Translation of "Ilan" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Ilan" in a sentence and their japanese translations:

Geçersiz ilan edilecek.

、それは無効と宣言されます。

Sanırım gazetede ilan vereceğim.

新聞に広告を出してみよう。

Koloni bağımsızlık ilan etti.

その植民地は独立を宣言した。

O suçlu ilan edildi.

彼は有罪と宣告された。

Gazetede evime ilan verdim.

- 私は新聞に売家の広告を出した。
- 新聞に家の売却の広告を出した。

O, nişanını ona ilan etti.

彼は彼女との婚約を公表した。

İnsanlar onu kral ilan etti.

国民は歓呼して彼を国王に迎えた。

Seçim sonucu yarın ilan edilecek.

選挙の結果は明日発表される。

Başkan genel af ilan etti.

大統領は大赦を行った。

1847'de bağımsızlıklarını ilan ettiler.

1847年、彼らは独立を宣言した。

Sömürge şimdiye kadar bağımsızlık ilan etmedi.

その植民地はまだ独立を宣言していない。

Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.

その国は隣国に対し宣戦を布告した。

Kurum gönüllüler için televizyonda ilan verdi.

その協会は有志を求める広告をテレビに出した。

Kendisini resmen aday olarak ilan etti.

彼は立候補することを公式に発表した。

Rapor konusu uygun zamanda ilan edilecek.

レポート課題は適切な時期に告知します。

İran ABD'ye karşı savaş ilan etti.

イランはアメリカ合衆国に対して宣戦布告をした。

Amerikan hükümeti olağanüstü hal ilan etti.

アメリカ政府は非常事態宣言を行った。

Onlar gazetede düğünlerinin tarihini ilan ettiler.

彼らは結婚の日取りを新聞に発表した。

1847 yılında, onlar bağımsızlık ilan etti.

1847年、彼らは独立を宣言した。

Siyahi ve Latinlerin, kendilerini canavar ilan eden,

ヒップホップ文化を形成したと言い そしてその文化の暗流はいまだに

Napolyon 1804'te yeni imparatorluğunu ilan ettiğinde,

ナポレオンが1804年に彼の新しい帝国を宣言したとき、

Rahip onları koca ve karı ilan etti.

- 司祭は彼らを夫婦であると宣言した。
- 司祭は彼らを夫婦であることと宣言した。

O, açık olarak kendini lider ilan etti.

彼は、人前で自分はリーダーと言い切った。

Biz tüm personel salonlarında duyuru ilan edeceğiz.

全従業員ラウンジに発表を掲示します。

Bay Hilton evini satmak isteyince gazeteye ilan verdi.

ヒルトン氏は家を売りたくなって新聞に広告をだした。

Koloni bağımsızlığını ilan etti ve bir cumhuriyet oldu.

その植民地は独立を宣言し、共和国となった。

Bay Hilton evini satmak istediğinde gazeteye ilan verdi.

ヒルトン氏は家を売りたくなって新聞に広告をだした。

Japonya, Aralık 1941'de ABD'ye savaş ilan etti.

日本は1941年12月に合衆国に宣戦布告をした。

Nihai teklif önümüzdeki hafta bir ara ilan edilecek.

最終提案は来週中に発表されます。

Bu vesile ile Olimpiyat Oyunlarının açılışını ilan ediyorum.

ここにオリンピック大会の開会を宣言します。

O, Amerika'nın 1776 yılında bağımsızlığını ilan ettiğini söyledi.

アメリカは1776年に独立を宣言したと彼は言った。

Ben ilan edildikten sonra size sınav sonuçlarını bildireceğim.

試験の結果が発表されたら知らせてあげよう。

1804'te Napolyon yeni bir Fransız imparatorluğu ilan etti

1804年、ナポレオンは新しいフランス帝国を宣言し、

Bugün Dow Jones ortalama iki puanlık artış ilan etti.

ダウ平均株価は今日2ポイント値上がりした。

Sınavda başarısız olan öğrencilerin isimleri bülten tahtasında ilan edildi.

試験に落ちた学生の名前は掲示板に張り出された。

- İşçi sendikası grev duyurusunda bulundu.
- İşçi sendikası grev ilan etti.

労働組合はストを宣言した。

Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.

何らかの技術的問題により、予告された番組の代わりに映画が放映された。

Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.

私はその内気な青年にその美しい少女への愛を告白するように勧めた。

1804'te Napolyon yeni İmparatorluğunu ilan etti ve Soult Mareşal'in sopasını aldı.

1804年にナポレオンは彼の新しい帝国を宣言し、ソウルトは彼の元帥のバトンを受け取りました。

1804'te Napolyon yeni bir imparatorluk ilan etti ve Ney bir Mareşal yapıldı.

1804年、ナポレオンは新しい帝国を宣言し、ネイは元帥になりました。

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

彼がパブロと結婚するつもりだと公に宣言したとき、彼の祖母は心臓が止まりそうになったし、彼の叔母は目玉が飛び出してしまいそうだった。でも彼の妹は鼻高々だった。