Translation of "Fırlattı" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Fırlattı" in a sentence and their japanese translations:

Mektubu ateşe fırlattı.

彼は手紙を火の中に投げ込んだ。

Topu duvara fırlattı.

彼はボールを壁に投げつけた。

Balıkçı oltasını suya fırlattı.

漁師は釣り糸を水中に投げた。

Bana bir bakış fırlattı.

彼女は私をちらりと見た。

O, oltasını göle fırlattı.

彼は釣り糸を湖に投げた。

Onlar bir roket fırlattı.

- 彼らはロケットを発射した。
- 彼らはロケットを打ち上げた。

Balıkçı oltayı suya fırlattı.

釣り師は釣り糸を水中へ投げ入れた。

Çocuk kurbağaya bir taş fırlattı.

その少年はカエルめがけて石ころを投げた。

O bize bir bakış fırlattı.

彼女は私たちをちらっとみた。

Köpeğe bir parça et fırlattı.

彼は一切れの肉を犬に投げ与えた。

Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.

トムはメアリに卵を投げつけた。

Çocuk kediye bir taş fırlattı.

子供は猫めがけて石を投げた。

Kim köpeğime bir taş fırlattı?

誰が私の犬に、石を投げつけたのですか。

O çocuk köpeğe bir taş fırlattı.

- その子は犬に石を投げた。
- その子供は石を犬に投げた。

- O, topu attı.
- O, topu fırlattı.

彼はボールを投げつけた。

Tom elma çekirdeğini çöp kutusuna fırlattı.

トムはりんごの芯をゴミ箱に捨てた。

O, yaşlı kadına sıcak bir gülümseme fırlattı.

彼女は老婦人に温かい微笑を投げかけた。

O, küplere bindi ve bir fincan fırlattı.

- 彼は、かんしゃくを起こしてコップを投げた。
- 私はかんしゃくを起こしてコップを投げた。

Tom bir yastık aldı ve onu Mary'ye fırlattı.

トムは枕を掴んでメアリーに投げつけた。

- Volkan dışarıya alev ve duman fışkırtıyor.
- Volkan dışarıya alevlerini ve dumanlarını güçlü bir şekilde fırlattı.

火山が炎と煙を噴き出している。