Translation of "Kate" in Italian

Kate üşüttü.

Kate aveva il raffreddore.

Otur, Kate.

Siediti, Kate.

Otur Kate.

Kate, siediti.

Kate toplantıda yoktu.

Kate era assente dalla riunione.

Kate soğuk almış.

- Kate è raffreddata.
- Kate ha il raffreddore.

Oda Kate tarafından temizlenmedi.

- La stanza non è stata pulita da Kate.
- La camera non è stata pulita da Kate.
- La stanza non venne pulita da Kate.
- La camera non venne pulita da Kate.

Kate kitap okumaya zorlandı.

Kate è stata obbligata a leggere il libro.

Kate bir köpek besliyor.

Kate ha un cane.

Emily ve Kate arkadaştır.

Emily e Kate sono amiche.

Kate henüz varmadı mı?

Kate non è ancora arrivato?

Kate Brian'in hikayesine şaşırmıştı.

Kate era sorpresa dalla storia di Brian.

Kate otobüsle eve geldi.

- Kate è tornata a casa in autobus.
- Kate tornò a casa in autobus.

Kate, gözleri açık yatıyordu.

Kate stava stesa, con gli occhi aperti.

- Kate Anne kadar uzun değil.
- Kate Anne kadar uzun değildir.

Kate non è alta come Anne.

Brian Kate ile okula gitti.

- Brian è andato a scuola con Kate.
- Brian andò a scuola con Kate.

Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.

Kate prova a camminare in punta di piedi.

Kate kitabı okuması için zorlandı.

- Kate è stata obbligata a leggere il libro.
- Kate è stata forzata a leggere il libro.

Steve Kate ile okula gider.

Steve va a scuola con Kate.

Kate bütün gün radyo dinledi.

- Kate ha ascoltato la radio per tutto il giorno.
- Kate ascoltò la radio per tutto il giorno.

Kate İngilizceyi çok hızlı konuşur.

Kate parla l'inglese molto velocemente.

Kate nasıl pasta yapacağını bilir.

Kate sa come fare una torta.

Kate bir elmalı turta yaptı.

- Kate ha fatto una crostata di mele.
- Kate fece una crostata di mele.

- Kate her gün bir sürü süt içer.
- Kate her gün çok süt içer.

Kate beve molto latte ogni giorno.

Kate hasta olmalı, çünkü solgun görünüyor.

Kate dev'essere malata, dato che sembra pallida.

Kate neredeyse doğum gününü hiç kutlamaz.

Kate non festeggia quasi mai il suo compleanno.

Kate, benim sınıfımda en iyi şarkıcıdır.

Kate è la cantante migliore nella mia classe.

Kate ona kadar ödevini bitirmek istiyor.

Kate vuole finire i suoi compiti entro le dieci.

Kate Middleton şu anda Cambridge düşesidir.

Kate Middleton è ora la duchessa di Cambridge

Brian Kate için bir ruj satın aldı.

- Brian ha comprato un rossetto per Kate.
- Brian comprò un rossetto per Kate.

Brian, Kate için bir ruj satın aldı.

- Brian ha comprato un po' di rossetto per Kate.
- Brian comprò un po' di rossetto per Kate.

Brian Kate için birkaç ruj satın aldı.

Brian ha comprato un po' di rossetto per Kate.

Kate, her gün bir sürü süt içer.

Kate beve molto latte ogni giorno.