Translation of "Sonucu" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Sonucu" in a sentence and their japanese translations:

Ben sonucu erteledim.

その結論は後回しにした。

Seçimin sonucu neydi?

選挙の結果はどうでしたか。

Ona sonucu bildirdim.

私は彼に結果を知らせた。

Mary'nin test sonucu neydi?

メアリーのテストの結果はどうでしたか。

Sonucu bilmekten memnun oldu.

彼はその結果を知って満足した。

Perşembeye kadar sonucu öğrenmeliyiz.

木曜までには結果が分かるはずだ。

Kaza sonucu sağır oldu.

彼は事故で耳が聞こえなくなった。

Sigara içmenin sonucu öksürmendir.

きみのせきはタバコを吸う結果だよ。

Tüp, patlama sonucu paramparça oldu.

その爆発で真空管は粉々になった。

Kazanın sonucu olarak geç kaldı.

彼はその事故の結果遅刻した。

Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.

彼の結論はこれらの事実に基づいている。

O, sınav sonucu hakkında endişeli.

彼は、試験の成績を心配している。

O, sonucu öğrenirse şok olacak.

結果を知ったら彼女はショックを受けるでしょう。

Bana sınav sonucu hakkında bildirin.

試験の結果を私に教えて下さい。

Oyunun sonucu onun performansına bağlı.

試合の結果は彼の働きにかかっている。

Sınavlarımın sonucu beklediğim gibi olmadı.

試験の結果は、私の予想していたものではなかった。

Seçim sonucu yarın ilan edilecek.

選挙の結果は明日発表される。

Ne zaman bana sonucu bildirebilirsin?

いつ頃連絡をもらえますか。

Trafik sıkışıklığı sonucu geç kaldık.

交通渋滞の結果として、私たちは遅れてしまった。

Bizler karmaşık kimyasal reaksiyonların sonucu hayattayız.

私たちは複雑な化学反応によって生きています

Mahkemesinin sonucu hiçbir zaman şüphe uyandırmadı.

疑う余地がありませんでした。

Senin testinin sonucu hakkında endişe etme.

テストの結果は気にするな。

Sınav sonucu ile ilgili endişem vardı.

テストの結果が心配だ。

Şiddetli kar sonucu olarak geç kaldı.

大雪の結果、彼女は遅れた。

Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım.

私はその通りで偶然スミスさんに会った。

Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.

地震の結果、その道は一部破壊された。

Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü.

その戦争の結果として、多くの人が亡くなった。

Onun söylediğinden onun suçlu olduğu sonucu çıkıyor.

- 彼女の言うことから判断すると彼は有罪ということになる。
- 彼女の言うことから判断すると彼は有罪である。

Sonucu ne olursa olsun bunu yapmak istiyordu.

どんな結果になろうと、彼はそれがやりたかった。

Annem sınavın sonucu hakkında benden daha endişeli.

私よりも母の方が試験の結果を心配している。

Tren gecikmesinin bir sonucu olarak geç kaldım.

- 僕は電車が遅延したので遅刻した。
- 私は電車が遅れたので遅刻した。

İlerleme, bik fikrin yön verdiği insan çabalarının sonucu,

進歩は思想によって導かれた 人間の努力の結果です

Tom bir İngilizce testin sonucu hakkında üzgün görünüyordu.

トムは英語のテストの結果を心配しているようだった。

Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.

その戦争で数多くの犠牲者が出た。

Tom ve Mary arasındaki işler istenilen sonucu vermedi.

トムとメアリーは上手く行かなかった。

Fırtınanın bir sonucu olarak, birçok kişi hayatını kaybetti.

- 嵐によって多くの人が死んだ。
- 多数の人々がその嵐のために亡くなった。

Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.

ご存知のように、私たちは大雨のせいで遅れたのです。

Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.

交通事故の結果、死者が数人出た。

Veya gayet iyi bir sonucu kabullenmeye razı olmayı değil.

かなり良い答えで 手を打つということです

Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir.

間断ない物価上昇の結果、社会不安が起こるかもしれない。

Ekin erken donun bir sonucu olarak ciddi hasar gördü.

霜が早く降りたために作物はひどい災害を受けた。

Ağır yağışların bir sonucu olarak sel baskınları meydana geldi.

豪雨の結果、洪水が起こった。

Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.

牛肉の自由化のはっきりとした結果が明らかになるには、4年かかるだろう。

Bu politikanın bir sonucu olarak fiyatlar sert bir biçimde yükseldi.

この政策の結果、物価が大幅に上昇した。

- Ne zaman çalışırsan çalış, en iyi sonucu almak için sözlüğünü kullan.
- Ne zaman çalışırsanız çalışın, en iyi sonucu almak için sözlüğünüzü kullanın

勉強するときはいつも最大限に辞書を活用しなさい。

Şartlar hafifçe farklı olmasına rağmen, bizim deneyin sonucu Robinson'unki ile aynı.

条件は多少異なってはいるものの、我々の実験結果はロビンソンのものと同一である。

Çevre kirliliğinin bir sonucu olarak gölde hiçbir yaşam formu mevcut değil.

汚染の結果、その湖には生物が何一ついない。

- Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
- Kaza sonucunda birçok yolcu öldü.

その事故で何人かの乗客が亡くなった。

- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
- Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

私は3番街で偶然彼女にあった。

Bir araştırmaya göre her yıl 53.000 Amerikalı pasif içicilik sonucu ölüyor.

ある研究の報告によれば、間接喫煙の結果53、000のアメリカ人が毎年死亡しているそうだ。

Onun karısı onun saldırı sonucu ölümünden sonra, üzüntüden dolayı kendini kaybetti.

彼の非業の死を聞いた時、彼の妻は悲しみで気も狂わんばかりだった。

Onun babası bir kalp krizinin bir sonucu olarak bir yatalak oldu.

彼女の父は心臓病で病人になってしまった。

Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.

落雷によって命を落とす確率も 97%減少しています

- Bir artı iki üç eder.
- Bir ile ikiyi toplarsanız sonucu üç olur.

1足す2は3である。

Her zaman aç ve yorgun olmanın sonucu olarak, o köpek sonunda öldü.

空腹やら疲労やらで、その犬はとうとう死んだ。

- Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
- Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı.

地震の結果、大勢の人が家をなくした。

Lander ayaklanmanın ve çete davranışının yoksulluğun ve kötü ekonomik koşulların bir sonucu olduklarını varsayıyor.

ランダーは暴動とギャング的行動は貧困と貧しい経済条件の結果であると仮定している。

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

ライオンズが勝つかタイガースが勝つか、五分と五分といったところ。どちらも、同じように強いから。