Translation of "çeker" in Italian

0.009 sec.

Examples of using "çeker" in a sentence and their italian translations:

Zıtlıklar çeker.

Gli opposti si attraggono.

Çiçekler arıları çeker.

I fiori attraggono le api.

Tom kopya çeker.

Tom imbroglia.

Şeker, karıncaları çeker.

Lo zucchero attira le formiche.

Elini benden çeker misin?

- Mi toglierai la mano di dosso?
- Mi toglierà la mano di dosso?

Tom genellikle sıkıntı çeker.

Tom finisce spesso nei guai.

Bizim gözlerimiz görmekte zorluk çeker.

I nostri occhi fanno fatica a vedere.

Tom, 90 kilodan fazla çeker.

- Tom pesa oltre 90 chilogrammi.
- Tom pesa oltre 90 kilogrammi.

Altın, demirden daha fazla çeker.

L'oro pesa più del ferro.

Bu taş beş ton çeker.

Questa pietra pesa cinque tonnellate.

Tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.

sarà l'intero pianeta a soffrire.

...sekiz gözüyle manzarayı iyice içine çeker.

assorbe l'immagine con i suoi otto occhi.

Tom sık sık baş ağrısı çeker.

- Tom spesso soffre di mal di testa.
- Tom soffre spesso di mal di testa.

O, her sabah yirmi şınav çeker.

- Fa venti flessioni ogni mattina.
- Lui fa venti flessioni ogni mattina.
- Fa venti piegamenti ogni mattina.
- Lui fa venti piegamenti ogni mattina.

George en az 70 kilo çeker.

- George pesa almeno settanta chili.
- George pesa almeno settanta chilogrammi.

Pozitif atom çekirdekleri negatif elektronları çeker.

I nuclei atomici, positivi, attraggono gli elettroni, negativi.

Tom sık sık telefonuyla fotoğraf çeker.

- Tom fa spesso delle foto con il suo telefono.
- Tom fa spesso delle fotografie con il suo telefono.

Annem sık sık baş ağrısı çeker.

Mia madre soffre spesso di mal di testa.

Ren geyiği, Noel Baba'nın kızağını çeker.

Le renne trainano la slitta di Babbo Natale.

Geçici orman havuzları suyu çok seven kurbağaları çeker.

Pozze temporanee nella foresta attraggono le rane, amanti dell'acqua.

- Aralık 31 gün çeker.
- Aralıkta 31 gün vardır.

- Dicembre ha trentuno giorni.
- Dicembre ha trentun giorni.

- Sansar kötü kokusuyla bilinir.
- Gelincik kötü kokusuyla dikkat çeker.

La donnola è conosciuta per il suo cattivo odore.

- Napoli çok sayıda turist toplar.
- Napoli birçok turist çeker.

- Napoli attira molti turisti.
- Napoli attira numerosi turisti.

- O her zaman parasızdır.
- O her zaman para sıkıntısı çeker.

- È sempre a corto di soldi.
- Lui è sempre a corto di soldi.

- Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.
- Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.

Chi non ha testa, ha buone gambe.

- Tom her gün içer.
- Tom her gün parlatır.
- Tom her gün içki içer.
- Tom her gün kafayı çeker.

Tom beve ogni giorno.