Translation of "Gerekli" in Japanese

0.019 sec.

Examples of using "Gerekli" in a sentence and their japanese translations:

Gerekli değildi.

手術は不要だったのです

Bu gerekli.

それは必要だ。

Gerekli mi?

それって、必要?

- Çok su gerekli.
- Bol su gerekli.

たくさんの水が必要である。

- Dişinin çekilmesi gerekli.
- Dişinizin çekilmesi gerekli.

抜歯しなければなりません。

Bizzat gitmesi gerekli.

彼女が自分で行くことが必要です。

Gerekli değişiklikler yapıyor.

彼は必要な変更を加える。

O gerekli değil.

その必要はありません。

Gerekli önlemleri aldık.

私たちは必要な処置を講じた。

Bu gerekli değil.

その必要はありません。

Ayrıntılar gerekli değil.

細かいのは必要でない。

Bu gerekli miydi?

それは必要だったの?

Bir doktor gerekli.

医者が必要です。

Bu gerçekten gerekli mi?

本当に必要ですか?

gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

適切なスキルが 身に付いていないと感じています

Şu an başlaman gerekli.

君は今出発する必要がある。

Toplantıda olman kesinlikle gerekli.

君がその会合に出ることが絶対に必要だ。

Dış tavsiye gerekli olabilir.

外部からの助言が必要かもしれません。

Gerekli olduğunda bana gelebilirsin.

必要な場合には、訪ねていらっしゃい。

Bütün bu gerekli mi?

これ全部必要なの?

Sanıyorum onu görmen gerekli.

私は君が彼に会うことが必要だと思う。

İngilizce gerekli bir ders.

英語は必修科目です。

O gerçekten gerekli miydi?

それは本当に必要だったんですか?

Bu kesinlikle gerekli mi?

これって絶対に必要なの?

Sanıyorum şahsen gitmen gerekli.

あなた自身が行くことが必要だと思う。

Ona yardım etmen gerekli.

あなたは彼女の手伝いをする必要があります。

Senin çok çalışman gerekli.

あなたが一所懸命働くことが必要だ。

Daha çok çalışmanız gerekli.

あなたはもっと勉強する必要がある。

Sadece onları toparlamanız gerekli.

あなたはそれらを組み立てるだけでいいのです。

Hemen oraya gitmen gerekli.

- あなたはすぐにそこに行く必要がある。
- あなたは、すぐそこに行かなくてはいけない。
- あなたがすぐにそこへ行くことが必要だ。

İşi bırakman gerekli değil.

あなたがその仕事を辞める必要はない。

Yardım almayı gerekli buldum.

助けを得る必要があると思った。

Kölelik, normal, doğal ve gerekli.

奴隷制度は 普通 自然 必要

Enerji devam edebilmemiz için gerekli,

エネルギーは必要不可欠

Hemen bir doktora görünmen gerekli.

- 君は直ちに医者に行く必要がある。
- 君は今すぐ医者に診てもらわなければ行けない。
- 君は今すぐ医者に診てもらわなければならない。
- 君はいますぐ医者にみてもらわないといけない。

Her gün uygulama yapman gerekli.

毎日練習することが極めて重要です。

Sanırım daha fazla yemen gerekli.

私はあなたはもっとたくさん食べる必要があると思う。

Benim partiye katılmam gerekli midir?

私がそのパーティーに出席する必要がありますか。

Çok gerekli olmadıkça taksileri kullanmam.

絶対必要でない限りタクシーを使わない。

Ne hissettiğimi söyleyebilmeyi gerekli buluyorum.

私は自分が感じたことを言えるのが必要であることを知った。

Bütün bu gerçekten gerekli mi?

これって全部、本当に必要なの?

Bu broşür, gerekli bilgiyi içerir.

このパンフレットには必要な情報が入っています。

Yarın tekrar gelmen gerekli görünüyor.

あなたは明日またおいでになることが必要なようです。

Gerekli tüm ürünleri çabucak al.

必要な物品を急いで購入しなさい。

Sadece bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.

私にはただそれが必要だとは思えない。

Bunu yapmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

私にはそうすることが必要とは思えない。

Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.

この目標は緊急性があり 必要かつ野心的なものですが

Kesinlikle gerekli olmadıkça, ben taksi kullanmam.

絶対必要でない限りタクシーを使わない。

Yeni motor gerekli tüm testleri geçmelidir.

新しいエンジンは必要なテストをすべて受けなければならない。

Bence senin daha sıkı çalışman gerekli.

君はもっと一生懸命に勉強する必要があると思う。

Saat 9:00 buraya gelmesi gerekli.

彼は午後9時にここへ来る事になっています。

Onun bir şemsiye getirmesi gerekli değildi.

かさを持ってくることはなかったのに。

Beden eğitimi gerekli bir ders mi?

体育は必修科目ですか。

O mektuba cevap vermek gerekli değil.

その手紙に返事を出す必要はないよ。

Onun oraya gitmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.

彼がそこへ行くのは必要だと思う。

Fırtınanın ortasında terk etmek gerekli değil.

- 嵐の真っただ中、行かなくてもいいよ。
- 嵐のさなか、出発する必要はない。

Hazırlıklar için daha fazla zaman gerekli.

準備をするためにもっと時間が必要だ。

Bunun kesinlikle gerekli olduğunu düşünüyor musun?

本当にこれって絶対必要なの?

Bu titiz olmak için gerekli değil.

こせこせする必要はない。

Sağlık mutluluk için gerekli bir koşuldur.

健康は幸福の1つの必要条件である。

Modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan

現代社会が繁栄するために必要とする 高度な社会的協業を

Ama bazen ameliyat etmek de gerekli olabilir.

手術を正当化することもできました

Gerekli arama fikrinden hoşlanmadım, fakat o yapılmalıydı.

- 止むを得ず訪問するのはいやだったが、やはりしないわけにはいかなかった。
- やむを得ず訪問するのはいやだったが、やはりしないわけには行かなかった。

Gerekli olan bir diğer şey bir sözlüktür.

もうひとつ必要なものは辞書である。

Koleje kabul için gerekli şeyleri anlatabilir misiniz.

その大学の入学資格を教えて下さい。

Bilgisayarını çalıştırmak için gerekli olanın tümü oydu.

彼が自分のコンピューターを操作するのには、そうするだけでよかった。

Ona kapıya kadar eşlik etmeniz gerekli değildi.

君は彼を玄関まで見送る必要はなかったのだ。

Tom vitamin almanın gerekli olmadığına karar verdi.

トムはビタミン剤を飲む必要はないと判断した。

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

理にかなった意思決定のための 自制心を失い

İşin bu kısmında, yanılınca bunu kabul etmeniz gerekli.

間違いを認めることも この過程の一部ですが

Sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.

つまり 深海までセンサーを 配備するために使うエネルギーです

Hiçbir kültürel geçmiş, sanatı anlamak için gerekli değildir.

芸術を理解するのに文化的背景は必要ではない。

Bu görevi tamamlamak için hepimizin birlikte çalışması gerekli.

この仕事を成し遂げるには、私たち皆が協力する必要がある。

Çöp boşaltmanın ABD'de gerekli olduğunu hatırlasan iyi olur.

合衆国ではチップが必要だということを忘れない方がよい。

Bu gerçeklerin ışığında, teorimizi gözden geçirmemiz gerekli olabilir.

こうした事実から考えてみて、私たちの理論を改めることが必要かもしれない。

Öğretmen genellikle öğrencilerin cesarete sahip olmalarının gerekli olduğunu vurgulamaktadır.

教師は生徒達が勇気を持つべきだとしばしば力説する。

Şimdi toplantı için yer hakkında karar vermek gerekli değil.

わたしたちの会う場所を今きめる必要はありません。

İş için en az üç yüz dolar gerekli idi.

その仕事には300ドルも必要だった。

Eğer öyle yapmak gerekli ise, borcumu şimdi geri ödeyeceğim.

必要なら、借金を今お返ししましょう。

Halı yapmak için ihtiyacın olan gerekli şeyler var mı?

穀物を作るのに必要な材料はありますか。

Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.

光は新鮮な空気と同じくらい健康に必要である。

Başka insanları ikna etmek için gerekli olan bilgileri yazın.

ほかの人を説得するために必要な、事実を書きましょう。

Politika, belki de hiçbir hazırlığın gerekli görülmediği tek meslektir.

おそらく政治は何も準備を必要としない唯一の職業である。

Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.

交通事故の防止対策を講じなければならない。

Biz hedefe ulaşmak için karşılıklı yardımın gerekli olduğu sonucuna vardık.

その目標の達成には相互の援助が不可欠であるとの結論に達した。

O, nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.

彼は核兵器は国防のために必要だと主張している。

Yurt dışına gittiğinizde, bahşiş vermenin gerekli olduğunu aklınızda tutsanız iyi olur.

海外に行ったときは、チップが必要なことを覚えていたほうがいいですよ。

- Oraya tek başına gitmesi gerekli değil.
- Oraya tek başına gitmesine gerek yok.

彼女は自分で行く必要はない。

Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.

助かるよ 雪崩にだって使えるんだ

Adam bana kim olduğumu sordu. Ki bu soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmedim.

その男は私にお前は誰かと尋ねたが、その質問に対しては私は答える必要はないと思った。

Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela.

現実を見れば、結婚は悪だ。だが、必要な悪だ。

Bir yıl içinde bir ev almak için Tom'un gerekli parayı biriktirebilmesinin bir yolu yok.

トムさんは一年間で家を買うぐらいお金を貯められるわけがない。

O adam bana kim olduğumu sordu fakat o soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmüyordum.

- その男は私にお前は誰かと尋ねたが、その質問に対しては私は答える必要はないと思った。
- その男性は私が誰なのかと聞いてきたが、私はその質問に答える必要などないと思った。

Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının

しかし、 旅に 必要なすべての物資、設備、燃料を運ぶのに十分な大きさの宇宙船は、宇宙

Arabanın tamiri biter bitmez, lütfen bana masrafları gösteren bir mektup yolla. Gerekli parayı sana göndereceğim.

車の修理が終わりましたら、費用を御知らせください。