Translation of "Aşk" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Aşk" in a sentence and their japanese translations:

- Aşk mevcut değildir.
- Aşk yoktur.

愛は存在しない。

Aşk çılgındır.

愛は狂気。

Aşk affetmez.

愛は許さない。

Aşk nedir?

- 愛って何?
- 恋って何ですか。
- 恋愛って何ですか。

Aşk hikayelerinden hoşlanmıyorsun.

君はラブストーリーが好きじゃないんだね。

Aşk, hayatınızı düzeltebilir.

愛が人を立ち直らせることもあるけれど。

Aşk, zamanında gelecek.

やがて愛情が生まれるだろう。

Aşk kusurları görmez.

惚れた欲目。

Bu aşk mıdır?

- 恋かな?
- これが愛なのか?
- ひょっとして、これって恋かしら?

Aşk aşka aşıktır.

- 愛は愛が好きです。
- 愛は愛を愛してる。
- 愛は愛を愛する。

Aşk romanlarını seviyorum.

私は恋愛小説が好きです。

Aşk hikayelerini severim.

- 私はラブストーリーが好きです。
- 私は恋愛小説が好きです。

Aşk medeniyetin mucizesidir.

- 愛は文明の奇跡である。
- 愛は文明の奇跡だ。

Aşk dünyayı döndürür.

愛の力は世界を動かす。

Aşk bu mu?

これが愛なのか?

- Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Aşk, onu rüyalarında görmektir.

愛とは夢にまで彼女を見ることだ。

- Aşk önemli bir şeydir.
- Aşk mühim bir şeydir.

愛は重要な物です。

- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.

- 恋は本来盲目である。
- 恋は盲目。
- 愛は盲目。
- 痘痕も靨。

- Sevgi affetmez.
- Aşk affetmez.

愛は許さない。

Ama aşk kalbinizi kırabilir.

愛は人の心を砕くこともできるのさ。

Aşk gizemli yollarda ilerler.

愛の動きは不可解。

Aşk asla boşa gitmez.

愛情は浪費されるものではない。

Bu aşk şarkısını severim.

私はこのラブソングが好きです。

Herkes aşk oyununu oynar.

誰もが恋のゲームをしている。

Aşk hakkında konuşmak sevişmektir.

愛を語ることとは愛を交わすことである。

Bu gerçek aşk değil.

これは本当の愛ではない。

Bu aşk olabilir mi?

- これは愛だろうか?
- ひょっとして、これって恋かしら?

Aşk şarkıları beni etkiler.

ラブソングは私の心を揺さぶる。

Onlar aşk hakkında konuştular.

彼らは愛情についてはなした。

Kıskançlık olmadan aşk olmaz.

恋には嫉妬が必ずついてくる。

Aşk sadece bir buluştur.

愛は作りごとにすぎない。

Aşk ve öksürük gizlenemez.

恋とせきとは隠せない。

Aşk ve nefret zıt duygulardır.

愛情と憎しみは正反対の感情だ。

Romancı birkaç aşk romanı yazdı.

その小説家は何冊かの伝奇小説を書いた。

İkisi arasında aşk filizlenmeye başladı.

2人の間に愛が芽生えた。

Eski aşk mektuplarını şevkatle gösterdi.

彼女は彼の昔の恋文を大切にしていた。

Aşk ilişkisi hakkında bana güvendi.

彼は自分の恋人を私に打ち明けて話した。

Ona bir aşk mektubu yazıyordum.

- 彼女にラブレターを書いていたんだよ。
- 彼女にラブレターを書いてた。

Aşk kördür. Nefret de kördür.

恋は盲目。憎しみもまたしかり。

Aşk rüyalarında bile onu görmektir.

愛とは夢にまで彼女を見ることだ。

Gray'den bir aşk mektubu mu?

グレイ様からの恋文?

Bu bir aşk mektubu türüdür.

これは一種のラブレターだよ。

Bu şarkı bir aşk şarkısı.

この歌はラブソングです。

- Aşk hastalığının tedavisi yoktur.
- Aşk acısının ilacı yoktur.
- Kara sevdanın çaresi yoktur.

恋の病に薬なし。

Yeni aşk ve yeni kayıp olasılıklarına.

自分を解き放つように 勧めてくれました

Kırmızı bir gül aşk anlamına gelir.

赤いばらは愛を意味している。

O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi.

それは片思いの恋だった。

Bu çok kötü bir aşk ilişkisi.

それは恐ろしい事件だ。

O aşk ilişkisi bir aile sırrıdır.

その浮気は内輪の秘密だ。

O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.

彼女は恋の炎に身を焼いた。

O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.

彼女は、クソみたいな愛の言葉が欲しかったんだ。

Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti.

彼の自殺は失恋の結果であった。

Taro ve Hanako arasında aşk başladı.

太郎と花子の間に愛が芽生えた。

Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.

- 恋かな?
- これって、恋なのかしら。

O bana bir aşk mektubu yazdı.

彼は私にラブレターをくれた。

Aşk benim için zaman kaybı değildir.

恋愛なんて時間の無駄でしかないと思う。

Dün gece bir aşk mektubu yazdım.

- 昨夜ラブレターを書きました。
- 昨晩ラブレターを書きました。

Sen aşk hikayelerinden hoşlanmıyorsun, değil mi?

君はラブストーリーが好きじゃないんだね。

Tom Mary'ye bir aşk mektubu yazdı.

トムはメアリーにラブレターを書いた。

İngilizce aşk mektubu yazmak kolay değildir.

- 英語でラブレターを書くのは、やさしくない。
- 英語でラブレターを書くのは簡単じゃないな。

Senin aşk problemlerini okuldan geri dönerken tartışalım.

君の恋愛問題は学校から帰る道々話しましょう。

İngilizce bir aşk mektubu yazmak kolay değildir.

- 英語でラブレターを書くのは、やさしくない。
- 英語でラブレターを書くのは簡単じゃないな。

Aşk kızamık gibidir - herkesin onu yaşaması gerekiyor.

恋愛は、はしかのようなものだ。みんな一度はかからなければならない。

Aşk ve nefret arasında bir şey hissetti.

彼女は愛とも憎しみともつかないものを感じた。

Aşk kızamık gibidir. Hepimiz ona katlanmak zorundayız.

恋愛は、はしかのようなものだ。みんな一度はかからなければならない。

Aşk kızamık gibidir, hepimiz onu çekmek zorundayız.

恋愛は、はしかのようなものだ。みんな一度はかからなければならない。

Tom piyano çalarak aşk üzüntüsünü unutmaya çalıştı.

- トムはピアノを弾いて失恋の悲しみを紛らわそうとした。
- トムはピアノを弾いて失恋の悲しみを紛らそうとした。

- Tom aşk için açtır.
- Tom aşka açtır.

- トムは愛に飢えている。
- トムは愛情に飢えている。

Aşk, paranın ona olduğu kadar, bana önemlidir.

お金が彼女に大切なのと同じだけ私には愛が大切だ。

- Seninle sevişmek istiyorum.
- Seninle aşk yapmak istiyorum.

あなたと愛をかわしたい。

Tom Fransızca bir aşk mektubunu nasıl yazacağını bilmiyor.

トムはフランス語でラブレターをどうやって書いたらいいか分からないんだ。

- Aşk acısının ilacı yoktur.
- Kara sevdanın çaresi yoktur.

恋の病に薬なし。

Aşk sözcükleri bilmeyenler güzel sözler yazmaya kabiliyetsiz olmalılar.

言葉を愛することを知らない者に好い文章の書ける筈がない。

Aşk pek çok kişinin acılarından yapılmış bir haptır.

恋は多く人生の苦痛を包むオブラートなり。

Aşk sadece hissetmek değil aynı zamanda bir sanattır.

愛とは、ただ一つの感情であるにとどまらず、また一つの芸術でもある。

Aşk, harika bir duygu, herkese hayatında günün birinde gelir.

愛は、すばらしい感情で、一生のうちにいつかは誰にも生まれてくるものである。

Mary "Gizli aşk" adlı kompozisyonu için bir ödül aldı.

「秘めた恋」という題の作文で、メアリーは賞をもらった。

Aşk, geçici bir hormon dengesizliğinden fazla bir şey değildir.

恋とはホルモンバランスの一時的な乱れに過ぎない。

Tom'un bütün ihtiyacı olan şey biraz aşk ve sevgi.

トムに必要なのは、少しの愛情と思いやりです。

Aşk kördür ama kıskançlık var olmayan şeyleri bile görebilir.

愛は盲目であるが、嫉妬は存在しないものまで見せることがある。

O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.

彼氏じゃないわ、利益をともなう純愛よ!

Aşk tek başına başarılı bir uluslararası evlilik için yeterli değildir.

国際結婚は愛だけで成せるほど簡単ではない。

Tom Mary'ye bir aşk mektubu yazdı ama o onu okumadı.

トムがメアリーにラブレターを書いたのに、彼女、読まなかったんだよ。

Aşk bir oyun değildir, bu nedenle sadece en iyi parçaları seçemezsiniz!

恋はゲームじゃないから、いいとこ取りはできないんだよ。

- Hiçbir şey sevgi kadar değerli değildir.
- Hiçbir şey aşk kadar değerli değildir.

愛より尊い物はない。

Matematik aşk gibidir - basit bir fikir fakat o içinden çıkılmaz hale getirilebilir.

数学は恋のようだ。単純だけど複雑にもなりうる。

Bir ilişkinin artıları ve eksileri hakkında düşündüğün sürece buna aşk diyebileceğini sanmıyorum.

損とか得とか考えてるうちは恋愛じゃないと思う。

Öğretmenime bir aşk mektubu yazdım ve o bunu bütün sınıfın önünde okudu.

先生にラブレターを書いたら、クラスみんなの前でそれを読みやがった。

Aşk büyük bir çelişkidir. Onsuz yaşayamazsın ancak aynı zamanda onun tarafından zarar verileceksin.

恋とは巨大な矛盾であります。それなくしては生きられず、しかもそれによって傷つく。