Translation of "Bağırdı" in Italian

Anne bağırdı.

Mamma pianse.

Onlar bağırdı.

- Urlavano.
- Loro urlavano.

Tom bağırdı.

- Tom ha chiamato.
- Tom chiamò.
- Ha chiamato Tom.

Kim bağırdı?

Chi ha urlato?

O bağırdı.

- Ha gridato.
- Gridò.

O sevinçten bağırdı.

Ha pianto dalla gioia.

Sami, Leyla'ya bağırdı.

Sami stava urlando contro Layla.

- Acıdan bağırdı.
- Acıdan bağırdım.

Ho urlato di dolore.

Tom "hayıır!" diye bağırdı.

"Noo!" disse Tom piangendo.

Tom bu yüzden bağırdı.

- Ecco perché Tom gridò.
- Ecco perché Tom urlò.
- Ecco perché Tom ha urlato.
- Ecco perché Tom ha gridato.

O "İmdat!" diye bağırdı.

- Ha urlato: "Aiuto!"
- Lui ha urlato: "Aiuto!"
- Urlò: "Aiuto!"
- Lui urlò: "Aiuto!"

- Tom Fransızca bir şeyler bağırdı.
- Tom Fransızca bir şey bağırdı.

- Tom ha urlato qualcosa in francese.
- Tom ha gridato qualcosa in francese.
- Tom urlò qualcosa in francese.
- Tom gridò qualcosa in francese.

Tom bütün gece boyunca bağırdı.

- Tom ha pianto tutta la notte.
- Tom pianse tutta la notte.
- Tom ha urlato tutta la notte.
- Tom urlò tutta la notte.

Tom Fransızca bir şey bağırdı.

- Tom ha urlato qualcosa in francese.
- Tom urlò qualcosa in francese.

Tom Fransızca bir şeyler bağırdı.

- Tom ha urlato qualcosa in francese.
- Tom urlò qualcosa in francese.

Nöbetçi "ayağa kalk" diye bağırdı.

"In piedi", urlò la guardia.

Tom sinirlendi ve Mary'ye bağırdı.

- Tom ha dato in escandescenza e ha urlato contro Mary.
- Tom diede in escandescenza e urlò contro Mary.

Tom Mary'ye yalancı diye bağırdı.

Tom ha chiamato Mary una bugiarda.

Tom Mary'ye korkak diye bağırdı.

- Tom ha dato della codarda a Mary.
- Tom diede della codarda a Mary.

O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.

La folla gridò quando fece un goal.

- Tom, Mary'ye bağırdı.
- Tom, Mary'ye seslendi.

- Tom ha urlato contro Mary.
- Tom urlò contro Mary.

Yardım için bağırdı fakat kimse onu duymadı.

Gridò chiedendo aiuto, ma nessuno la udì.

" Kurt, kurt " diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.

Il ragazzo urlò: "Al lupo, al lupo!" e tutto il villaggio corse in suo aiuto.