Translation of "ülkeye" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "ülkeye" in a sentence and their japanese translations:

48 ülkeye yolculuk ettik.

48カ国

Savaş ülkeye yıkım getirdi.

戦争はその国に破滅をもたらした。

Haber metni tüm ülkeye yayıldı.

その報道は全国に行き渡った。

Ordu komşu ülkeye baskınlar yaptı.

その軍隊は隣国に侵入した。

Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.

社会の習慣は国によって異なる。

Onun müziği tüm ülkeye yayılıyor.

彼の音楽が全国で大流行している。

Onun etkisi tüm ülkeye yayılır.

彼の勢力は国中に及んでいる。

Yeme alışkanlıkları ülkeden ülkeye değişir.

食習慣は国により異なる。

Başka bir ülkeye gitmek istiyorum.

- 私は外国へ行きたい。
- 私は外国に行きたい。
- 海外に行きたい。

Doğduğum ülkeye ne yaptığını anlamamdan önce.

私は 否認することの破壊的な力を 初めて知ることになりました

Bu ülkeye müzik eğitimi amacıyla geldim.

音楽を勉強するためにこの国へやってきた。

Kendin için yabancı bir ülkeye gitmelisin.

ひとりで外国へ出かけてみなさい。

Bir sürü hazine bu ülkeye getirildi.

たくさんの宝物がこの国に持ち込まれた。

Bu, bu ülkeye özgü bir bitkidir.

これはこの国に特有の植物だ。

- Atalarımız bu ülkeye 150 yıl önce geldi.
- Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldiler.

私たちの祖先はこの国に150年前にやってきた。

Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldi.

私たちの先祖は百五十年前この国にたどり着きました。

Şimdiye kadar ondan fazla yabancı ülkeye gittim.

私はこれまでのところ10以上の国を訪れている。

Biz o ülkeye birçok otomobil ihraç ettik.

私たちはたくさんの自動車をその国に輸出している。

Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.

希少野生動物をこの国に輸入することは厳禁されています。

Göçmenler sürekli bir akış içinde ülkeye giriş yaptılar.

移民は流れを成してその国に入った。

Yabancı bir ülkeye girmek için bir pasaporta ihtiyacın var.

外国に入国するにはパスポートが必要だ。

Demokratik fikirlerin o ülkeye tanıtılması yavaş bir süreç olacak.

その国へ民主的な考えを導入するには時間がかかるだろう。

Casus ülkesine döner dönmez başka bir ülkeye gitmesi söylendi.

そのスパイは本国へ帰るとすぐに他国へ行くように言われた。

Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.

パスポートは外国に行ったときなしではすまされないものだ。

Geçerli bir vizem vardı, bu yüzden ülkeye girmeme izin verildi.

私は有効なビザを持っていたので、入国を許可された。

Bir dili öğrenmenin en iyi yolu, o dilin konuşulduğu ülkeye gitmektir.

外国語を身につけるいちばんよい方法は、それが話されている国へ行くことである。