Translation of "Telefonun" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Telefonun" in a sentence and their japanese translations:

Telefonun çalıyor.

- 君の電話、鳴ってるよ。
- 電話が鳴ってるよ。

Bir telefonun var.

貴方は、電話を持つ。

Telefonun çaldığını duydum.

電話が鳴る音が聞こえた。

Ben telefonun çaldığını duydum.

電話がなっているのが聞こえた。

Akıllı telefonun var mı?

スマホって持ってる?

Cep telefonun yanında mı?

今携帯持ってる?

- Bir cep telefonun var mı, Tom?
- Cep telefonun var mı Tom?

- トム携帯持ってる?
- トムは携帯持ってる?

Arabanda bir telefonun yok mu?

車に電話はないのかしら?

Telsizi dinlerken telefonun çaldığını duydum.

ラジオを聞いている時、電話の鳴るのが聞こえた。

Yanında cep telefonun var mı?

今携帯持ってる?

Cep telefonun var mı, Tom?

- トム携帯持ってる?
- トムは携帯持ってる?

Üzerinde cep telefonun var mı?

今携帯ある?

Cep telefonun var mı Tom?

- トムって携帯持ってる?
- トム携帯持ってる?
- トムは携帯持ってる?

- Senin cep telefonun var mı?
- Cep telefonunuz var mı?
- Cep telefonun var mı?

- 携帯電話を持っていますか?
- 携帯持ってる?

Tam o anda, telefonun çaldığını duydum.

ちょうどその時電話が鳴るのを聞いた。

Bir dakika önce cep telefonun çaldı.

さっき携帯が鳴ってたよ。

Telefonun nasıl kullanılacağını bana anlatabilir misin?

電話の使い方を教えてください。

Ne zamandır bu cep telefonun var?

その携帯いつから使ってるの?

Senin bir cep telefonun var mı?

- 携帯電話を持っていますか?
- 携帯持ってる?

Telefonun bozuk olup olmadığını kontrol eder misin?

- 電話機が故障しているかどうか調べていただけますか。
- 電話機が壊れているかどうか調べて下さい。

- Cep telefonunuz var mı?
- Cep telefonun var mı?

- 携帯電話を持っていますか?
- 携帯持ってる?

Telefonun icadı, uzak mesafelerdeki insanlarla haberleşmeyi mümkün hale getirdi.

電話の発明が遠くの人と伝達し合うのを可能にした。

Bana en yakın ankesörlü telefonun nerede olduğunu söyler misiniz?

一番近い公衆電話はどこにあるか教えていただけますか。

Bir telefonun olması onun daha fazla müşteri bulmasına yardım etti.

電話は彼女がもっと多くの顧客を見つけるのに役立った。

Endişeli ev hanımı telefonun zilini duydu ve hemen ahizeyi kaldırdı.

あれこれ苛々している主婦は、電話が鳴るとすぐさま受話器を取った。