Translation of "Kendime" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Kendime" in a sentence and their japanese translations:

Kendime dedim ki

それで思いました

Kendime diyordum ki

そこで私は心に決めました

Şimdi kendime bakabiliyorum.

もう私は自分のことは自分でできます。

Sanırım kendime sıçacağım.

- ウンコ漏れそう。
- ウンコが漏れそう。

Kendi kendime konuşuyorum.

独り言をいいます。

Onu kendime çekmeye çalışabilirim.

おびき寄せることもできる

Kendime gelince, ben memnunum.

自分としては満足している。

Onu kendi kendime söyledim.

私はそうひとりごとを言った。

Kendime rağmen kahkaha attım.

思わず笑ってしまった。

Kendi kendime düşünmek istiyorum.

僕は自分で考えたいんだ。

Kalabalıkta kendime yol açtım.

私は人込みを割って前進した。

Bunu kendime her zaman yapıyorum.

私はいつも それを 自分でも実践しています

Müzik dinleyerek kendime moral verdim.

音楽を聞いて気を晴らした。

Gitar çalmayı kendi kendime öğrendim.

- 私はギターの弾き方を独習した。
- ギターを自己流で覚えてるんだ。

Kendi kendime "Ne yapmalıyım?" dedim.

- 「どうしたらいいだろう?」と私は独り言を言った。
- 「どうすりゃいいんだ?」僕は独り言ちた。

Onunla dans etmeyi kendime yediremedim.

私は彼とダンスする気になれなかった。

Kendime bakmak için yeterince yaşlıyım.

私はもう自立できる年です。

Kendime seçtiğim meslekten çok gururluyum.

私は自分がえらんだ仕事をとても自慢している。

Keşke kendime daha iyi baksaydım.

体をもっと大切にしておけばよかったのだが。

Annem bana kendime gelmemi söyledi.

母は私に行儀よくするようにと言った。

- Kendime saygı duymuyorum.
- Benim hiç kendime saygım yok.
- Benim hiç öz saygım yok.

自分に価値を見いだせない。

Cesaret eksikliğim yüzünden kendime çok kızdım.

度胸のない自分に、我ながらひどく腹が立った。

Keşke kendime ait bir odam olsa.

- 私専用の部屋があればいいのですが。
- 私自身の部屋があったらなあ。
- 私だけの部屋があればいいのになあ。
- 自分の部屋があったらなあ。

Keşke kendime ait bir evim olsa.

自分の家があったらな。

Ben kendime geldiğimde kendimi hastanede buldum.

生気を取り戻したときには病院にいた。

Ve suçluluk duygusu içinde kendime sürekli hatırlattım,

ひどい罪悪感に苛まれながらも 「命あるだけでも幸せなのだ」と

Bu yolda kendime çok değerli dersler çıkardım.

この取り組みの中で 大切な教訓を得ました

kendime bu soruları sormaya karar verdim ve

科学についての問いを立て

Kendi kendime "Bu iyi bir fikir." dedim.

「それはいい考えだ」と、私は心の中で思った。

Yerinde olsam, kendime daha çok dikkat ederim.

もし私があなたなら、もっと体に気をつけるだろう。

Bunun üzerine kendime "mutlu feminist" demeye karar verdim.

なので私は自分を 「幸せなフェミニスト」と呼ぶ事にしました

Ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.

そのかわり 自分が 実験台にでもなってみようかと考えました

Çocuğumu nasıl yetiştirmem gerektiği konusunda kendime güvenimi artırdı.

それにより 我が子の育て方に より自信がつきました

Daha çok kitap okumak için kendime söz verdim.

もっと本を読もうと誓いました。

On beş yaşındayken kendime ait bir odam vardı.

15歳の時、私は自分の部屋を持った。

Kendime uygun bir iş bulmak için ne yapmalıyım?

どうすれば自分に合った仕事を見つけられるのでしょうか?

Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.

私は自分でドレスが作れるよう裁縫を習っている。

Kendi kendime çok konuştum ama endişelenmenize gerek yok.

独り言多いけど気にしないでね。

Kendime dedim ki: "Gelebileceğim en iyi nokta bu mu?''

こう思ったものです 「これが自分の限界か?」

Kendi kendime onun ne anlama geldiğini merak ettiğimi söyledim.

「彼女はどういうつもりかしら」と思った。

Ah! Zengin olsaydım, kendime İspanya'dan bir ev satın alırdım.

- ああ! もし私がお金持ちだったら、スペインに自分の家を買ったのに。
- ああ! もし私がお金持ちだったら、スペインに家を買うのに。

İşte şimdi kendime geldim ve günüme devam etmeye hazırım.

こうして私の1日の 準備が整いました

- Gözümü açtığımda kendimi yerde yatarken buldum.
- Kendime geldiğimde yerde yatıyordum.

- 目が覚めてみると私は床の上で寝ていた。
- 目が覚めてみると私は床に寝ていた。

Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.

トムとメアリーをパーティーに招待しなかったのを後悔している。

Ne kadar küçük olursa olsun, kendime ait bir odam olmasını tercih ediyorum.

どんなに小さくてもいいから自分の部屋がもてればいいのだが。

Bütün vücudum terden yapış yapış. Kendime gelmek için mümkün olduğu kadar çabuk bir banyo almak istiyorum.

体中が汗でベタベタだ。早く風呂に入ってさっぱりしたいよ。