Translation of "çabuk" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "çabuk" in a sentence and their japanese translations:

Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.

早合点の早忘れ。

Haydi! Çabuk!

さあ、来なさい! 急いで!

Çabuk gel!

- 早く来い。
- 早く来なさい。

Çabuk gelin.

- 早く来い。
- 早く来なさい。
- 早くいらっしゃい。
- 早くおいで。

Çabuk gel.

- 早く来なさい。
- 早くおいで。

Tatilim çabuk bitti.

休暇はあっというまにすぎた。

Ne kadar çabuk!

何て速いんだろう。

Gençken çabuk öfkelenirdim.

僕は若い頃は気短かだった。

O çabuk alınır.

- 彼はすぐに立腹する。
- 彼はすぐに腹をたてる。
- 彼って怒りっぽいのよね。

İnşallah çabuk iyileşirsin.

早く治るといいですね。

Sakalım çabuk büyüyor.

私のひげはのびるのが速い。

Onu çabuk yap.

急いでやって。

Tom çabuk sinirlenir.

トムは気が短い。

Zaman çabuk geçer.

時が経つのははやい。

Buraya gel, çabuk!

早く、こっち!

Çabuk cevabından şaşırmıştım.

私は彼女のすばやい反応にびっくりした。

Tom çabuk konuşur.

トムは早口だ。

İşini çabuk bitir.

さっさと仕事を終わらせなさいよ。

- Taro oldukça çabuk öfkelenir.
- Taro çok çabuk sinirlenir.

太郎はすぐに腹を立てる。

Çabuk, hazır kartal gitmişken!

静かに待て

Çabuk karar verin. Hadi.

早く決めて ほら

Çocuklar çok çabuk büyürler.

子供は成長が早い。

Çabuk! Kaybedecek zaman yok!

急いで。ぐずぐずしてはいられない。

Hazır para çabuk yenir.

金は持っていると無くなる。

Çabuk ol! Konser başlıyor.

急ぎなさい。コンサートが始まりつつありますよ。

Bakım onu çabuk yaşlandırdı.

気苦労で彼は急にふけた。

Kötü haber çabuk yayılır.

悪い噂はたちまち伝わる。

Çabuk, onun peşinden koşun.

早く、彼の後を追いかけて。

Rolünü çok çabuk öğrendi.

彼女は自分のせりふを非常に早く覚えた。

İnşallah çabuk karar verirsin.

早く決心してもらいたい。

O, çabuk karar verdi.

彼はすぐに決心した。

Zaman çok çabuk geçti.

時間はあっという間に過ぎた。

Yazın, yumurtalar çabuk bozulur.

夏はすぐに卵が悪くなる。

Yumurtalar yazın çabuk bozulur.

卵は夏には腐りやすい。

Mümkün olduğunca çabuk gel.

- できるだけ早く来なさい。
- 出来るだけ早く来て。

Süt çabuk bozulur mu?

牛乳はすぐ悪くなるの?

Çabuk! Biz geç kalacağız.

さあ、急いで、遅れるよ。

Sincaplar çabuk hareket ederler.

リスは動きがすばやい。

Haydi, çabuk cevap ver.

- さあ早く答えないか!
- ほら、さっさと答えなよ。

İşin çabuk yapılmasını istiyorum.

私はその仕事を早くしてもらいたいのです。

- Hemen dön.
- Çabuk dön.

- すぐ戻ってこいよ。
- 急いで戻れ。

Lütfen onu çabuk yap.

どうぞ急いでやってください。

- Eve mümkün olduğu kadar çabuk geleceğim.
- Eve mümkün olduğunca çabuk geleceğim.

できるだけ早く帰ります。

Bu kesinlikle o, hadi çabuk!

絶対あの子だ

Bu soğuk havaya çabuk alışırsınız.

- 君はこの寒さにすぐ慣れるだろう。
- 君のこの寒さにすぐ慣れるだろう。

Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.

雨が降った後は植物がすくすく育つ。

Tarantula kurbanını çok çabuk yakaladı.

タランチュラはそのいけにえを素早く捕まえた。

İlaç çabuk etki eder mi?

その薬はすぐに効きますか。

O, mümkün olduğunca çabuk kaçtı.

彼はできるだけ、彼は早く逃げた。

Oraya en çabuk kim varacak?

誰が一番速く行くだろうか。

O iş çok çabuk yapıldı.

その仕事は大急ぎで行われた。

Onun çabuk cevabı tarafından şaşırdım.

私は彼女のすばやい反応にびっくりした。

Süt sıcak havada çabuk bozulur.

暑いと牛乳は腐りやすい。

Neden bu kadar çabuk gidiyorsun?

何でこんなに早く行っちゃうの?

Mümkün olabileceğince eve çabuk gel!

出来るだけ早く帰ってきてね。

Çabuk ol, yoksa treni kaçıracağız.

急ぎなさい、でないと列車に乗り遅れるよ。

Yiyecek sıcak havada çabuk bozulur.

食べ物は暑い気候ではすぐ腐る。

Çok çabuk geldik değil mi?

私たちはなかなか早く着きましたね。

Yazın yumurtalar çok çabuk bozulur.

- 夏はすぐに卵が悪くなる。
- 夏には、卵がすぐ腐る。
- 夏は、卵が傷むのが早い。

Buraya çabuk vardık, değil mi?

私達がここに最初に着いたのですね。

Polisin çabuk gelişi bizi şaşırttı.

- 警官がすぐに到着したのには驚いた。
- 警官がすぐに到着したのにはびっくりした。

Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.

お父さんが早く良くなりますように。

Soğanlar patateslerden daha çabuk pişer.

タマネギはジャガイモよりはやく煮える。

Çabuk ol yoksa treni kaçıracaksın.

急がなければ汽車に遅れますよ。

- Aptal ve parası çabuk ayrılırlar
- Aptal parasını çabuk harcar.
- Aptal parasının kıymetini bilmez.

愚か者の金はすぐにその手を離れる。

Bu sizin kararınız, ama çabuk olun!

君が決めて 早くね

Kitaba bu kadar çabuk göz atamayacaksın.

君はその本をそんなに早く読み終わってしまうことはできない。

Bu yaz tatili çok çabuk bitti.

夏休みはあっけなく終わってしまった。

Yaz tatili ne kadar çabuk geçti.

夏休みってすぐに終わってしまうんです。

Tom yeni başladı fakat çabuk anlıyor.

トムは初心者だが飲み込みが速い。

Lütfen mümkün olduğunca çabuk eve gel.

できるだけ早く帰宅してください。

Mümkün olduğunca çabuk ona ihtiyacım var.

大至急お願い、なるべく早くお願いします。

Mary'nin bu kadar çabuk geleceğini beklemiyordum.

- メアリーがそんなに早く来るとは思いもかけなかった。
- メアリーがそんなに早く来るとは思ってもみなかった。

Buradan elimizden geldiği kadar çabuk kaçmalıyız.

一刻も早くここを出なければならない。

Ağabeyim ev ödevini çok çabuk bitirdi.

私の兄は宿題をさっさと済ませた。

Zaman çok çabuk geçiyor, değil mi?

時のたつのってはやいものですね。

Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim.

できるだけ早くそれを片付けます。

Hiç acele etme ama çabuk ol.

ゆっくりで急いでね。

Onu çabuk şekilde yemezsen dondurman eriyecek.

アイス早く食べないと溶けちゃうよ。

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.

早くランプを消してくれ、闇に姿を沈めたい!

Bu resimleri ne kadar çabuk bitirebilirsin?

この写真、いつ頃までに仕上がりますか。

Çabuk ol, acele etmezsen geç kalacağız.

さあ、さあ、君が急いでくれないと僕らは遅れてしまうぞ。

Çabuk olun yoksa son treni kaçırırsınız.

急げ、さもないと終電に遅れるよ。

Bu yaratıkları ne kadar çabuk bulursak hayat kurtarıcı panzehri o kadar çabuk şekilde yerine koyabiliriz.

早く見つければ― すぐに抗毒液の代わりを 作れる

Menopoz konusundaki bu tabuları daha çabuk yıkmamız,

閉経にまつわるタブーを打ち破って

Karar sizin, ama çabuk olun, hava soğuk!

決めてくれ 急いでね

Pekâlâ, hadi deneyelim! Çabuk, hazır kartal gitmişken!

よし 行こう 静かに待て

Pekâlâ, hadi, deneyelim. Çabuk, hazır kartal gitmişken!

よし 行こう 静かに待て

Burada bir şey buldum, bakın. Evet. Çabuk!

何かいたぞ よし 急げ

Patron onu çabuk bitirmeleri için adamlarını yönetti.

上司は部下にそれをすばやく完成するように命じた。

Bir şey okuduğunda zaman oldukça çabuk geçecektir.

何か読んでいると時間は実に速く過ぎる。