Translation of "Gecenin" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Gecenin" in a sentence and their italian translations:

Gecenin karanlığında...

Col favore delle tenebre...

Saat gecenin ikisi.

Sono le otto di sera.

Gecenin gelmesiyle karanlıktan faydalanacaklar.

La notte porta la protezione del buio.

Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...

Planano silenziosamente tra gli alberi

Bebek gecenin ortasında uyandı.

Il bambino si svegliò nel mezzo della notte.

Bu gecenin bitmesini istemiyorum.

- Non voglio che questa notte finisca.
- Io non voglio che questa notte finisca.

Gecenin sessizliği bizi rahatlatır.

Il silenzio della notte ci conforta.

Tom gecenin ortasında gitti.

Tom se n'è andato a notte fonda.

O, gecenin ortasında uyandı.

- Si è svegliata nel bel mezzo della notte.
- Lei si è svegliata nel bel mezzo della notte.
- Si svegliò nel bel mezzo della notte.
- Lei si svegliò nel bel mezzo della notte.

Tom gecenin ortasında uyandı.

- Tom si è svegliato nel cuore della notte.
- Tom si svegliò nel cuore della notte.

Gecenin son gösterisi... ...başlamak üzere.

L'atto finale della notte... ha inizio.

Avlanmaları gerek. Gecenin geç saatlerine kadar.

sono spinti a cacciare... fino a notte fonda.

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

che appartiene a uno dei supremi predatori della notte.

Ama gecenin olumsuz yanları da var.

Ma la notte non è una completa benedizione.

Gecenin bu saatinde yemek yersen şişmanlarsın.

Se si mangia a quest'ora della notte, si ingrasserà.

Gecenin bu saatinde burada ne yapıyorsun?

Che fate qui a quest'ora di notte?

Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.

È notte fonda sulla Grande barriera corallina australiana.

Gecenin karanlığında... ...sokağa uyum sağlayanlar çoğalmayı sürdürür.

Nel buio della notte, i più furbi possono sopravvivere e moltiplicarsi.

Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.

È tardi a Lopburi, nella Thailandia centrale.

...gecenin karanlığıyla sessizliğine erişmek daha da zorlaşıyor.

è sempre più difficile trovare il buio e la tranquillità della notte.

Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.

Cibarsi nel cuore della notte è estremamente insolito.

...Dünya'daki bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

nel buio di una notte sul pianeta Terra? Sottotitoli: Fabrizia Caravelli

Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...

e rivelano che la notte è piena di sfide straordinarie...

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

Ma c'è ancora un oceano di scoperte da esplorare... nel buio della notte.

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

Nel cuore della notte, gli intensificatori di luce rivelano una sorpresa:

Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.

Sono le ultime ore della notte, ma le giungle dell'Asia sono ancora immerse nell'oscurità.

Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.

Tom si sentì un po' a disagio mentre camminava lungo la strada deserta nel bel mezzo della notte.

Kim bilir, daha başka ne sırlar saklanıyor Dünya'da bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

Quali altre sorprese si nascondono nel buio di una notte sul pianeta Terra? Sottotitoli: Fabrizia Caravelli