Translation of "Kötüye" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Kötüye" in a sentence and their japanese translations:

- O yetkisini kötüye kullanıyor.
- Yetkisini kötüye kullanıyor.

彼は職権を乱用する。

Ayrıcalığı kötüye kullanmıştır.

彼は特権を乱用したに違いない。

Nezaketini kötüye kullanıyor.

彼は彼女の親切に付け込んだ。

Durumun kötüye gitmesinden korkuyorum.

状況がさらに悪化するのではないかと心配しています。

Görevini kötüye kullanmaktan çekinmez.

彼は自分の違法行為を恥じていない。

- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.

王は権力を乱用した。

Bu noktadan sonra, sadece kötüye gidiyor.

ここからは悪くなる一方 かもしれません

Diktatör ayrıcalıklarını istediği kadar kötüye kullandı.

その独裁者は思う存分特権を乱用した。

Şefin, otoritesini kötüye kullanmayı sevdiğini söyledik.

課長は職権を乱用することが好きなようだね。

Korkarım ki işler kötüye gitmeye başlayacak.

事態は悪化するのではないかと思う。

- O, güvenimizi kötüye kullandı.
- Güvenimizi suistimal etti.

彼は我々の信頼を裏切った。

O, kamu fonlarını kötüye kullandığı için tutuklandı.

彼は公金を悪用したかどで逮捕された。

İş daha da kötüye gitmeye devam ediyor.

景気はますます悪い方へ向かうばかりである。

Ancak bununla bitmeyecek, daha kötüye gitmeye devam edecek.

ですがそれで終わりではなく 状況は悪化の一途を辿ります

- Hava daha da kötüye gidiyordu.
- Hava gittikçe kötüleşiyordu.

天候はますます悪くなってきた。

Ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,

それに気づくだけの時もあれば 偽善が酷くなることもありました

Ayrıca daha iyi olmadan daha kötüye gidebileceğim dönemler oldu.

上達する前には 更に腕が落ちたと感じた時期がありました

Neden Japonya, kirliliğin bu kadar kötüye gitmesine izin verdi?

どうして日本は公害がこれほどひどくなるまで放っておいたのか。

Politikacı güvenimizi kötüye kullandığı için özür dileme zahmetinde bulunmadı.

その政治家は信頼を裏切ったことをわざわざ謝ろうとはしなかった。

İşlerin daha iyi olacağını umuyorduk, ama olduğu gibi, kötüye gidiyorlar.

事態は好転するものと思っていたが、実情を言えば、悪化している。

- Bu öğleden sonra hava kötüleşecek.
- Bu öğleden sonra hava kötüye gidecek.

午後には天候が悪化します。

Bu TV dizisindeki polis, otoritesini kötüye kullanan kötü bir polis gibi görünüyor.

このテレビドラマの警官は職権を乱用する汚職警官みたいです。