Translation of "Olanları" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Olanları" in a sentence and their japanese translations:

Tom olanları Mary'ye anlatmalıydı.

何が起こったか、トムはメアリーに言わなきゃいけなかったんだ。

Raftaki kırmızı olanları seviyorum.

私はそのたなの上の赤いのが好きです。

Fakat psilosibin sayesinde olanları etraflıca düşünebiliyorlardı.

しかし シロサイビン服用の体験中に 彼らはこれらの気持ちを処理できたのです

Olanları anlattım ve bana: "Demek öyle.

私が話すと彼女は言いました

Eminim bu gece menüde olanları seveceksiniz.

どんな料理が出てくるか、乞うご期待!

Olanları ona anlatmak zorunda bırakmaktan korktu.

彼女は起こった事を彼に言わなければならない事を恐れていた。

Daha az pahalı olanları var mı?

もっと安いものはありますか。

Lafı uzatmayı kes ve olanları bana anlat.

遠回しに言うのは止めて、何が起こったのか言いなさい。

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.

- 茶色の靴がほしいんだ。黒いのではなくてね。
- 黒じゃなくて、茶色の靴が欲しいんです。

Güneş battıktan sonra bu kumsalda olanları kimse kaydetmemişti.

‎夜に この海岸の撮影を ‎行った者はいなかった

- Neler olduğunu duyunca hayret ettik.
- Olanları duyduğumuzda çok şaşırdık.

何が起きたかを聞いて私達はとても驚いた。

Japon olanları bir yana bırak, onun çok sayıda yabancı pulları var.

- 日本のはいうまでもなく、彼はたくさんの外国切手を持っている。
- 日本の切手はもちろん、彼は外国の切手もたくさん持っている。

Daha fazla aşılanmış insan, o kadar fazla virüse karşı hassas olanları koruyabilir.

抗体を持っている人口が多いほど、弱い人たちを守れるということです。

- John'a olanları duydun mu?
- John'un başına geleni duydun mu?
- John'a olanı duydun mu?

ジョンに起こった出来事について聞きましたか。

Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.

尺八と言えばほとんどが竹製ですが、最近木でできている尺八が出てきました。