Translation of "Başı" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Başı" in a sentence and their japanese translations:

- Başı ağrıyordu.
- Onun başı ağrıyordu.

彼は頭痛がした。

- Onun başı ağrıyor.
- Başı ağrıyor.

彼は頭が痛い。

Başı ağrıyordu.

彼は頭痛がした。

Uykusuzluktan başı ağrıyordu.

彼女は睡眠不足で頭痛がした。

Babamın başı grileşti.

父の頭は白くなった。

Saat başı haber yayınlıyoruz.

ニュースは毎時放送しています。

Başı havadar düşüncelerle doluydu.

彼女の頭はとりとめのない考えでいっぱいだった。

Onun başı düşmeyle yaralandı.

彼は落ちて頭を怪我した。

Şimdi onun başı belada.

彼は今困っている。

Başı beladaki arkadaşını bırakamadı.

彼は困っている友人を見捨てることは出来なかった。

Tom'un başı dertte mi?

- トムはピンチ状態なの?
- トムはトラブルを抱えているの?

Sanırım Tom'un başı belada.

トムは問題を抱えているんだと思う。

Tom'un mali olarak başı dertteydi.

トムは経済的に困難な状況だった。

Tom başı dertteymiş gibi görünmüyordu.

トムが困ったことになっているようには思えなかった。

- Onun sorunları var.
- Başı belada.

彼は困っている。

O, başı ağrıyor gibi görünüyor.

彼女は頭が痛いようだ。

Pasaportunu kaybettiğinden onun başı dertteydi.

彼女はパスポートを無くして困っていた。

Dev çarpışma teorisinin başı hala dertteydi

巨大衝突理論には まだ問題があり

Başı dertte iken benden yardım istedi.

彼女は困っているときに私に助けを求めた。

İşinden kovulduğundan beri onun başı belada.

彼は仕事をくびになってから困窮している。

Tom'un neden başı belada olduğunu biliyorum.

何故トムが困っているか知っている。

- Tom'un başı bandajlı.
- Tom'un kafası bandajlı.

トムは頭に包帯をしている。

Biz parça başı esasına göre çalışırız.

私たちは出来高制で働いている。

Dilencinin açlık ve yorgunluktan başı dönüyordu.

乞食は空腹と疲労でめまいがした。

Aramızda kalsın, onun patronuyla başı belada.

ここだけの話だが彼は上司ににらまれている。

Bana saat başı on dolar ödenir.

私は一時間につき十ドルもらっています。

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

頭はいつも危険なのさ

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısımdır.

頭はいつも危険なのさ

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

頭はいつも危険なのさ

Nancy caddenin karşısından beni başı ile selamladı.

ナンシーは通りの向こうから私に会釈した。

Başı belade olsa bile, Mac daime iyimserdir.

たとえ困っていても、マックはいつも楽天的だ。

- Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içeriyor.
- Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içermektedir.

この辞書は見出し語が約4万はいっている。

Çevre kirliğine karşı olan kampanyada öğrenciler başı çekiyordu.

学生たちが公害反対運動の先頭に立った。

O, başı belaya girdiğinde yardım için ebeveynlerine döndü.

- 困難に陥ったとき、彼は両親に助けを求めた。
- 困難に、彼は両親に助けを求めた。

- Onun büyük bir sorunu var.
- Onun başı belada.

彼はひどく困っている。

Ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

この分野の研究の物語の 始まりに過ぎないのです

Bu çocukların her zaman ebeveynleri ile başı derde girer.

その子供たちはいつも親ともめる。

Tom bunu kabul etmeyecek ama onun başı büyük dertte.

トムは認めようとしないだろうが、彼は大きな問題を抱えている。

O, kocasının başı ne zaman derde girse onu destekledi.

彼女は夫が苦境にある時はいつも手助けをした。

- Jane'in başı ciddi belada.
- Jane'in ciddi bir sorunu var.

ジェーンは大変困っている。

Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.

彼女はちょっと首をかしげて、黙然と立っていた。

O her zaman başı dertte olan insanlara yardım etmeye hazırdı.

彼女は困っている人々にはいつでも快く援助の手を差しのべた。

Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.

ライオンの尾となる犬より犬の頭となるほうがいい。

O ne zaman başı derde girse kız kardeşinin yardımına sığınır.

彼は困った時はいつも姉に助けを求める。

- Kişi başına tur kaç para?
- Tur kişi başı ne kadar?

このツアーは一人いくらですか。

...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

これで頭を刺す 頭はいつも危険なのさ

- Bu tur kişi başına ne kadar?
- Bu tur kişi başı ne kadar?

このツアーは一人いくらですか。

- Ne zaman başı belada olsa onun yanında oldu.
- Her zor durumda olduğunda o yanında oldu.

彼女は彼が困っている時はいつでも彼を助けた。

- Kodaman Homer'in bile bazen başı öne eğilir.
- Herkes bir gün tökezleyebilir.
- Herkesin işi bir gün ters gidebilir.

- 弘法も筆の誤り。
- 猿も木から落ちる。
- ホーマーも時には居眠りをする。

- Kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
- Üstü başı kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.

その汚い少年は変装した王子だとわかった。