Translation of "Güzeldi" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "Güzeldi" in a sentence and their italian translations:

- O güzeldi.
- Güzeldi.

Era bello.

Çok güzeldi.

È stato così bello.

Mary güzeldi.

Mary era bella.

Nehir güzeldi.

Il fiume era bello.

Hava güzeldi.

Il tempo era delizioso.

Onlar güzeldi.

- Erano gentili.
- Loro erano gentili.

O güzeldi.

Era adorabile.

Gerçekten güzeldi.

- Era davvero bello.
- Era veramente bello.

Plaj güzeldi.

La spiaggia era bella.

Mary çok güzeldi.

Mary era molto carina.

Hava çok güzeldi.

Il tempo era eccezionale.

Seninle konuşmak güzeldi.

È stato bello parlare con te.

Hırvatistan çok güzeldi.

La Croazia era così bella.

Sizinle konuşmak güzeldi.

- Bello parlare con te.
- Bello parlare con voi.
- Bello parlare con lei.

O gençken güzeldi.

- Era bella quando era giovane.
- Lei era bella quando era giovane.

Bu hafta güzeldi.

Questa settimana è stata bella.

Her şey güzeldi.

Tutto era adorabile.

Bu sürerken güzeldi.

E' stato bello, finché è durato

Annem gençliğinde çok güzeldi.

- Nella sua giovinezza, mia madre era molto bella.
- Nella sua gioventù, mia madre era molto bella.

Bütün diğerlerinden daha güzeldi.

- Era più bella di tutte le altre.
- Lei era più bella di tutte le altre.

Sizi tekrar görmek güzeldi.

- È stato bello rivederti.
- È stato bello rivedervi.

Akşam yemeği çok güzeldi.

La cena era molto buona.

Gençken, o çok güzeldi.

Quando era giovane, era molto bella.

O, gençken çok güzeldi.

- Era molto bella quando era giovane.
- Lei era molto bella quando era giovane.

O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.

- Era sorprendentemente bella.
- Lei era sorprendentemente bella.

Her şey çok güzeldi.

- Tutto era così bello.
- Era tutto così bello.

Sizinle sohbet etmek güzeldi.

- È stato bello chattare con te.
- È stato bello chiacchierare con te.

Eskiden bu kent güzeldi.

Una volta questa città era bella.

- Elim güzeldi.
- Bahtım açıktı.

Mi è stata data una buona mano.

Çiçekler bakmak için çok güzeldi.

I fiori erano molto belli da guardare.

Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi.

Il sole nascente visto dalla cima era bello.

Tom benim için gerçekten güzeldi.

- Tom era davvero gentile con me.
- Tom era veramente gentile con me.

Hava güzeldi ve bütün gün plajda kaldık.

- Il tempo era bello e siamo stati in spiaggia tutto il giorno.
- Il tempo era bello e siamo state in spiaggia tutto il giorno.

Bir film izlemeye gitti. "Film nasıldı?" "Güzeldi."

Lui è andato a vedere un film. Com'era il film? Bello.

Yemek o kadar güzeldi ki çok fazla yedim.

Il cibo era così buono che ne ho mangiato troppo.

- O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.
- O hem zeki hem de güzeldi.
- O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- Güzel olduğu kadar zekiydi de.

- Era sia intelligente che bella.
- Lei era sia intelligente che bella.

- Bu şehir savaştan önce güzel bir yerdi.
- Şehir savaştan önce güzeldi.

La città era bella prima della guerra.

- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güzel bir akşam geçirdim, yaptığımız mangal da çok güzeldi.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.

Ieri ho trascorso una serata fantastica con i miei fratelli e i miei amici, anche il barbecue era ottimo.