Translation of "Politikacı" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Politikacı" in a sentence and their japanese translations:

Tom bir politikacı.

トムは政治家です。

Politikacı rüşvet almaktan utanmıyordu.

その政治家は賄賂を受け取ったことを恥じていなかった。

Birçok politikacı sözünü tutamaz.

多くの政治家は約束を守ることをしない。

Birçok politikacı sözlerini tutmuyor.

約束を守らない政治家は多い。

Birçok politikacı sözlerini tutmaz.

約束を守らない政治家は多い。

O enerjik bir politikacı.

彼は精力的な政治家だ。

Bu politikacı hırs dolu.

あの政治家は野心に満ちている。

Birkaç politikacı hatalarını kabul ediyorlar.

自分の過ちを認める政治家は、ほとんどいない。

Sözlerini tutmayan birçok politikacı var.

約束を守らない政治家は多い。

O da sadece bir politikacı.

彼もただの政治家に過ぎない。

Politikacı çarşamba günleri kabul ediyor.

あの政治家は水曜日が面会日だ。

O politikacı kesinlikle dürüst değil.

あの政治家は決して誠実ではない。

Büyük politikacı 1963'te vefat etti.

その偉大な政治家は1963年に亡くなりました。

Onun büyük bir politikacı olması gerekiyor.

彼は偉大な政治家であったと思われている。

Onun hırsı büyük bir politikacı olmaktır.

彼の大望は、大政治家になることだ。

Politikacı olaydan sonra herkesin önünde görünmedi.

事件以来あの政治家は人前に出てこなくなった。

Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!

あの政治家のらりくらりしよってからに。

Rüşvet vermedikçe, o politikacı seninle görüşmez.

あの政治家に会うつもりなら、袖の下を使わない限り駄目だね。

Neden politikacı çoğunluğun görüşünün kökünü kazımaya çalışıyor?

なぜその政治家は大多数の意見を抹殺しようとするのか。

İki politikacı ilk defa yüz yüze görüştü.

その2人の政治家は初めて面と向かって会った。

O bir politikacı baskısına asla boyun eğmeyecektir.

彼は決して政治家の圧力に屈しないだろう。

Benjamin Franklin Amerikalı bir politikacı ve mucit.

ベンジャミン・フランクリンはアメリカの政治家であり発明家であった。

O bir politikacı değil, fakat bir avukat.

彼は政治家でなく弁護士です。

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.

あの政治家は内外の事情に精通している。

Bir politikacı her zaman aldığı paranın hesabını verebilmeli.

政治家は自分が受け取る金についていつでもはっきり説明できなければならない。

Politikacı öldüğünde, herkes oğulun babasının izinden gideceğini umuyordu.

その政治家が死ぬと、誰もが息子が父親の後を継ぐことを望んだ。

O büyük bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.

- 彼は大政治家になりたいという大望を忘れたことはなかった。
- 彼は偉大な政治家になりたいという大望を忘れたことはなかった。

O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.

彼は大物政治家になるという野心を忘れたことはなかった。

Politikacı güvenimizi kötüye kullandığı için özür dileme zahmetinde bulunmadı.

その政治家は信頼を裏切ったことをわざわざ謝ろうとはしなかった。

Benim ilk izlenimim onun anlayışlı bir politikacı olduğu yönünde.

私の第一印象は、彼は如才ない政治家であるということでした。

Bir politikacı olarak bir şirketten para almak kesinlikle yolsuzluktur.

政治家として企業のお金を受け取るのは、汚職でなくて何だろう。

O sonunda bir politikacı olarak kendisi için bir isim yaptı.

彼はついに政治家として名を残した。

Sözde acemi skandalı duyulduğundan beri o politikacı dünyada gözden düştü.

あの政治家はいわゆるリクルート・スキャンダルが発覚して以来落ち目になってしまった。