Translation of "Masada" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Masada" in a sentence and their japanese translations:

Lütfen masada otur.

どうぞ食卓におつきください。

Tom masada oturdu.

トムはテーブルについた。

Öğle yemeği masada.

昼食の用意ができている。

O şimdi masada.

彼は今机のところにいる。

Masada sessiz ol.

食事中は静かにしなさい。

O masada oturuyor.

彼はテーブルに座っている。

Masada bir kart var.

机の上に一枚のカードがある。

Masada kitap var mıydı?

机の上に一冊の本がありましたか。

Tom masada yerini aldı.

彼は自分の席に座った。

Masada dolu ağızla konuşmamalısın.

食事中には口にいっぱい食べ物を入れたままでしゃべってはいけない。

Tom oradaki masada oturuyor.

トムはあっちのテーブルに座ってるよ。

Masada bir radyo var.

テーブルの上にラジオがあります。

Bayım, çakmağınızı masada unuttunuz.

お客様テーブルにライターがおわすれですよ。

Masada hiç dolma kalem yok.

机の上にペンが一本もありません。

Masada bir dolma kalem var.

机の上にペンがあります。

Masada bir kalem var mı?

机の上にペンがありますか。

O parmaklarıyla masada tempo tuttu.

彼女は指でテーブルをとんとんたたいた。

Tom yakın bir masada oturuyordu.

トムは近くのテーブルに座っていた。

Biz oradaki masada oturabilir miyiz?

あそこのテーブルに座れますか。

Masada kaç tane dergi var?

机の上に雑誌が何冊ありますか。

Masada bir sürü yemek var.

食卓にたくさんの皿がのっている。

Masada bir portakal bile yok.

テーブルの上にはオレンジは一つもありません。

Tom pencerenin yanındaki masada oturuyor.

トムは窓のそばのテーブルに座っています。

Tom masada Mary'nin karşısında oturdu.

トムはメアリーの向かい側に座ってた。

Masada bol miktarda taze yumurta var.

新しい卵がテーブルの上にたくさんある。

Masada hiç dolma kalem var mı?

机の上にペンが何本ありますか。

Islak vazo masada bir iz bıraktı.

ぬれた花瓶がテーブルの上に跡を残した。

Oradaki masada oturup oturamayacağımızı merak ediyorum.

あそこのテーブルに座れますか。

Masada üç boş şarap şişesi vardı.

テーブルに空のワインボトルが3本あった。

Onları ön masada kontrol etsek iyi olur.

フロントに預けるといいよ。

"Masada bir kitap var mı?" "Hayır, yok."

「机の中に本がありますか」「いいえ、ありません」

Masada iki ya da üç kalem var.

机の上にペンが2、3本ある。

- Sofrada nasıl davranılacağını bilmiyor.
- Masada nasıl davranılacağını bilmiyor.

食卓ではどんなふうにふるまうべきか彼は知らない。

Çocuk ve amcası masada birbirleriyle karşı karşıya geldi.

少年と彼のおじさんはテーブルをはさんで向かいあった。

Tom pencerenin yanındaki masada bir vazo çiçek gördü.

トムは窓の近くのテーブルの上に花の活けてある花瓶を見た。

- Masanın üstünde bir elma var.
- Masada bir elma var.

机の上にリンゴが一つあります。

Tom ve Mary konferans salonundaki masada birbirinin yanında oturdu.

トムとメアリーは会議室で隣同士に座っていた。

Ben bu dolma kalemden bahsediyorum oradaki masada olandan değil.

話しているのはこのペンについてであって、机の上にある方ではない。

- Masanın üzerinde bir fan vardır.
- Masada bir vantilatör var.

机の上に扇風機があります。

Ön masada hastaneye giriş için bir başvuru formu doldurmak zorundasın.

受付で入院の手続きをしてください。

O akşam bahşişimi masada başaşağı bıraktığım bir kahve fincanının altına bıraktım.

その晩私はテーブルの上で逆さにしたコーヒーカップの下にチップを置いて出た。

- Masada en fazla iki kitap vardı.
- Masanın üstünde ikiden daha fazla kitap yoktu.

机の上に2冊しか本がなかった。

- Masanın üstünde hiç portakal yok.
- Masanın üstünde bir portakal yoktur.
- Masada portakal yok.

テーブルの上にはオレンジは一つもありません。