genellikle ikinci dilleri.

종종 영어가 외국어라는 걸 잘 알고 있습니다.

Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor

이 둘 사이의 관계는 흔히 간과되지만

Ve genellikle bizi olumlu düşünmeye odaklayan

뇌 앞부분과 눈 위쪽에 있는 부분으로

Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip

하지만 그 후에 자신이 만든 이미지를

Doğada, bu genellikle kötü bir işarettir.

자연에서 희부연 색은 대개 나쁜 징조입니다

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

만약 보통 방법으로 천연 가스를 이용해 전력을 생산한다면

Genellikle gülümser ve sakin bir şekilde,

그러면 아버지는 웃으면서 아주 차분하게

İlk olarak, genellikle ülkelerin şeklini korur.

첫째로, 모양을 보존합니다.

genellikle bir çocuk bana dik dik bakar.

저를 빤히 보는 아이가 종종 있습니다.

çoğu insan genellikle benim istediğim kartı seçiyor

대부분의 사람들은 제가 원하는대로 카드를 선택 합니다.

Ve genellikle bununla beraber yaşamayı tercih ederiz.

번번히 참고 넘어가기로 합니다.

Machiavelli, Batı'da genellikle alay edilen bir kişilik,

마키아벨리는 서양에서는 종종 조롱의 대상이 되는 인물이지만,

Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.

게이머들은 대개 새로운 테크놀로지 탐험에 선두주자입니다.

Yosemite Park'ta da insanların yaptığı genellikle bu.

공원을 걷듯 편하고 자연스럽게 느껴졌습니다.

Ve bu sendrom genellikle birkaç hafta içinde düzeliyor.

그리고 이 증후군은 보통 몇 주 내에 사라집니다.

özellikle de bu özellikler genellikle insanları lider yapmadığında.

그것이 일반적으로 리더의 자질로 여겨지지 않는 것일 때 특히 더요.

Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.

이런 곳에는 빙상 아래 물이 있는 경우가 대부분입니다.

Ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.

하지만 인간의 생애는 100년도 되지 않죠.

Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde

저소득 국가에서 60-80%의 식량 생산을 책임지는데

Genellikle, acılarımızın üzerine temiz bir sayfa çekme arzusu duyarız,

우리는 종종 우리의 고통을 백지로 덮고 싶어 하는 경향이 있습니다.

Ziyaretçiler, projemize destek olmak için genellikle para yardımında bulunuyor.

도로 정비에 보태라고 현금을 기부하는 사람도 많습니다.

Bir saldırı varsa bu genellikle yavrusunu koruyan bir annenin tepkisidir.

공격이 일어나는 경우는 보통 어미가 새끼를 보호하려는 반응이기 때문이죠

Her araba,her çuval alabildiğine yemek ve (genellikle) yağmayla doluydu

모든 마차와 짐에 가능한 한 음식과 전리품들을 많이 담았다.

Filtreler genellikle parçaları tutmak ve bir deniz habitatına gitmelerini engellemek için

필터가 너무 커서 극세사가 통과하여 배출 지점에서