Translation of "Kate" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Kate" in a sentence and their japanese translations:

Otur, Kate.

座りなさい、ケート。

Kate toplantıda yoktu.

ケイトは会合を欠席した。

Kate toplantıya katılmadı.

ケイトは会合を欠席した。

Kate çok enerjik.

ケイトはとても元気です。

Kate şaşırtıcı görünüyor.

ケイトの容姿は素晴らしい。

Kate soğuk almış.

ケイトは風邪をひいている。

Kate çok çekici.

- ケイトはとても魅力的です。
- ケイトはとても元気です。

- Jean ve Kate ikizler.
- Jean and Kate ikizler.

ジーンとケートは双子だ。

Oda Kate tarafından temizlenmedi.

その部屋はケートが掃除したのではありません。

Kate bir köpek besliyor.

ケイトは犬を飼っている。

Kate onun acısını paylaştı.

ケイトは彼に同情した。

Kate güçlükle Çince konuşuyor.

ケイトは中国語をほとんど話せない。

Kate oyuncak bebeğini giydiriyor.

ケイトは人形に服を着せている。

Kate şimdi sahada çalışıyor.

ケイトは今運動場で走っている。

Kate henüz varmadı mı?

- ケイトはまだなの?
- ケイトはまだ来てないの?

Kate Brian'in hikayesine şaşırmıştı.

ケイトはブライアンの話に驚いている。

Kate otobüsle eve geldi.

ケイトはバスで帰宅した。

Kate ne kadar nazik!

ケイトはなんて親切なのだろう。

Kate kaybettiği saati buldu.

ケイトはなくしていた時計を見つけた。

Kate tam beşte geldi.

ケイトは5時きっかりに来た。

Kate, gözleri açık yatıyordu.

ケイトとは、目をひらいたまま、横たわっていた。

Bebek Kate tarafından yetiştirildi.

クッキーはケイトによって育てられた。

- Kate Anne kadar uzun değil.
- Kate Anne kadar uzun değildir.

- ケイトはアンより背が低い。
- ケイトはアンほど背が高くない。

Brian Kate ile okula gitti.

ブライアンはケイトと学校に行った。

Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.

ケイトはつま先立ちで歩こうとする。

Kate muhtemelen doğum gününü kutlamayacak.

ケイトはまず誕生日のお祝いをすることはない。

Kate kitabı okuması için zorlandı.

- ケイトはその本を読まされた。
- ケイトは強制的にその本を読まされた。

Kate hafta sonları Izu'da kalır.

ケイトは週末の間、伊豆に滞在する。

Steve Kate ile okula gider.

スティーブはケートと一緒に学校に行く。

Kate ailesine evi terk ettirdi.

ケイトは家族に家を立ち去らせた。

Kate bütün gün radyo dinledi.

ケイトは一日中ラジオを聞いた。

Kate İngilizceyi çok hızlı konuşur.

ケイトはとても速く英語を話します。

Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.

ケイトはテーブルに布を広げた。

Kate nasıl pasta yapacağını bilir.

ケイトはケーキの作り方を知っています。

Kate babasından biraz para aldı.

ケイトはお父さんからお金をいくらかもらった。

Kate bir elmalı turta yaptı.

ケイトはアップルパイを作った。

Kate iyi bir endama sahip.

ケイトの容姿は素晴らしい。

Kate hasta olmalı, çünkü solgun görünüyor.

ケイトは病気に違いない。というのは顔色が悪いからだ。

Kate arkadaşlarını görmek için partiye gitti.

ケイトは友人に会いにパーティーに行った。

Kate büyük bir köpek gördüğünde şaşırdı.

ケイトはその大きな犬を見て驚いた。

Kate tarih dersinde dikkatle not tuttu.

ケイトは歴史の講義を丹念にノートにとった。

Kate hafta sonu boyunca Izu'da kalır.

ケイトは週末の間、伊豆に滞在する。

Kate asıl branş olarak Almancayı alıyor.

ケイトはドイツ語を専攻している。

Kate bizim sınıfta en zeki öğrenci.

ケイトはクラスで一番頭の良い生徒だ。

Kate, benim sınıfımda en iyi şarkıcıdır.

- ケイトはクラスで一番歌がうまい。
- ケイトはクラスの中で一番歌が上手です。

Kate ona kadar ödevini bitirmek istiyor.

- ケイトは10時までに宿題を終えたい。
- ケイトは十時までに宿題を終わらせたいと思っている。

Kate neredeyse doğum gününü hiç kutlamaz.

ケイトはまず誕生日のお祝いをすることはない。

Brian Kate için bir ruj satın aldı.

ブライアンはケイトのために口紅を買った。

Brian, Kate için bir ruj satın aldı.

ブライアンはケイトのために口紅を買った。

Kate arkadaşını görmek için bir partiye gitti.

ケイトは友人に会いにパーティーに行った。

Kate, her gün bir sürü süt içer.

- ケイトは毎日ミルクをたくさん飲みます。
- ケイトは毎日牛乳をたくさん飲みます。

Kate adında bir kız seni görmeye geldi.

ケイトという女の子が君に会いにきた。

Kate her zaman elmas yüzüğü ile gösteriş yapar.

ケイトはいつも彼女のダイヤの指輪を見せびらかします。

Kate kaba şekilde gitmesini isteyerek onun kalbini kırdı.

ケイトが彼にあっちに行ってと冷たく言ったので、彼の心は傷つきました。

Kate Jane'in sahip olduğunun üç katı kadar kayıtlara sahip.

ケイトはジェーンの3倍のレコードを持っている。

Kate bir şemsiye ile okula gitti fakat Brian gitmedi.

ケイトは傘を持って学校に行ったが、ブライアンは持っていなかった。

Kate bizim sınıfta herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

ケイトはクラスの他のどの生徒よりも頭が良い。

Kate bizim sınıftaki herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

ケイトはクラスのどの生徒よりも頭が良い。

Kate genellikle TV ekranında çıkan yeni bir şarkıcı için çıldırıyor.

ケイトはよくテレビに出演する新人歌手に夢中になっています。

Kate her zaman nişanlısından aldığı büyük elmas yüzükle hava atar.

ケイトは婚約者からもらった大きなダイヤモンドの指輪をいつもみせびらかしている。

Kızım, Kate, bir şarkı yarışmasını kazandı ve ben onunla gurur duyuyorum.

私の娘のケイトは歌のコンテストで賞を取りました。私は彼女を誇りに思います。

Kate Chris'e baktı ve sonra onu görmezden geldi, bu onu perişan etti.

ケイトはちらっとクリスを見たが、彼を無視し、惨めな思いをさせました。

Kate sınıf arkadaşları arasında popüler değil çünkü o her zaman kendi istediğini yapmaya çalışıyor.

ケイトはいつもわがままを通そうとするので級友に人気がない。