Translation of "Yanımda" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Yanımda" in a sentence and their japanese translations:

Yanımda otur.

- 私のそばに座りなさい。
- 横にお掛けなさい。
- 横に座って。

Yanımda gel!

私について来て。

- Ken yanımda çalışıyordu.
- Ken yanımda koşuyordu.

ケンは私と並んで走った。

Adres yanımda değil.

- 住所は今持っていません。
- 住所は今持っていない。

Benim yanımda durma.

僕のそばに立たないでくれよ。

Yanımda para yok.

- 私はお金を持ち合わせていない。
- 私はお金のもちあわせがない。
- 私には金の持ち合わせがない。

Yanımda kalmanı isterim.

私と一緒にいてもらいたい。

O yanımda oturdu.

彼は私の側に座った。

Yanımda biraz param var.

- 私はいくらかお金を持っている。
- お金はいくらかあります。

Yanımda çok param var.

懐が暖かい。

Kedi yanımda uyumayı sever.

- その猫は私のそばで寝るのが好きだ。
- その猫は私の近くで寝るのが好きです。

Yanımda oturmasını tercih ederdim.

- 彼女は私の横に座るほうがよい。
- 彼女に私の隣に座ってもらいたいのですが。
- 彼女が私の隣に座ってくれるといいのだが。
- 彼女が私のとなりに座ってくれればいいのだが。

Sorun yanımda param olmaması.

困ったことは、私は一銭も持ち合わせていない。

Yanımda çok param yok.

手元にあまりお金の持ち合わせがありません。

Ai benim yanımda oturdu.

愛ちゃんは私のそばに座った。

Şemsiyemi yanımda getirmeyi unuttum.

- 傘を持ってくるのを忘れました。
- 傘持ってくるの忘れちゃった。

Yanımda hiç param yok.

- 私はまったくお金の持ち合わせがない。
- 私はお金の持ち合わせが少しもない。
- お金のもちあわせがありません。

O, kilisede yanımda oturdu.

教会の中で、彼女は私のそばに座った。

O burada yanımda yatıyor.

私と友に眠る。

Mektup şimdi yanımda değil.

今私はその手紙を身につけていません。

Gerçek yanımda para olmamasıdır.

実はお金の持ちあわせがないのです。

Yanımda neredeyse hiç param yok.

わたしはほとんどお金の持ち合わせがない。

O her zaman yanımda durdu.

彼女はいつも私を助けてくれた。

Senin benim yanımda olmanı istiyorum.

私のそばにいて欲しい。

Keşke yanımda bir şemsiye getirseydim.

傘持ってくればよかった。

Yanımda çok fazla nakit taşımam.

私はお金をあまり持ち歩かない。

Şimdi yanımda hiç param yok.

今はお金の持ち合わせがありません。

Yanımda yer aldığı için mutluydum.

彼女が味方してくれてとてもうれしかった。

Yanımda bir şemsiye getirmeyi unuttum.

傘持ってくるの忘れちゃった。

Şimdi yanımda biraz az param var.

少しは手持ちのお金があります。

Yanımda bir şemsiye almama gerek yoktu.

私は傘を持って行く必要はなかった。

Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm.

どこへ行くにもカメラを持って行きます。

Yanımda oturan adam tarafından cüzdanım soyuldu.

私は隣に座っていた男に財布を奪われた。

Yanımda yüz yenden daha fazla yok.

私はわずか100円しか持ち合わせがない。

Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır.

困ったことに私は今お金の持ち合わせがない。

Aslında bugün yanımda hiç param yok.

今日はあいにくお金を持っていない。

Keşke yanımda biraz daha param olsa.

- お金をもっと持っていたらいいのにと思う。
- お金をもっと持ってたらよかったんだけど。

Yanımda 1,000 yenden daha fazla yok.

私はわずか1000円しか持っていない。

Lütfen sana ihtiyacım olduğunda, yanımda ol.

困った時にいつでも味方になってください。

Ne yazık ki yanımda hiç param yok.

あいにく私はお金を持っていない。

Doğruyu söylemek gerekirse, yanımda hiç param yok.

- 本当のことを言うと、全然お金を持ち合わせていません。
- 実を言うと、金の持ち合わせがないんです。

Ne zaman başım derde girse yanımda oldu.

彼は私が困っているときにはいつも私たちの力になってくれた。

Maalesef şu anda yanımda hiç param yok.

あいにく今金の持ち合わせが無い。

Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.

私は外出するときには傘を持って行く。

- Yanımda para yok.
- Üzerimde hiç param yok.

- 私は金の持ちあわせがない。
- 今金の持ち合わせがない。
- 金の持ち合わせがない。
- お金の持ち合わせがないんだよ。

Ne zaman başım derde girse Tom yanımda olur.

私が困っているとき、トムはいつでも力になってくれるの。

Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.

私はいつもミネラルウォーターを持ち歩いています。

Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.

君が側にいてくれれば何もいらない。

- Yanımda bir şemsiye götürmeliyim.
- Yanıma bir şemsiye almalıyım.

傘をもっていかなくてはならない。

Bugün, bu kutuyu yanımda getirdim çünkü bu bir sembol.

今日は シンボルとして この箱を持ってきました

Gerçeği söylemek gerekirse, şu an yanımda hiç para yok.

実を言えば、私は今お金を持ち合わせていません。

Yanımda oturan bir adam tarafından yakından izlendiğimi fark ettim.

私は隣に座っている男にじっと見つめられているのに気づいた。

- Yanımda olmanızdan gerçekten memnun oldum.
- Refakatinizden gerçekten keyif aldım.

あなたと一緒にいて楽しかった。

Ben bir Japon restoranına gittiğimde yanımda eve tek kullanımlık çubuklar götürürüm.

和食のレストランへ行くたびに、割り箸を家へもって帰ります。

Barda yanımda oturan şafak sökene kadar beraber içtiğim adamlarla gerçekten iyi anlaştım.

飲み屋で隣り合わせた奴と意気投合しちゃってさ、朝まで飲んじゃったよ。

- Mary hocama karşı benim yanımda yer aldı.
- Mary hocama karşı benim tarafımı tuttu.

メアリーは私が先生と対立したときに私の味方をしてくれた。

- Benim yanımda şemsiyem vardı fakat arkadaşımın yoktu.
- Yanıma bir tane şemsiye aldım, ama arkadaşım şemsiye getirmemiş.

私は傘を持っていたが、友人は持っていなかった。