Translation of "Bağlıdır" in Japanese

0.025 sec.

Examples of using "Bağlıdır" in a sentence and their japanese translations:

- Bu, bağlama bağlıdır.
- O, içeriğe bağlıdır.

それは文脈による。

O, ilkelerine bağlıdır.

彼は主義を曲げない。

Hayatı ona bağlıdır.

彼の生活は彼女にかかっている。

Vergilendirme gelire bağlıdır.

税金は収入に基づく。

Fiyat boyuta bağlıdır.

値段は大きさによります。

İşimizin başarısı havaya bağlıdır.

我々の仕事の成功は天候に支配されやすいものです。

O, tamamen havaya bağlıdır.

それはすべて天候に依存している。

Bu, ilgilenip ilgilenmediğinize bağlıdır.

それはあなたが、関心があるかどうかによって決まるのです。

Onun başarısı çabalarına bağlıdır.

彼が成功するかしないかは彼の努力次第である。

O, ona derinden bağlıdır.

彼は彼女にすっかりほれこんでいる。

Japonya dış ticarete bağlıdır.

日本は貿易に頼っている。

Başarı sizin çabalarınıza bağlıdır.

成功は努力いかんによる。

O, o şirkete bağlıdır.

彼女はあの会社と取引関係があります。

Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.

成功はたいてい努力次第だ。

Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.

‎夜の狩りの成功は ‎月に左右される

Sizin başarınız sizin çabalarınıza bağlıdır.

君が成功できるかは君の努力次第だ。

Başarılı olup olmayacağın çabalarına bağlıdır.

君が成功するかしないかは努力次第だ。

Fiyatlar arz ve talebe bağlıdır.

価格は需要と供給によって決まる。

Fiyat maliyetlere ve talebe bağlıdır.

価格はコストと需要で決まる。

Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.

その島の経済は漁業に依存している。

Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.

その組織の運営は自発的な寄付に依存している。

Geçim giderleri için ailesine bağlıdır.

彼女は生活費を親に頼っている。

Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.

トムはメアリーに依存しすぎている。

Fiyatlar maliyetlere ve talebe bağlıdır.

価格はコストと需要で決まる。

Ebeveynlerim her zaman ona bağlıdır.

私の両親はいつも彼を頼る。

O üç çocuğuna içten bağlıdır.

彼女は三人の子育てにかかりきりだ。

Bizim kaderimiz senin kararlarına bağlıdır.

私たちの運命は皆さんの決定次第なのです。

Bu telefon faks makinesine bağlıdır.

この電話はファックスにつながっている。

Bu şube madenciler sendikasına bağlıdır.

あの支部は炭鉱労働組合に属している。

Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.

- 彼の返事は彼の気分に左右される。
- 彼の答えは気分次第だ。

Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır.

君の成功は君が一生懸命やるかどうかにかかっている。

O, her şey için kocasına bağlıdır.

彼女はすべてにおいて夫に頼っている。

Dünyada yaşayan her şey birbirine bağlıdır.

地上のすべての生物は互いに依存し合っている。

Birçok büyük Japon şirketleri ihracata bağlıdır.

ほとんどの日本の大会社は、輸出に頼っている。

Birçok büyük Japon şirketi ihracata bağlıdır.

日本の大企業の多くは輸出に依存している。

Onlar ortak çıkarları tarafından birbirine bağlıdır.

彼らは共通の利害によって結ばれている。

Bir kasırganın kategorisi rüzgar hızına bağlıdır.

ハリケーンの種類は風速によって決まります。

O anne ve babasına derinden bağlıdır.

彼女は両親をとても慕っている。

Tom hâlâ anne ve babasına bağlıdır

トムさんはまだ親のすねをかじっています。

Başarımız bize yardımcı olup olmayacağınıza bağlıdır.

我々の成功は、君が我々を助けてくれるかどうか次第なのです。

Sizin başarınız STEP sınavını geçip geçmemenize bağlıdır.

君の成功は英検の試験に合格するかどうかにかかっている。

Şehrin sakinleri içme suyu için nehre bağlıdır.

その都市の住人は飲み水をその川に頼っている。

Ülkenin dış ticareti tamamen bu limana bağlıdır.

その国の外国貿易はこの港に完全に依存している。

Onun başarılı olup olmayacağı onun çabalarına bağlıdır.

彼が成功するか否かは、彼の努力次第である。

Bir ülkenin refahı az çok vatandaşına bağlıdır.

国家が繁栄するかは多かれ少なかれ国民次第である。

Size ne kadar ödeme yapacağımız, yeteneğinize bağlıdır.

あなたにいくら給料を支払うかは、あなたの腕次第ですね。

Bir şeye bakış şeklin senin durumuna bağlıdır.

ものの見方というのは立場に依るものだ。

Onun başarılı olup olmayacağı onun sağlığına bağlıdır.

- 彼が成功するか否かは、彼の健康の如何によります。
- 彼が成功するかいなかは、彼の健康次第です。

Kulelerin seçimi genellikle zevk, moda veya maliyete bağlıdır.

どれを選ぶかは趣味や外見 コスト次第である

Aomori ilinin ekonomisi büyük ölçüde elma yetiştiriciliğine bağlıdır.

青森県の経済はリンゴの栽培に大きく依存している。

Sizin başarınız büyük ölçüde fırsatınızdan nasıl yararlanacağınıza bağlıdır.

君の成功は主に好機をいかにして上手に利用するかにかかっている。

Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır.

ホームページの人気は内容次第。

İnsanların ne kadar bira içtiği genelde havaya bağlıdır.

ビールの消費量は天気におおいに左右される。

Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.

Tatoebaは本当に多言語なところです。全ての言語がお互いにつながっています。

Erkek kardeşim geçim harcamaları için hâlâ ebeveynlerimize bağlıdır.

兄は生活費をまだ親に頼っている。

Birinin bir şeye nasıl baktığı onun durumuna bağlıdır.

ものの見方というのは立場に依るものだ。

Junko hâlâ yaşam giderleri için anne ve babasına bağlıdır.

ジュンコはいまだに生活費を両親に頼っている。

Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır.

ものの見方というのは立場に依るものだ。

Bir kişinin bir şeye bakış şekli onun durumuna bağlıdır.

ものの見方というのは立場に依るものだ。

Ne kadar oy alacağınız, ilgili organda kaç koltuk olduğuna bağlıdır.

投票数は、それぞれの機関の議席数によって異なります。

Başarılı olman ya da olmaman sadece senin kendi çabana bağlıdır.

成功するかしないかは、自分自身の努力次第だ。

Ayıların uyuma ve yatma pozisyonları ısınmak veya serinlemek istemelerine bağlıdır.

熊が眠ったり横になるとき、その姿勢は熱を逃したいのか保ちたいのかによる。

Bir insanın mutluluğu sahip olduğu şeyden ziyade onun ne olduğuna bağlıdır.

人の幸福は財産よりも人間性で決まる。

Bir insanın mutluluğu neye sahip olduğuna değil, kendisinin ne olduğuna bağlıdır.

人の幸福はその財産次第ではなく、その人格次第である。

Tehlikeli bir madde yuttuğun zaman, yapman gereken şey ne yuttuğuna bağlıdır.

危険物を飲み込んだ場合、飲み込んだものによって対処法が違います。

Bir insanın değeri, onun neye sahip olduğuna değil, ne olduğuna bağlıdır.

人の値打ちは、其の財産でなく人柄にある。

Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.

大都市の魅力のひとつは、その建物の建築様式に見られる多様性にある。

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

ライオンズが勝つかタイガースが勝つか、五分と五分といったところ。どちらも、同じように強いから。