Examples of using "Ilişkinin" in a sentence and their japanese translations:
O da bu ilişkinin sadece
bana bağlı olmadığı.
繋がりは私だけが
作るものではないということです
Bir ilişkinin artıları ve eksileri hakkında düşündüğün sürece buna aşk diyebileceğini sanmıyorum.
損とか得とか考えてるうちは恋愛じゃないと思う。
- Sohbetin hayattaki en büyük zevklerinden biri olduğunu biliyor musun? - Cinsel ilişkinin hayattaki en büyük zevklerinden biri olduğunu biliyor musun?