Translation of "Yapabileceğini" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yapabileceğini" in a sentence and their spanish translations:

Yapabileceğini yaptın.

Has hecho lo que has podido.

Bunu yapabileceğini bilmiyordum.

No sabía que pudieras hacer eso.

Bunu yapabileceğini biliyorum.

Sé que usted puede hacer esto.

Onu yapabileceğini biliyorum.

Sé que puedes hacerlo.

Onun onu yapabileceğini sanmıyorum.

No creo que él pueda hacer eso.

O işi yapabileceğini sanmıyorum.

No creo que él sepa hacer ese trabajo.

Tom'un bunu yapabileceğini biliyordum.

Sabía que Tom podría hacerlo.

Tom onu yapabileceğini sanmıyor.

Tom no cree ser capaz de hacerlo.

Onlara ne yapabileceğini göster.

Mostrales lo que podés hacer.

Tom'un onu yapabileceğini sanmıyorum.

No creo que Tom pueda hacer eso.

Deneyinceye kadar ne yapabileceğini bilemezsin.

- Jamás sabes lo que puedes hacer si no lo intentas.
- No sabrás de lo que eres capaz hasta que lo intentes.
- Si no lo intentas, nunca sabrás lo que eres capaz de hacer.
- No sabrás lo que puedes conseguir hasta que no lo intentes.

Tom Mary'ye istediğini yapabileceğini söyledi.

Tom le dijo a Mary que podía hacer lo que sea que le gustara.

Tom'un onu yapabileceğini düşünüyor musun?

¿Piensas que Tomás puede hacer eso?

Daha iyi yapabileceğini düşünüyor musun?

- ¿Crees poder hacerlo mejor?
- ¿Crees que puedes hacerlo mejor?

Mambo dansı yapabileceğini düşünüyor musun?

¿Crees que puedes bailar el mambo?

Bunu yapabileceğini her zaman biliyordum.

- Siempre supe que lo podías hacer.
- Siempre supe que podías hacerlo.

Onu yapabileceğini düşünüyor musun, Tom?

¿Crees que puedas hacer eso, Tom?

- Onu yapabileceğini biliyorum.
- Başarabileceğini biliyorum.

- Sé que puedes hacerlo.
- Sé que lo puedes lograr.

Bunu bizim için yapabileceğini umuyorduk.

Esperábamos que pudieras hacerlo por nosotros.

Ben onu daha iyi yapabileceğini biliyorum.

- Sé que lo puedes hacer mejor.
- Sé que puedes hacerlo mejor.

Tom yaptığı şeyi yapabileceğini asla düşünmedi.

Tom nunca había pensado que sería capaz de hacer lo que acaba de hacer.

Tom'un ve sadece Tom'un onu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bazı insanlar onu Mary'nin de yapabileceğini düşünüyorlar.

Creo que Tom, y solo Tom, puede hacerlo. Sin embargo, algunos creen que María también puede.

Tom'un onun yapmasını istediğin şeyi yapabileceğini sanmıyorum.

No creo que Tom será capaz de hacer lo que le pides que haga.

Bana yardım etmek için bir şey yapabileceğini umuyorum.

Espero que puedas hacer algo para ayudarme.

Tamam, ama senin bunu daha iyi yapabileceğini düşünüyorum.

Está bien, pero creo que puedes hacerlo mejor.

Yanıldığımı ve Tom'un bunu yardımımız olmadan yapabileceğini umalım.

Esperemos que yo esté equivocado y que Tom podrá hacerlo sin nuestra ayuda.

Dük için köprüler, silahlar, gemiler, mermer ve kilden heykeller yapabileceğini söyledi

Dijo que podía hacer puentes, pistolas, barcos, esculturas de mármol y arcilla para el duque.

Karşıtlar genetik mühendisliği bitkilerin çapraz döllenme yapabileceğini ve diğer bitkilere zarar verebileceğini söylüyorlar.

Los opositores dicen que las cosechas genéticamente modificadas pueden polinizar y dañar otras cosechas.