Translation of "Tarafa" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "Tarafa" in a sentence and their italian translations:

Biri o tarafa, diğeri o tarafa gidiyor, başka biri de o tarafa.

Uno va da quella parte, un altro va di là, un altro per di qua.

Bu tarafa gidiyoruz.

Andiamo per di qua.

Parlak tarafa bak.

- Guarda il lato positivo.
- Guardate il lato positivo.
- Guardi il lato positivo.

Karşı tarafa atla.

- Salta dall'altra parte.
- Saltate dall'altra parte.
- Salti dall'altra parte.

Bu tarafa bak.

- Guarda da questa parte.
- Guardate da questa parte.
- Guardi da questa parte.

Tamam, bu tarafa gidiyoruz.

Ok, andiamo per di qua.

Bu tarafa doğru ilerlemeliyiz.

Ci dirigiamo là.

Sizler karşı tarafa geçerken

E mentre ci si dirige verso l'altro lato,

Onu bu tarafa çekelim. Hadi.

Tiriamolo indietro. Forza.

Basınç bu tarafa doğru gidiyor.

Finché la pressione seguirà questo senso

Diğer tarafa bakar mısın lütfen?

Potresti guardare dall'altra parte per favore?

- Nereye gittiler?
- Ne tarafa gittiler?

- Dove sono diretti?
- Loro dove sono diretti?
- Dove sono dirette?
- Loro dove sono dirette?

Mary giyinirken diğer tarafa bakmamı istedi.

Mary voleva che io guardassi da un'altra parte mentre si stava vestendo.

Araba viraja gelince sağ tarafa döndü.

L'auto ha voltato a destra quando ha raggiunto l'angolo.

Dana'nın bu tarafa gelmesi çok mantıklı olurdu.

È piuttosto logico che Dana sia passata di qua.

Uzun mesafeler yürümem gerekecek, bu tarafa doğru.

Dobbiamo camminare un bel po', da quella parte.

O, 10 dakika içinde diğer tarafa vardı.

Arrivò dall'altro lato in dieci minuti.

Öte yandan, karanlık ve büyüleyici bir tarafa sahip,

Invece abbiamo molti film biografici accattivanti

Onun yerinde olsaydım bu tarafa gelirdim. Hava kararıyor!

Se fossi lei, passerei di qua. Si fa buio!

O tarafa gidebiliriz. Ağaçların altında korunaklı kalmayı deneyebiliriz.

Potremmo andare là. Potremmo ripararci sotto gli alberi.

Olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.

verso il canyon a fessura. Bravo. Ok, andremo per di là. Andiamo.

Peki hangi tarafa gidersek enkaza daha hızlı ulaşırız?

Da che parte arriveremo prima al relitto?

Parayı bir taraftan al, başka bir tarafa sıkıştır.

togliere denaro da una parte per metterlo in un'altra|.

- Tom'un hangi yoldan gittiğini biliyorum.
- Tom'un ne tarafa gittiğini biliyorum.

- So da che parte è andato Tom.
- Io so da che parte è andato Tom.

Bu karar sizin. Hangi yön bulma metodu bizi doğru tarafa yönlendirecek?

Tocca a te decidere. Quale metodo ci darà i risultati migliori?

Halatı bu tarafa bağlayacağım ve karşıya geçmek için onu bir hat gibi kullanacağım.

La legherò qua, mi ci appenderò e mi farò scorrere come su una funivia.

Ve onları bulmak için kocaman bir çölümüz var ama ne tarafa gideceğimiz konusunda karar vermeliyiz.

Abbiamo tutto il deserto per scegliere, ma dobbiamo decidere da che parte andare.