Translation of "Koyu" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "Koyu" in a sentence and their italian translations:

Çorba koyu.

- La zuppa è densa.
- La minestra è densa.

- Koyu gözleri severim.
- Koyu gözlerini seviyorum.

- Mi piacciono i suoi occhi scuri.
- A me piacciono i suoi occhi scuri.

Tom koyu tenli.

Tom ha la pelle scura.

O koyu yeşildi.

Era verde scuro.

- Koyu siyahtı.
- Lacivertti.

Era blu scuro.

O koyu tenlidir.

- Ha la pelle scura.
- Lei ha la pelle scura.

Neden kahveyi koyu seviyorsun?

- Perché ti piace il caffè forte?
- Perché vi piace il caffè forte?
- Perché le piace il caffè forte?

Koyu renk giymeyi sever.

Le piace indossare abiti di colore scuro.

Bu kiraz koyu kırmızı.

Questa ciliegia è rosso scuro.

Japonların koyu gözleri vardır.

I giapponesi hanno gli occhi scuri.

Babam kahvesini koyu seviyor.

A mio padre piace il suo caffè forte.

Bu kahve oldukça koyu.

Questo caffè è piuttosto forte.

Tom'un koyu saçları var.

Tom ha i capelli scuri.

Ben kahvemi koyu severim.

- Mi piace il caffè forte.
- A me piace il caffè forte.

Babam koyu kahveyi sever.

A mio padre piace il caffè forte.

Koyu renk saçlarım var.

Ho i capelli scuri.

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

- Lei portava scarpe di colore marrone scuro.
- Lei indossava scarpe di colore marrone scuro.

Tom kahveyi çok koyu yaptı.

- Tom ha fatto il caffè troppo forte.
- Tom fece il caffè troppo forte.

Koyu kırmızıyı daha çok severim.

- Preferisco il rosso scuro.
- Io preferisco il rosso scuro.

Tom koyu kahverengi ayakkabı giyiyordu.

Tom stava indossando delle scarpe marrone scuro.

Mary koyu kahverengi elbise giyiyordu.

Mary indossava un vestito marrone scuro.

Kahvemi koyu ve sert severim.

- Mi piace il caffè nero e forte.
- A me piace il caffè nero e forte.

Koyu bulutlar yağmura işaret eder.

Le nuvole scure annunciano pioggia.

Şüphelinin koyu renkli saçları var.

Il sospetto ha i capelli scuri.

- Tom koyu tenli.
- Tom esmer.

Tom ha la pelle scura.

Gömleğim kırmızı ve ayakkabım koyu mavidir.

La mia camicia è rossa e le mie scarpe sono blu scuro.

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

Quasi tutti i giapponesi hanno i capelli scuri.

Amanda ve Jason'un koyu saçı var.

Amanda e Jason hanno i capelli scuri.

Bu kahve benim için çok koyu.

Questo caffè è troppo forte per me.

Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur.

È difficile svegliarsi senza un bel caffè nero.

Lütfen bana da biraz koyu kahve verin.

Mi dia anche del caffè forte!

Koyu kahve onu bütün gece uyanık tuttu.

Il caffè forte l'ha tenuta sveglia tutta la notte.

Tom neredeyse her zaman koyu kıyafetler giyer.

Tom indossa quasi sempre dei vestiti scuri.

Onun beyaz ayakkabıları koyu kırmızı izler bırakıyor.

Le sue scarpe bianche lasciano tracce di colore rosso scuro.

New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.

I poliziotti della città di New York portano un'uniforme blu scuro.

Mary koyu saçlı uzun ince bir genç kadındı.

Mary era un'esile giovane donna alta con i capelli scuri.

Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.

Una tazza di caffè forte mi aiuta a restare sveglio.

- Bu kahve gerçekten sert.
- Bu kahve çok koyu.

- Questo caffè è davvero forte.
- Questo caffè è veramente forte.

Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.

- Il teak è un legno scuro tropicale usato per costruire del mobilio.
- Il teak è un legno scuro tropicale utilizzato per costruire del mobilio.

Tom ve Mary'nin ikisinin de koyu renk saçları var.

Tom e Mary hanno entrambi i capelli scuri.

Biraz koyu kahve içtiğinden dolayı o, bütün gece boyunca uyuyamadı.

- A causa di aver bevuto un po' di caffè forte, non è stata in grado di dormire per tutta la notte.
- A causa di aver bevuto un po' di caffè forte, lei non è stata in grado di dormire per tutta la notte.

- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.

Le nuvole scure sono un segnale di pioggia.

- Bu çay çok demli. Biraz su ekle.
- Bu çay çok koyu olmuş. Biraz su ekle.

- Il tè è troppo forte. Aggiungi un po' d'acqua.
- Il tè è troppo forte. Aggiunga un po' d'acqua.
- Il tè è troppo forte. Aggiungete un po' d'acqua.