Translation of "Inkar" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Inkar" in a sentence and their japanese translations:

Onu inkar edemedim.

拒否できなかった。

Bunu yaptığını inkar ediyor.

彼はそれをしなかったといっている。

Onu yaptığını inkar etti.

彼はそれをしたことを否定した。

Suça katıldığını inkar etti.

彼はその犯罪に加わったことを否定した。

O gerçek inkar edilemez.

その事実は否定できない。

Komploya katıldığını inkar etti.

彼女はそのたくらみに加わったことを否定した。

Her şeyi inkar ediyorum.

私は全てを否定する。

Çocuk bisikleti çaldığını inkar etti.

少年は自転車を盗まなかったと言った。

Mary parayı çaldığını inkar etti.

メアリーはお金を盗んだことを否定した。

Tom parayı çaldığını inkar etti.

トムはお金を盗んでいないと言った。

Bu inkar edemeyeceğin bir gerçektir.

それは紛れもない事実である。

Adam arabayı çaldığını inkar etti.

その男は車を盗んだことを否定した。

Hiç kimse gerçeği inkar edemez.

その事実は誰にも否定出来ない。

Bir şey çaldığını inkar etti.

彼女は何も盗まなかったと言った。

O, hırsız olduğunu inkar etti.

彼は泥棒であることを否定した。

O, öyle söylediğini inkar ediyor.

彼はそう言った覚えはないと言っている。

Onun zeki olduğu inkar edilemez.

彼が利口だということは否定できない。

O, orada olduğunu inkar etti.

彼女はそこへ行くことを否定した。

Onun dürüst olduğunu inkar edemeyiz.

彼が正直だということを否定できない。

O, olaya karıştığını inkar etti.

彼はその事故と関係していたことを否認した。

O, onunla buluştuğunu inkar etti.

彼女は彼と会っていたことを否定した。

Tom onu yaptığını inkar etmedi.

トムは自分のやったことを否認しなかった。

- İnkar edilmez bir şey varsa mahkum suçludur.
- Mahkumun suçlu olduğu konusunda inkar yok.

その囚人が有罪であることは、否定することができない。

Onu inkar etmeye çalışmanın faydası yok.

君がそれを否定しようとしても無駄です。

Ateşin yandığı gerçeğini kimse inkar edemez.

火が燃えているという事実は誰も否定できない。

Onların buraya geldiği gerçeği inkar edilemez.

彼らがここへ来たという事実は否定できない。

Geçen hafta onunla tanıştığını inkar etti.

彼は彼女と先週会ったことを否定した。

Böyle bir şey söylediğini inkar etti.

彼はそんなことは言わなかったと否定した。

Onun dürüst olduğu gerçeğini inkar edemeyiz.

彼が正直だということを否定できない。

Jessie'nin dürüst olduğu gerçeğini inkar edemeyiz.

ジェシーが正直だということを否定できない。

O zaman orada olduğunu inkar edemez.

彼はその時あそこにいたのは、否定べくもない。

Bunu inkar edemeyiz -- kültürde varlık imkân yaratır.

否定することはできません— 存在感は可能性を生み出します

Onun çok verimli olduğunu inkar etmek yok.

彼女が非常に有能であることは否定できない。

- Parayı çaldığını inkar etti.
- Parayı çaldığını reddetti.

彼はお金を盗んだことを否定した。

Dünyanın yuvarlak olduğu gerçeğini kimse inkar edemez.

地球が丸いという事実を誰も否定できない。

Onun hakkında bir şey bildiğini inkar etti.

彼はそのことについて何も知らないと言った。

- Tom söylentiyi reddetti.
- Tom söylentiyi inkar etti.

トムは噂を否定した。

Sigara içmenin zararlı olduğu gerçeğini inkar etmek yok.

喫煙が有害だという事実は否定できない。

Sebepsiz bir şey olmayacağı gerçeğini kimse inkar edemez.

火のない所に煙は立たないということは、誰も否定することはできません。

Onların planları hakkında bir şey bildiğini inkar etti.

「彼らの計画については何も知りません」と彼は言った。

Onların planı hakkında bir şey bilmediğini inkar etti.

彼は彼らの計画について何も知らないと否定した。

- Rüşvet kabul ettiğini inkar etti.
- Rüşveti kabul ettiğini inkâr etti.

彼は賄賂を受け取らなかったと言った。

Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok.

英語が世界中で一番広く話されているということは否定できない。