Translation of "şöyle" in Korean

0.012 sec.

Examples of using "şöyle" in a sentence and their korean translations:

Şöyle söyleyeyim,

다 좋습니다.

Şöyle açıklayayım.

설명해 드리죠.

Şöyle başlıyor:

이 이야기가 흘러가는 방식은 이렇습니다.

şöyle derdim muhtemelen

아마도 이렇게 말했을 것입니다.

Ya şöyle deseydim:

만약 제가

Şöyle düşünmeye başladım:

제가 이렇게 생각해 보아야 할 것은

Cevap genellikle şöyle,

그들의 대답은 대게

Şöyle bir şeydi:

이런 식으로 흘러갔습니다.

Ve şöyle görünüyor.

여기 보여 드리겠습니다.

İlk tavsiyem şöyle:

첫번째입니다.

MS: Sonuçlar şöyle:

결과를 보여드리겠습니다.

Mesela, şöyle diyebilirim:

예를 들어 말하자면,

Belki şöyle diyorsunuz,

어쩌면 그냥

Size şöyle açıklayabilirim;

여기서 한 가지만 정확히 짚고 넘어가자면,

şöyle tarif ediliyordu;

그런데 이렇게 적혀 있더군요.

Bulacağınız açıklama şöyle olurdu:

여러분은 이런 답을 찾게 될 것입니다.

Mektubunda bana şöyle yazmıştı,

하워드는 제게 쓴 편지에는 이런 이야기가 쓰여 있습니다.

Şöyle düşündüm ben de,

그래서 저는 생각했습니다.

Malala, otobiyografisinde şöyle yazıyor:

자서전에서 말랄라는 이렇게 썼습니다.

Beden dilleri şöyle diyor:

온몸으로 이렇게 중얼거리죠.

Bu sebeple şöyle diyebilirsiniz:

여러분이 이런 말을 하는 이유이기도 하겠죠.

Olarak düşünmüyoruz, şöyle diyoruz:

우린 이렇게 생각해요.

Bunu size şöyle açıklayabilirim:

좀 더 쉽게 말씀드리자면,

Ve biri yoruma şöyle yazmış:

누가 코멘트를 적었더군요.

Bazı erkekler de şöyle düşünüyorlar,

몇몇 남성분들은 이렇게 생각하실 수도 있습니다.

Bunu görür görmez şöyle düşündüm:

그걸 보자마자 느꼈습니다.

Bugünün işletme kitabı şöyle diyor:

요즘 경영은 이렇게 말하죠.

Şimdi, bu sözü şöyle değiştiriyorum:

저는 그 말을 살짝 바꿔서

Editörlerinden biri bana şöyle dedi:

그의 편집자 중 한 명이 저에게 말했죠.

şöyle söyledi: ''Aslında burada el sıkışmıyoruz.

그는 제게 "여기서는 악수 같은 건 안해요.

Ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman

그리고 생각하죠. "저 정상에 오르기만 하면 사람들은

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

공상과학소설에서 나올수는 있지만,

Bunu şöyle düşünün, ben böyle düşünüyorum,

이렇게 생각해보세요- 아니, 저는 이렇게 생각해요.

David bana baktı ve şöyle dedi:

데이비드가 절 보고 말했죠.

Geliştirici Majora Carter bana şöyle söylemişti:

부동산개발업자 마조라 카터는 저에게 이런 말을 한 적이 있죠.

Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...

‎촬영은커녕 보기조차 힘든...

Ekonomist Hernando De Soto şöyle söylüyor:

경제학자 에르난도 데 소토는 이런 말을 남겼죠.

Ünlü nörolog Dr. Viktor Frankl şöyle diyor,

유명한 신경과 전문의 빅터 프랜클 박사는 이렇게 말했습니다.

Ancak cesaret hakkında şöyle bir şey var:

용기에 대한 걸 하나 말씀드리자면

Birkaç ay sonra ona ulaşıp şöyle dedim:

몇 개월 후 저는 그에게 연락했습니다.

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

"에밀리의 우주"라고 부르는 제 사고방식에서 보면

Bir bağışçı ile oturduğumda şöyle bir şey oluyor.

제가 기부자와 만나면 이런 상황이 연출됩니다.

Bir yandan da şöyle dedim "Bunu yapabilir miyim?

그와 동시에, "내가 할 수 있을까?

Şöyle ki bu ufaklıklar istediklerinde çok hızlı olabiliyorlar.

문제는, 이 녀석들은 유사시에 엄청 빠르단 거예요

Sonra şöyle dedi: “Bunu yaparız, Hamdi, sorun değil.

"함디, 무슨 말인지는 알겠는데요. 외벽은 칠할게요.

Şu andaki kitap şöyle diyor: Şirketler siyasete bulaşmamalı.

요즘 경영 지침은 기업체가 정치에 끼어들면 안 되죠.

Amerikan yazar Mark Twain en iyi şekliyle şöyle söyledi,

미국의 작가 마크 트웨인은 말했습니다.

İşte o anda zihnimde bir şimşek çaktı ve şöyle düşündüm:

이 순간 번뜩 이런 생각이 들었습니다.

Şöyle ki bunlardan çok enerji alabilmem için avuç avuç toplamam gerekiyor.

뭐, 문제는 에너지를 많이 얻으려면 몇 줌이나 모아야 한다는 거죠

Ve yıllardır meslektaşlarım ve ben şöyle sorulara cevap vermek zorunda kalıyoruz:

몇 년 동안, 현대인들과 저는 이런 질문들을 쏟아냈죠,