Translation of "Bize" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Bize" in a sentence and their chinese translations:

- Bize katılın!
- Bize katıl!

来加入我们吧。

Bize söyleyebilirsin.

你能告诉我们。

- Onlar bize konuşmayı öğretir.
- Bize konuşmayı öğretiyorlar.

他们教我们说话。

Lütfen bize katılın.

請加入我們。

Bize kartları dağıt.

發牌給我們。

Bize katılır mısınız?

你會參加嗎?

Bize yardım et.

帮帮我们吧!

Bize katılamaman üzücü.

你不能和我們一起來真可惜。

İnsanlar bize güveniyor.

人们正在依赖着我们。

Düşüncelerini söyle bize.

告诉我们你的想法。

İnsanlar bize gülerdi.

人们以前笑话我们。

Lütfen bize bildirin.

請讓我們知道。

O bize bakıyor.

他在看我们。

- O bize Fransızca öğretir.
- O bize Fransızca öğretiyor.

她教我们法语。

- Okul bize çadır temin edecek.
- Okul bize çadır verecek.

学校会提供帐篷给我们。

- Bize hiçbir şey anlatmayacaklar.
- Onlar bize hiçbir şey söylemeyecekler.

他們甚麼也不會告訴我們。

- O, bize gürültü yapmamamızı söyledi.
- Bize gürültü yapmamamızı söyledi.

她叫我們不要製造噪音。

Öğretmen bize kelimeyi tekrarlattı.

老師要我們重複這個字。

O zevk bize ait.

这是我们的荣幸。

Koyun bize yün verir.

绵羊提供我們羊毛。

O bize Fransızca öğretir.

她教我们法语。

O, bize bitişik yaşıyor.

他住在我們隔壁。

O bize İngilizce öğretir.

他教我们英语。

Bize kalmamız gerektiğini önerdi.

他建议我们留下。

O, bize yardımını önerdi.

他向我们提供了帮助。

Bize biraz daha anlat.

告訴我們多一點。

Bize annesinin resmini gösterdi.

他给我们看他母亲的照片。

Bize yardım edebilir misin?

你能幫我們嗎?

Bize bir melodi çal.

给我们弹一手。

Düşman bize gece saldırdı.

敵人在夜間攻擊了我們。

O bize yalan söyledi.

- 他欺騙了我們。
- 他对我们撒谎了。

Bize yardım et, Tom.

帮助我们,汤姆。

Tom bize yardım edecek.

汤姆要帮助我们。

Tom bize ne verdi?

汤姆给了我们什么?

Tom bize kartpostallar yazdı.

Tom寫明信片給我們。

Bize her şeyi söyle.

告诉我们一切。

Herkes bize doğru koştu.

每个人都向我们冲来。

Gelip gelemediğini bize bildir.

讓我們知道你是否能來。

Tom neden bize gelemiyor?

為甚麼湯姆不能來我們這裡?

O bize inanmayı reddetti.

他拒绝相信我们。

Bize yardım edeceğini umuyorum.

我期望他會幫助我們。

Öğretmenimiz bize odayı temizletti.

我們老師要我們打掃這間房間。

- Bay Kato bize İngilizce öğretiyor.
- Bay Kato bize İngilizce öğretir.

加藤先生教我们英语。

- Öğretmenimiz bize çok ödev verir.
- Öğretmenimiz bize çok ödev veriyor.

我们的老师给作业给得很多。

Bize sonra ne yapacağımızı söyle.

告訴我們下一步該怎麼做。

Ne yazık ki bize katılamazsın.

你不能和我們一起來真可惜。

Ne zaman varacağınızı bize bildirin.

讓我們知道你什麼時候會到。

Kimya bize plastik maddeler verdi.

化學給了我們塑膠。

Tom bize başının ağrıdığını söyledi.

汤姆告诉我们他头疼。

Lütfen bize bazı örnekler ver.

可以舉幾個例子嗎?

Onlar bize yiyecek temin ettiler.

他們為我們提供了食物。

Vardığında bize bir telgraf gönder.

當你到的時候發一份電報給我們。

O bize bir hediye verdi.

她給了我們一個禮物。

Neden bize gerçeği söylemek istemiyorsun?

為甚麼你不想告訴我們真相?

Düşman bize bir saldırı başlattı.

敌人对我们发起了攻击。

Onun nereli olduğu bize söylenmedi.

我们没有被告知他从哪里来。

Bay Wang bize Çince öğretir.

王老师教我们汉语。

Tom bize yardım edebilir mi?

汤姆可以帮我们吗?

Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyorum.

我觉得汤姆对我们撒谎了。

Bize yardım edebilecek tek kişisin.

你是唯一一个能帮助我们的人。

Sen bize İngilizce konuşmayı öğretmiyorsun.

你不教我们说英语。

Sen bize İngilizce konuşmayı öğretiyorsun.

你教我们说英语。

Bunu bize kimin gönderdiğini bulalım.

讓我們查查誰送給我們這個。

O bize bir yalan söyledi.

他對我們說了一個謊。

Mary yarın bize yardımcı olacak.

- 瑪麗明天會幫我們。
- 玛丽明天会来帮我们。

Bize bir şarkı söyle, lütfen.

請為我們唱首歌吧。

Hikayeyi bize baştan sona anlat.

請你把故事從頭到尾給我們說一遍。

Bize biraz izin verir misiniz?

你可以等我们一下吗?

Tom bize bir iyilik borçlu.

汤姆欠我们个情。

Onlar ne olduğunu bize bildirecekler.

他们会让我们知道发生了什么。

Öğretmenimiz bize ne okuyacağımızı söyledi.

老师告诉我们必须看什么书。

Annem bize öğle yemeği hazırladı.

母親為我們準備了午餐。

Gelin ve bize yardımcı olun.

过来帮我们。

Tom bize yeni arabasını gösterdi.

湯姆給我們看他的新車。

Öğretmen bize kelimenin anlamını açıkladı.

老师说明了词的意思。

Kadın bize dik dik baktı.

女人瞪了我們。

Tom bize hiçbir şey vermedi.

汤姆什么也没给我们。

Onlar bazen bize yardım eder.

他們有時幫我們。

Bize annesinin bir resmini gösterdi.

他给我们看他母亲的照片。

Öğretmen bize ev ödevi verdi.

老师给我们布置了家庭作业。

O bize sessiz kalmamızı söyledi.

他告訴我們要保持安靜。

Tom bildiklerini bize söyleyeceğini söyledi.

湯姆說他要把他知道的告訴我們。

Tom bize bir şey vermedi.

汤姆什么也没给我们。

O, bize üzücü haber getirdi.

他给我们带来了令人难过的消息。

O bize tarih dersi veriyor.

他教我们历史。

İneğimiz bize hiç süt vermiyor.

我們的乳牛沒有給我們任何牛奶。

O bize birkaç soru sordu.

她问了我们好几个问题。

Lütfen bize daha fazla bilgi gönderin.

請給我們更多訊息。

Eğer zamanın olursa, lütfen bize uğra.

你有空就來看看我們吧。

Öğretmen bize komik bir hikaye anlattı.

老師跟我們說了一個有趣的故事。

Köprü bize bir sürü zaman kazandırdı.

那條橋為我們節省了不少時間。

Okuldan sonra bize yardımcı olur musun?

你能在放學後幫助我們嗎?

Lütfen bize ayrı ayrı fatura çıkar.

請讓我們分開付錢。

Zarar bize çok paraya mal olacak.

这破坏会花费我们很多钱。

O bize belirsiz bir yanıt verdi.

她給了我們一個模糊的答案。

Onlar bize çok az sıkıntı verdi.

他們幾乎不給我們添麻煩。

Geçen şubat ayından beri bize yazmadı.

他從去年二月開始就沒寫信給我們。