Translation of "Gelince" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Gelince" in a sentence and their japanese translations:

Kendi kötü davranışlarımıza gelince

自分のマズい行動については

Kendime gelince, ben memnunum.

自分としては満足している。

Beyzbola gelince, çok bilmiyorum.

野球と言うことになるとあまり知らないのです。

Bahar gelince hava ısınır.

春が来れば、暖かくなる。

Bana gelince, itirazım yok.

私はといえば、異論はない。

Köpekler gelince, onları severim.

犬は好きです。

Bu sebeple, bağışıklık sisteminize gelince,

自分の身体の免疫系にとっては

Ve ormana bırakılıyor. Gubbi'ye gelince...

ジャングルに帰されました ゴビは…

Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...

‎日が落ちると暑さが和らぐ

Yani o dev fırtınalar gelince,

‎だから激しい嵐が来ると——

Hamamböceğine gelince ben bir korkağım.

ぼくはゴキブリが大の苦手だ。

Sonuca gelince, endişelenmek zorunda değilsin.

その結果に関して、君は心配する必要はない。

Narita'ya gelince bana telefon etti.

彼は成田に着くとすぐに私に電話をくれた。

Bana gelince, ben tatmin oldum.

私についてどうかといえば、満足しています。

Bana gelince, ona hiç güvenmiyorum.

- 私に関する限り、彼をまったく信用していない。
- 俺的には、ヤツは全く信用できない。
- 私に関して言えば、私はあの人を全く信用していない。

Satranç oynamaya gelince, o hepsinden iyidir.

チェスをすることに関しては、彼に並ぶものはいません。

Biz, sorunun çözümüne gelince farklılık gösterdik.

その問題の解決策について我々は意見を異にした。

Bana gelince, bunu daha çok seviyorum.

私と言えば、こちらの方が好きだ。

Balık tutmaya gelince, o bir uzmandır.

釣りという事になると、彼は専門家だ。

Noel Babaya gelince, kaç tane var?

サンタさんって何人いるの?

Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi.

何をすべきか、誰も決定できなかった。

Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.

- 中国料理をつくるとなると、私の夫はプロ並みだ。
- 中国料理のことになると私の夫はプロなみだ。

Günümüz öğrencilerine gelince, onların ne düşündüklerini bilmiyorum.

近頃の学生といえば、何を考えているのか私にはわからない。

Disko dansına gelince ben Susan'a uygun değilim.

ディスコダンスに関しては、私はスーザンの足元にも及ばない。

Bana gelince, tavuğu domuzdan daha çok severim.

私について言えば、豚肉より鶏肉のほうが好きです。

Köpeklere gelince, müşteriler onları bu mağazaya getiremiyebilirler.

犬はどうかというと、この店へは連れて入ることはできません。

Bana gelince şikayet edecek bir şeyim yok.

私はどうかといえば何も不平はない。

Bana gelince, plana aykırı hiçbir şeyim yok.

私に関して言えば、その計画に異存はありません。

Bahar gelince pembe ve beyaz renkte çiçekler açıyor

春には ピンクや白の とりどりの花が咲き

Müziğe gelince benim bunun için hiçbir kulağım yok.

音楽ということとなると、私はまったくだめです。

Çok konuşuyor ama iş yapmaya gelince tık yok.

彼女はよく話せるけど何もしてない。

Final notuna gelince, bu senin final sınavına bağlı.

最終成績に関しては、君の最終試験によります。

Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.

日本に住んでいる事について、私には何も不満はない。

Yemek pişirmeye gelince, hiç kimse Mary'ye eş değerde olamaz.

料理ということになれば、誰もメアリーにはかなわない。

Diğerleri hakkında bilmiyorum fakat bana gelince ben onu destekliyorum.

他の連中のことはわからないが、僕に関する限り、その計画に賛成だ。

Bana gelince, ben geçen günkü sınav sonucundan memnun değilim.

私に関しては、先日の試験の結果に満足してません。

Onun başarıya ulaşıp ulaşmayacağına gelince çok az şüphe var.

彼が成功するかどうかについてはほとんど疑いはない。

"Sana gelince, Soult, sadece - her zaman yaptığın gibi davran" dedi .

「あなたに関しては、ソウルト、私は言うだけです-いつものように行動してください」と言いました。

Bir sürü ekmeğimiz var ve tereyağına gelince gereğinden fazlasına sahibiz.

パンはたくさんある。またバターについては十分すぎるほどある。

O hiç yüzemiyor ama kayak yapmaya gelince o en iyidir.

彼は少しも泳げないが、スキーとなると彼が一番だ。

Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.

ここだと思ってた でも到着すると もっと先になってるんだ

Kimin kazanacağına gelince bir şanstır; her iki takım da kalite olarak aynıdır.

どちらが勝ってもおかしくない。両チームとも実力はほぼ互角だからね。

Çoğu insan yaz mevsimini sever, ama bana gelince, kışı daha çok severim.

たいていの人は夏が好きだが、私に関する限り冬の方がずっと好きだ。

İş resim sanatına gelince tam bir amatörüm, ama bu tabloyu gerçekten beğeniyorum.

美術については全くの門外漢なのですが、この絵はなんとなくすごく気に入りました。

Bana gelince, uluslararası klas bir insan olmaya çabalamak yerine açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.

私自身についていえば、クールな国際人になるより、心を開いた地球人でありたいのです。