Translation of "Olacağını" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Olacağını" in a sentence and their japanese translations:

Zor olacağını düşünüyorlardı.

きっと大変な挑戦になるだろうと 思ったんです

Sağlayarak olacağını düşünürler.

援助や公益事業を行うことである と

Ne olacağını bilmiyorum.

何が起こるか分からない。

Odanda olacağını düşündüm.

あなたは自分の部屋にいるのだと思っていました。

Yağmur olacağını öngördü.

- 彼は雨になると予言した。
- 彼は雨になるだろうと予測した。

- Ne olacağını asla bilemezsiniz.
- Ne olacağını asla bilmiyorsun.

何が起こるかなんて分らないよ。

Onun iyi olacağını umuyorum.

晴れるといいですね。

Ben, güneşli olacağını sanmıyorum.

晴れにならないと思う。

Rapor depresyon olacağını belirtiyor.

その報告書によると不況になるということだ。

Konuşmalarının uzun olacağını umuyordu.

彼は2人の話が長くなりそうだと思った。

Kimse ne olacağını öngöremez.

何が起こるか誰にも予測できない。

Tom'un odasında olacağını düşündüm.

トムは自分の部屋にいるのだと思っていました。

Daha kolay olacağını düşündüm.

楽になるだろうと思っていました。

Senin barda olacağını sandım.

バーにいるのだと思っていました。

Bugünün eğlenceli olacağını biliyordum.

今日はきっと楽しくなると思っていたよ。

Onun başarılı olacağını düşünüyorum.

私は彼が成功すると思います。

Ben sorun olacağını umuyordum.

私は面倒なことになると予想した。

Ne olacağını tahmin edemeyiz.

何が起こるか予測できない。

Ebediyen mutlu olacağını umuyorum.

お幸せに!

Gitmenin iyi olacağını söyledi.

あなたは行く方がよいと彼は言った。

Tom'un bunun olacağını bilemezdi.

まさかこんなことが起きようとは、トムには知る由もなかった。

Tom'un başarılı olacağını sanmıyorum.

トムは成功しないと思うんだよ。

- Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
- Gelecekte ne olacağını kimse söyleyemez.

- これから先何が起きるかだれも分からない。
- これから先、何が起こるか誰にも分からない。

- Gelecekte ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
- Gelecekte ne olacağını kimse bilmiyor.
- Gelecekte ne olacağını kimse bilmez.

- 将来何が起こるかはだれにもわからない。
- 将来何が起こるかなんて、誰にもわかりっこない。

Küçük bir düğün olacağını düşündüm.

小さい式なのだろうと思いました

Ve bunun geçici olacağını biliyorduk.

その形態が一時的なものだと 予測していたことです

Gelecekte ne olacağını asla söyleyemezsin.

先の事など誰にも予想できない。

Gelecekte ne olacağını kim öngörebilir?

将来何が起こるか誰が予言できるか。

Yakında bir seçim olacağını söyleniyor.

近いうちに選挙があるそうだ。

Onun bize yardımcı olacağını umuyoruz.

我々は彼が援助してくれると思います。

Yarın havanın güzel olacağını umuyorum.

- あすは天気だと思う。
- 明日は晴れるといいな。

Yarın havanın iyi olacağını umuyorum.

明日晴れるといいと思います。

Yarın ne olacağını kim bilir?

明日何が起こるか誰にわかるのか。

Onun bana yardımcı olacağını umuyorum.

彼は私を助けてくれると思う。

Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.

これから先何が起きるかだれも分からない。

İlginç bir şey olacağını umuyorduk.

僕らは何か面白いことが起こるのを願っていた。

Sadece ne olacağını görmek istedim.

私は何が起こるかを見たかっただけです。

Gelecekte ne olacağını bilmek olanaksızdır.

将来何が起こるかを知ることは出来ない。

Benimle aynı fikirde olacağını düşündüm.düşündüm.

あなたは私に賛成してくれるのだと思っていました。

Onun faydalı olacağını düşünüyor musun?

それが役に立つと思いますか?

Bunun imkansız olacağını görmeye başlıyorum.

無理だってこと、ますますわかる気がする。

Yarın ne olacağını asla bilemezsiniz.

明日何が起こるかなんて誰にもわからないよ。

Bunun basit olacağını hiç söylemedim.

私は簡単だといったことがない。

Onun olacağını önceden tahmin edemedim.

そのような事が起きるだなんて予想はできませんでした。

Onun işinde başarılı olacağını düşünüyorum.

彼女の商売はうまくいくと思う。

Ne olacağını bize asla söyleyemezsin.

- 今後何が起こるか分からない。
- この先何が起こるかなんて分からないんだぞ。

Bu olacağını düşündüğümden daha ucuzdu.

思ったより安かった。

Tom'un Mary'ye aşık olacağını beklemiyordum.

- トムがメアリーに惚れることになるとは思っていなかった。
- トムがメアリーに惚れることになろうとは思ってもみなかった。

Dışarı çıkmasan iyi olacağını düşündüm.

あなたは外出しないほうがよい、と私は思った。

Üniversitenin çok eğlenceli olacağını düşünmemiştim.

大学がこんなに楽しいとは思ってなかった。

Bu olacağını düşündüğümden daha zordu.

これは思ってたより難しかった。

Tom'un yakında burada olacağını umuyorum.

トムはもうすぐここに着くと思うよ。

Bu hediyeden memnun olacağını umuyorum.

この贈り物を気に入ってくださればと思います。

Onlara ne olacağını merak ediyorum.

いったい彼らはどうなるのでしょう。

Bunun olacağını neden bize söylemedin?

こんなことが起こると、なぜ言ってくれなかったの?

Hey, ben memnun olacağını düşündüm.

- あれ、喜んでくれると思ったのに。
- あれ、喜ぶと思ったのに。

Ne olacağını hiç kimse bilmiyor.

これから何が起こるのか、誰にもわからない。

Onların planının başarılı olacağını sanmıyorum.

彼らの計画はうまくいかないと思う。

Ne olacağını bekleyelim ve görelim.

何が起こるか、待っていよう。

Bunu yapmanın kolay olacağını düşündüm.

これをやるのは簡単だと思った。

Bir Osaka baskısı olacağını bilmiyordum.

大阪版ができるのは知らなかった。

Hava tahmini sağanaklar olacağını söylüyor.

天気予報によればにわか雨が降るそうだ。

- Bunun olacağını bilmenin hiçbir yolu yoktu.
- Onun olacağını bilmenin hiç yolu yoktu.

何が起こるか君には知るよしもなかった。

Farklı senaryolarda ne olacağını gerçekten gösteriyorlardı,

彼らは様々なシナリオの下で どうなるかをシミュレーションしていました

Yok olacağını düşünmek beni dehşete düşürdü.

愕然としました

Ne olacağını düşünmek üzerine ağırlıklarını koydular.

来るべき未来の人工知能技術に 力を注いできました

Gelecekte ne olacağını hiçbir zaman söyleyemezsin.

将来どんなことが起こるかまったく分からない。

Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.

- 次に何が起こるかわかったものではない。
- 次に何がおこるかは誰にもわからない。

Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil.

何が起こるか分からない。

Onun 300 dolara mal olacağını hesapladım.

- それは300ドルかかると私は算定した。
- 私の見積もりでは、それは300ドルかかるだろうということだった。

Yarın havanın açık olacağını ümit ediyorum.

- 明日晴れるといいな。
- 明日は晴れてくれるといいなぁ。
- 明日ははれてくるといいなあ。
- あした晴れてくれるといいなあ。

Gelecek ay on altı olacağını söyledi.

彼女は来月16歳になると言った。

O seçileceğini ve vali olacağını söyledi.

彼は当選して知事になるつもりだと言った。

Bir tayfun olacağını asla hayal etmemiştim.

台風が来るとは夢にも思わなかった。

Elektriksiz hayatımızın nasıl olacağını düşünebiliyor musun?

もし電気がないと、私たちの暮らしがどのようなものになるか想像できますか。

Tren, olacağını düşündüğüm kadar kalabalık değildi.

汽車は思っていたほど混んでいなかった。

Yakında gerçekten bir şey olacağını hissediyorum.

もうすぐ何かが起こりそうな気がする。

Onun harika bir fikir olacağını düşündüm.

それはたいした思いつきだと私は思っていた。

Ne zaman deprem olacağını kimse bilmez.

いつ地震が起こるかは誰にもわからない。

Tom'un şimdiye kadar Boston'da olacağını düşündüm.

トムはもうボストンにいるものだと思ってました。

Birlikte kayağa gitmemizin eğlenceli olacağını düşündüm.

一緒にスキーに行くのは楽しいだろうと思ったんだ。

Belki de bir fikrin olacağını düşündüm.

多分あなたにいい考えがあるのだろうと思っていた。

Tom'un şimdiye kadar burada olacağını düşündüm.

トムは今頃ここにいるものだと思っていました。

Havanın yarın nasıl olacağını merak ediyorum.

- 明日天気はどうなるだろうか。
- 明日のお天気はどうかしら?
- 明日の天気はなんだろう。

Onun biletleri almasının zor olacağını düşündüm.

彼女がその切符を手にいれるのは難しいと私は思った。

Yarınki havanın iyi olacağını düşünüyor musun?

あなたはあした晴れると思いますか。

Yarın havanın iyi olacağını düşünüyor musun?

あなたはあした晴れると思いますか。

- Onun olacağını umuyorum.
- Umarım bu olacak.

私はそう望みます。

Lions'ların bu yıl şampiyon olacağını düşünüyorum.

今年はライオンズが優勝すると思うな。

Öğleden sonra havanın açık olacağını düşündüm.

午後から晴れると思った。

Onun ne zaman burada olacağını bilmiyorum.

彼がここへいつ来るかは分かりません。

Birlikte gitmenin daha eğlenceli olacağını düşünüyorum.

一緒に行けばもっと楽しいと思う。

Tom bunu yapmaya istekli olacağını söyledi.

トムはこれをやってもいいと言っていた。

Boston'un bu kadar sıcak olacağını düşünmemiştim.

ボストンがこんなに暑いとは思わなかった。