Translation of "Evlenmek" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Evlenmek" in a sentence and their japanese translations:

- Evlenmek ister misin?
- Evlenmek ister misiniz?
- Evlenmek mi istiyorsun?
- Evlenmek mi istiyorsunuz?

結婚したいですか?

- Evlenmek istemiyorsanız evlenmemelisiniz.
- Evlenmek istemiyorsan evlenmemelisin.

- 結婚したくないなら、結婚しない方がいい。
- 結婚したくないなら、しない方がいい。

- Hangi yaşta evlenmek istiyorsun?
- Hangi yaşta evlenmek istiyorsunuz?
- Kaç yaşında evlenmek istiyorsunuz?

何歳までに結婚したい?

Tom evlenmek istiyor.

トムは結婚したがっている。

Onunla evlenmek istedim.

彼と結婚したかったな。

Seninle evlenmek istiyorum.

結婚しましょう。

Hemen evlenmek istiyordu.

彼女はすぐに結婚したかった。

Onunla evlenmek istiyorum.

- 僕は彼女と結婚したいんだ。
- 彼女と結婚したいんだ。

Onunla evlenmek niyetindeydi.

彼は彼女と結婚するつもりだった。

- Evlenmek için çok gençsin.
- Evlenmek için çok gençsiniz.

あなたは結婚するには若すぎますよ。

Onunla evlenmek istediğini açıkladı.

彼は彼女と結婚したいということを明らかにした。

Çok erken evlenmek istemiyorum.

私はあまり早く結婚したくない。

Onlar yarın evlenmek niyetindeler.

彼らは明日結婚するつもりだ。

O, kızımla evlenmek istiyor.

彼は私の娘と結婚したがっている。

Evlenmek ciddi bir konudur.

結婚するというのは重大な問題だ。

Sanırım onunla evlenmek istiyorum.

私は彼女と結婚したいと思っています。

Hangi yaşta evlenmek istersin?

何歳で結婚したい?

Hangi yaşta evlenmek istiyorsun?

何歳で結婚したい?

Tom, Mary ile evlenmek istiyor.

トムはメアリーと結婚したがっている。

Yaşlı adamla evlenmek zorunda bırakıldı.

彼女はその老人と結婚せざるをえなかった。

Tom Mary'nin evlenmek istediğini biliyor.

メアリーが結婚したがっていること、トムには分かってるんだ。

Suzie ile evlenmek üzere değilim.

私はスージーと結婚するつもりはない。

Aptal bir adamla evlenmek istemiyorum.

馬鹿な男と結婚したくないのだ!

Ben de evlenmek istiyorum, anne.

お母さん、僕も結婚したいな。

Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.

花子は太郎と結婚する意志がないことは明らかであった。

O, onunla evlenmek için söz verdi.

彼は彼女と結婚する約束をした。

Onun gibi bir kızla evlenmek istiyorum.

彼女のような女性と結婚したいね。

Evlenmek istemiyorum ama çocuklarım olmasını istiyorum.

結婚はしたくないけど子供は欲しい。

Evlenmek istemiyorsanız, evlenmeseniz daha iyi olur.

- 結婚したくないなら、結婚しない方がいい。
- 結婚したくないなら、しない方がいい。

O onunla evlenmek için söz verdi.

彼女は彼と結婚すると約束した。

Evlenmek istemiyorum çünkü, büyükannem bana sakat dedi.

結婚したくないからおばあちゃんは僕の事をカタワだとか言ってました。

Video oyunu oynamayı seven bir kızla evlenmek istiyorum.

- 私はビデオゲームの好きな女性と結婚したい。
- ビデオゲームの好きな女の子と結婚したい。

Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.

彼は幸運にもかわいい女の子と結婚した。

Onunla evlenmek isteyen öncelikle onun babasını ikna etmelidir.

彼女と結婚したい人は誰でもまず彼女の父親を説得しなければならない。

Seninle evlenmek istiyorum ama ailem bana izin vermeyecek.

君とはぜひとも結婚したいのだけれど、家族がそうさせてくれないんだ。

Nancy Jack'le evlenmek gibi aptalca bir şey yapmazdı.

ナンシーはジャックと結婚するような馬鹿なことはしない。

Bence Tom ve Mary evlenmek için çok genç.

トムとメアリーが結婚するには、まだ若いと思うんだ。

Fakat bekar olmanın yararlarına rağmen, onlar bir gün evlenmek istiyor.

しかし独身でいることのメリットにも関わらず、やがていつかは結婚したいと彼らは考えている。

O evlenmek için İran'a geri dönebileceğini söylemesine rağmen, Japonya'dan sonra onun planları kararlaştırılmadı.

彼は、結婚するためにイランに帰るかもしれないと言いながらも、日本から帰った後の彼の計画は依然としてめどが立っていない。

Hamlet muhtemelen evlenmek istemiyordu.Sadece bir Hamlet vardı fakat ondan hoşlanan bir sürü insan var.

ハムレットは結婚したくなかったんだろう。ハムレットは一人しかいないかもしれないが、あれに似た人はたくさんいる。