Translation of "Almış" in Japanese

O soğuk almış.

彼は今かぜをひいている。

Kate soğuk almış.

ケイトは風邪をひいている。

Etin tadını almış bir kere.

‎動物の肉も食べる

Genç yavrular başlarına bela almış.

‎子供たちに問題が起きた

O, soğuk almış gibi görünüyor.

彼は風邪を引いたらしい。

- Soğuk almış olmalıyım.
- Üşütmüş olmalıyım.

風邪を引いたに違いない。

çabukluk arayışımızda uygunluk kalitenin yerini almış.

そして急ぐあまり 便利さが品質より優先されます

Altınını ipotek etmiş ve kredi almış.

彼女は金のアクセサリーを担保に ローンを組みました

Birisi yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olmalı.

- 誰かが間違って私のかさを持っていったに違いない。
- だれかが間違えて私のかさを持っていったに違いない。

Jack yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olabilir.

ジャックは間違えて僕の傘を持っていったのかもしれない。

İyi eğitim almış, beyaz ırktan bir erkeğin

良い教育を受けた白人男性は

Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.

その建築家は権威ある賞を受賞したことを自慢した。

- Dedem bana almış!
- Dedem onu bana aldı!

おじいちゃんに買ってもらったんだー！

- Ona dedesinin adı verildi.
- Adını dedesinden almış.

彼の名は祖父にちなんでつけられた。

Benim sözümü hakaret olarak almış gibi görünüyor.

彼女は私の言葉を侮辱と受け取ったようだ。

O yaşını başını almış. En azından otuz yaşında.

彼女はもう若くない。少なくとも３０才だ。

- Dedesinin ismini almış olmalı.
- Ona dedesinin ismini vermiş olmalılar.
- Ona büyükbabasının adı verilmiş olmalı.
- Büyükbabasının adını almış olmalı.

彼の祖父にちなんで名前を付けられたに違いない。

Başarılı, iyi eğitim almış, beyaz ırktan Amerikalı bir erkektim.

私は 良い教育を受け 成功をつかんだ アメリカ人の白人男性でした

- Onun yeteneklerini küçümsemiş olabiliriz.
- Onun yeteneğini hafife almış olabiliriz.

私たちは彼の能力を過小評価していたのかもしれない。

Biraz kilo almış olmalıyım. Kot pantolonumum düğmesi gerçekten sıkıyor.

少し太ったかな。ジーパンのボタンがきついよ。

Önümüzdeki Mart ayında dört yıl boyunca İngilizce eğitimi almış olacaksın.

来年の３月で君は英語を学んで４年たつことになる。

Sonunda bu son üç hafta boyunca almış olduğum postaları yanıtlamak için zamanım var.

ようやく、この三週間に受信したメールの返信を書く時間ができました。