Translation of "Araç" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Araç" in a sentence and their japanese translations:

Alkollü araç kullanma!

- 酒気帯び運転をするな。
- 飲んだら乗るな。

Tamam, bir araç daha.

さて もう1つご紹介します

Bir diğer uçan araç.

これも飛行機のような建物です

Çalınan araç otoparkta bulundu.

盗難車が駐車場で発見された。

Püf noktalar, araç gereçler, ustalık --

テクニックも方法も ノウハウもすべてを

Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.

明らかに とても特殊な手法です

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

何年も ノルウェー電気自動車協会の 事務局長として

O ithal bir araç sürer.

- 彼女は外車を運転する。
- 彼女は外車に乗っている。

Bu ikinci el araç satılıktır.

この中古車は売り物です。

- O dikkatsiz araç kullanmanın keyfini çıkarır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan hoşlanır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan çok büyük zevk alır.

彼は無謀運転にスリルを感じる。

Benim için uzay mühendisliği sadece araç.

僕にとって 宇宙開発は 僕の 手段にすぎません

Çünkü sanat çok güçlü bir araç.

それはアートが強力な手段だからです

Yan yatan bir araç geçişi engelledi.

横倒しになった自動車が通行の妨げになった。

Sizi istasyonda karşılayacak bir araç ayarladık.

駅までお迎えの車を出すように手配しました。

Polis alkollü araç kullanmaktan onu tutukladı.

- 警官は飲酒運転で彼を逮捕した。
- その警官は彼を飲酒運転で逮捕した。

- İçkiliyken araba sürme.
- Alkollü araç kullanma!

- 酒気帯び運転をするな。
- 飲んだら乗るな。

Tom ehliyetsiz araç sürmek nedeniyle tutuklandı.

トムは無免許運転で逮捕された。

Beyin etkinliklerini ölçmek için araç ve labarotuvarlara

脳の活動を計測するための 実験室や機器

Ve araç filosunun tamamını karbondan arındırmak istiyorlar.

そして 自動車を CO2排出ゼロにしようとしています

Çocuklar için bir araç tutması ilacı istiyorum.

子供でも飲める酔い止めが欲しいんですけど。

Ekranın alt kısmındaki araç çubuğunu görebiliyor musun?

- 画面下にツールバーが見えますか?
- 画面下にツールバーがあるのが分かりますか?

Bu ikinci el araç yeni kadar iyi.

この中古車は新車同様である。

Temelinin eğitim olduğunu öğretmesiyle güçlü bir araç olabiliyor.

どれだけコミュニティが教育に必要不可欠か 伝えるのにとても強力な手段です

Yapay zekâ insanlarla analitik bir araç olarak çalışacak,

AIは分析ツールとして人間と協働し

Ve Osla'da Elektrikli Araç sahiplerinin tecrübelerini çevrelerindekilere anlatma

オスロでは友人や周囲の人へ布教熱心な

Bir iş sadece geçinmek için bir araç değildir.

職業は単に生計を立てるためだけのものではありません。

Hey, araç navigasyon sisteminin kullanım kılavuzunu nereye koydun?

ねえ、カーナビの取説、どこにやった?

Aynı anda telefonda konuşmak ve araç kullanmak tehlikelidir.

電話で話しながら車の運転をするのは危険です。

Hertz ve Avis, araç kiralama işinde başa baş rakiptirler.

ハーツ社とエイビィス社はカーレンタルの業界でしのぎを削っている。

- Sarhoş araba sürdüğü için tutuklandı.
- Alkollü araç kullanmaktan tutuklanmıştı.

酔っ払い運転でつかまった。

Seyahat ederken küçük bir araç kiti çok kullanışlı olabilir.

小さな道具セットは旅をする時携帯に便利だ。

Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,

資金の少ない学校は その分 質の低い備品や時代遅れの設備で

Sihir numaraları bu durumu incelemek için oldukça etkili bir araç

マジックは それを調査する 強力な道具となり

O parka giderek parkı kendisi için bir araç haline getirdi.

彼が公園に行くことで そこが活動の舞台となります

Araç, bisiklet veya otobüs olsun tüm ulaşımı elektrikli hale getirme gibi

全ての交通機関を電気化するという 大胆な旅路へ一歩を踏み出しました

Ve askeri birliklerin hareketi influenza yayılımını sürdürmek için mükemmel bir araç haline geldi.

軍隊の移動が、インフルエンザの感染が続く、大きな原因となったのです

Prensip olarak, her araç için bir park yeri olmalıdır. Uygulamada, bu doğru değildir.

原則として、客車に駐車場がなくてはならないが、実際にはあり得ない。