Translation of "Yerini" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yerini" in a sentence and their japanese translations:

Efsaneleri arasındaki yerini sağlamıştır

O, evin yerini sordu.

彼女はその家のある場所を尋ねた。

Dünyanın birçok yerini görmedi.

彼はあまり世間を知らない。

Annesinin yerini kim alacak?

誰が彼の母の代わりをするだろうか。

Onun yerini kim alabildi?

誰が彼のかわりをすることが出来ようか。

Tom masada yerini aldı.

彼は自分の席に座った。

Onun yerini kim alabilir?

誰が彼のかわりをすることが出来ようか。

Ben babamın yerini alacağım.

私が父の代理をするつもりだ。

Kasabanın her yerini biliyorum.

- 私はその町の隅から隅まで知っている。
- その町のことは自分の庭のようによく知っている。
- その町なら庭みたいなもんだよ。

Bisikletlerin yerini arabalar aldı.

車が自転車に取って代わった。

Ben onun yerini alacağım.

私が彼の代理をします。

Yaşlı birine yerini verdi.

彼女は老人に席を譲った。

Aile üyelerine yemeğin yerini gösteriyor.

‎家族に餌の場所を ‎教えているのだ

Onun yerini alır mısın, Leo?

レオさん、明日クリスの代わりに来てもらえないだろうか。

Televizyonun kitapların yerini alacağını sanmıyorum.

テレビが書物にとって変わるなどということは決してないと思う。

Rahip hasta adamın yerini aldı.

その司祭は病気の男の身代わりになった。

Babam yerini masanın başına aldı.

- 父は上座の自分の席に着いた。
- 父はテーブル上座の自分の席に着いた。
- 父はテーブルの上座の自分の席に着いた。
- 父はテーブルの上座の自分の席についた。
- 父はテーブルの上座の自席に着いた。
- 父はテーブルの自分の席に着いた。

Makinelerin insanların yerini alması imkansızdır.

機械を人の代わりにするのは不可能だ。

Olay yerini detaylı olarak tanımladı.

彼女はその場の光景を詳細に述べた。

Televizyonun, kitapların yerini alacağını sanmıyorum.

私はテレビが本にとって代わるとは思えない。

Benim aşçılığım anneninkinin yerini tutamaz.

私の料理などお母さんのとは比べものにならない。

Onun doğum yerini biliyor musun?

彼がどこで生まれたか知っていますか。

Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.

自動車が馬車に取って変わった。

çabukluk arayışımızda uygunluk kalitenin yerini almış.

そして急ぐあまり 便利さが品質より優先されます

Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.

世界中のあらゆる場所に 打撃を与えるものでした

Şeker tatlandırıcı olarak balın yerini aldı.

甘味料として砂糖がはちみつに取って代わった。

Plastik birçok geleneksel malzemenin yerini almaktadır.

プラスチックが従来の多くの材料に取って代わった。

Bill kaptan olarak Jim'in yerini aldı.

ビルはジムに代わり、主将になった。

Hiçbir şey onun aşkının yerini doldurmadı.

- 彼の愛と取り替えられるものは何もなかった。
- 彼の愛ととりかえられるものはない。

Petrol, yakıt olarak kömürün yerini alıyordu.

燃料としては石油が石炭に代わりつつあった。

Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler.

彼らは結婚式の日取りと場所を決めた。

Bu fabrikada robotlar insanların yerini aldı.

この工場ではロボットが従業員に取って代わった。

Emi özürlü bir adama yerini verdi.

エミは体の不自由な人に席を譲った。

Ben onun yerini alacak birini aradım.

- 私は誰か彼女の代わりをする人を捜した。
- 私は誰かが彼女の代わりをする人を探した。

Bir haritada Porto Riko'nun yerini bulun.

プエルトリコの位置を地図の上に示しなさい。

...günler uzar ve karanlık yerini aydınlığa bırakır.

‎日がどんどん長くなり ‎夜は短くなる

Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.

もし彼が来られない場合には、君が彼の代わりをしなければならない。

Bu mektup için evin her yerini aradım.

その手紙を家中探した。

Onların saklanma yerini bulmak bir hafta sürdü.

彼らの隠れ家を突き止めるのに1週間かかった。

Onun yerini alabilecek birini bulmak kolay olmayacak.

彼の後を継ぐだけの能力のある人物を見つけるのは容易ではないだろう。

Orta Amerika'da, ormanların yerini sığır çiftlikleri alıyor.

中米では森林が家畜の牧場に取って代わられている。

Bir İngilizce öğretmeni olarak onun yerini alamam.

彼女の代理で英語の先生などとてもできない。

Onların saklanma yerini saptamak bir haftamızı aldı.

彼らの隠れ家を突き止めるのに1週間かかった。

...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.

‎視覚と嗅覚と反響定位を使い ‎花を見つける

Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.

‎獲物までの距離を ‎正確に測ることができる

E-kitapların, kağıt kitapların yerini alacağını düşünüyor musunuz?

電子書籍は紙の本に取って代わると思いますか?

Belki bunu bilmiyorsun, ama kimse senin yerini alamaz.

あなたにはわからないかもしれないけど、あなたは私にとってかけがえのない存在なのよ。

Parlak yıldızlar ile takımyıldızlarının. Böylece nokta atışıyla yerini bulur.

‎星座の位置から地図を作る ‎そして迷わず目的地へ向かう

Babam masanın başındaki yerini aldı ve dua etmeye başladı.

父はテーブルの上座の自分の席に着いて、お祈りを始めた。

Yerini yaşlı adama teklif etmesi, onun nazik bir davranışıydı.

老人に席を譲るとは彼も礼儀をわきまえている。

Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.

ロープを回収する さて調べてみよう

Hava kirliliği sorunundan dolayı bir gün bisiklet otomobilin yerini alabilir.

空気汚染の問題があるので、自転車が自動車にとってかわる日があるかもしれない。

Büyük bir para miktarı bile bir erkeğin hayatının yerini alamaz.

どんな大金も人命には換えられない。

Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı.

長く厳しい冬が終わって穏やかで暖かい春に取ってかわった。

- Dumanlı trenler elektrikli trenlerle değiştirildi.
- Buharlı trenlerin yerini elektrikli trenler aldı.

蒸気機関車は電車に取って代わられた。

Milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.

‎たった1つの ‎フェロモン分子を感知できる ‎ジグザグに飛んで ‎位置を特定する

Daha sonra 1809'da Soult, Kral Joseph'in baş askeri danışmanı olarak Mareşal Jourdan'ın yerini aldı

1809年の後半、ソウルトはジョセフ王の最高軍事顧問としてジョーダン元帥に代わり、

Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.

高い天井と巨大な部屋のある建物は、それにとって代わる素気ないオフィスビルほど実用的ではないかも知れないが、周囲の環境とうまく合っている場合が多いのである。