Translation of "Başından" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Başından" in a sentence and their japanese translations:

En başından beri,

最初から

İşini başından savma.

仕事を怠ってはいけない。

Başından beri hatalıydım.

私は初めから間違っていた。

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

頭を刺すのは賢い判断だった

Başından beri bizzat gördüm,

私は中にいて ずっと見てきたんです

Bunu başından beri biliyordum.

- 先刻承知。
- 初めから知っていました。

Başından beri söylediğim bu.

- それは私が初めからいってきたことです。
- それは最初から僕が言っていたことです。

Başından beri yapamadığımı biliyordun.

君は, 私ができないことをずっと知ってた

Biz onu başından beri biliyorduk.

私たちはそれを初めから知っていた。

O, onu başından beri biliyordu.

彼はそのことを初めから分かっていた。

Kitabı başından sonuna kadar okudum.

私はその本を初めから終わりまで読んだ。

Oyunu başından sonuna kadar izledim.

- 僕はそのゲームを最初から最後まで見ていた。
- 私は、その試合を最初から最後まで見た。

Ben başından beri bunu biliyordum.

始めから知っていました。

Onu başından beri biliyor olmalılar.

彼らはそれをはじめからずっと知っていたに違いない。

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

しっぽをつかむ? 頭を刺す?

Onu kuyruğundan mı yakalayayım, başından mı?

しっぽをつかむ? 頭を刺す?

Erkek kardeşim başından beri onu sevmiyordu.

弟は初めから彼女が好きじゃなかった。

Ben sözlüğü başından sonuna kadar okudum.

わたしはその辞書を通読した。

Başından beri onun yalan söylediğini biliyordum.

彼が嘘を言っているのは最初からわかっていた。

O kitabı başından sonuna kadar okudu.

- 彼は本を読み通した。
- 彼は本を読破した。
- 彼は本を全部読んだ。

Plan başından beri başarısızlığa mahkum edildi.

この計画は初めから失敗する事に運命付けられていた。

O kişiyi böyle problemlerin daha en başından

それで リーダーに対して

Sağlık görevlilerinin en başından beri korktuğu buydu.

”保健当局の 恐れていた事態となりました”

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

よくやった 頭を刺すのは賢い判断だった

Bu bisiklet bu ayın başından beri buraya bırakıldı.

この自転車は今月の初めからここに置かれたままだ。

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

もしくはしっぽをつかみ 頭を遠ざける

Ya da kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

もしくはしっぽをつかみ 頭を遠ざける

Onun "sadece arkadaş olalım" diyerek onu başından savdığını duydum.

あの人、彼女から、いい友達でいましょうって言われたんですって。

"Asla, imkânsız" tipi insanlar da en başından itibaren bunları bilmiyordu.

僕は この 「どーせ無理」 人間は 最初から 知らなかったはずだ

Ya da onu kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

もしくはしっぽをつかみ 頭を遠ざける

Benim başından beri büyük bir şehirde yaşamaya hiç niyetim yoktu.

私は、大きな都市に住むつもりは最初からないんです。

- Kitabın başından birkaç sayfayı atladım.
- Kitabın ilk birkaç sayfasını atladım.

- 私はその本の最初の数ページを飛ばした。
- その本の最初の何ページかは飛ばしたよ。

Uzun zamandır hiç yağmur yağmadı; Aslında, nisan ayının başından beri yağmadı.

長い間、雨が全然降っていません。つまり、4月の初めから降っていないのです。

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

‎彼女と過ごし ‎心を通わせた日々は ‎驚きと感動の連続だった